Macron’un herzeleri!

Fransa, liderlik yönünden en sönük ve kifayetsiz dönemini yaşıyor.

Haberin Devamı

İçeride ve dışarıda, hemen her konuda ülkesine kaybettiren Emmanuel Macron, beceriksizliğinin şaşkınlığı içinde boyundan büyük laflar ediyor.

Geçen hafta ‘ulusa sesleniş’ konuşmasını yaparken “İslam sadece kendi ülkemizde değil, bugün dünyanın her yerinde kriz içerisinde olan bir din” dedi.

Sözde mahut krizin olumsuz etkilerinden korunmak için de başta İslami eğitim olmak üzere, İslami kurum ve kuruluşların yeniden yapılandırılıp sıkı denetime tabi tutulmalarını istediğini ve bu amaçla hazırlayacakları kanunu 9 Aralık’ta parlamentoya sunacaklarını söyledi.

Şu had bilmez kifayetsiz muhterisin küstahça yavelerine bakar mısınız?

Modernlik, medenilik, asrilik hukuku adı altında gelinen şu kepaze hale ne buyurulur?

Farzı muhal fert, cemiyet ve hatta devlet bazında bir kriz yaşanıyorsa, bunda sahip olunan dinin ne suçu vardır?

Haberin Devamı

Başta İslamiyet olmak üzere, bütün semavi dinler ve hatta insan eliyle oluşturulan en ilkel dinler bile mensuplarını suç işlemekten korumak için ikaz ederler.

Şu halde krizde olan İslam ya da diğer dinler olmayıp, Macron gibilerin zift dolu beyinleridir.

Vaktiyle İngiltere’nin, İspanya’nın vb boğuştuğu teröristler, Hıristiyan dinine mensuptu. Hiçbir Müslüman çıkıp da “Hıristiyanlık dini krizdedir” dedi mi?

Macron gibi ciğeri ufunet saçan bir Müslüman demiş olsa bile bu ne ifade eder ki?

Müslümanlığın, Müslümanların ve dünyadaki tüm mazlumların koruyup kollayıcısı olan biz Türklerin imparatorluğu yıkıldıktan sonra, anılan tüm bu zümreler başsız, sahipsiz ve yalnız kaldılar.

İslamiyet’i çarpıtma ve çığırından çıkarma konusunda içimizdekiler de (Müslümanlar) boş durmadı. Onlar da tıpkı Macron gibi küstahça, İslamiyet’i sözde yeniden yapılandırmaya kalktılar.

Bu nasipsizler günümüzde de boş durmuyor; işgal ettikleri ilahiyat fakülteleri kürsülerinden ve televizyon ekranlarından tek kelime ile küfür kusuyorlar.

Neymiş efendim, Kuran-ı kerim hükümlerinde ‘tarihsellik’ söz konusu imiş... Bu yüzden Mekki (Mekke’de inen ve daha çok imana ait) ayetleri kabul edebilirlermiş lakin Medeni olan (Medine’de inen ve daha çok muamelata ait) hükümler o devre aitmiş; bugün için bir geçerlilikleri yokmuş...

Haberin Devamı

Yani bu aşağılık zihniyete göre Allahü Teala o hükümleri indirirken, bugünleri görüp değerlendirememiş, bilememiş; hâşâ!

Halbuki Allahü Teala “Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim; size nimetimi tamamladım; size din olarak İslamiyet’i beğendim (seçtim)” buyuruyor. (Maide, 3)

Cenab-ı Hakk, ilk insandan itibaren, tarih boyunca insanlara peygamberleri vasıtasıyla din göndermiş; bunları da sonuncusu olan İslamiyet’le en mükemmel hale getirmiş (kemale erdirmiş).

Ayrıca din (dünya ve ahiret mutluluk bildirgesi) olarak insanoğlu üzerindeki nimetini tamamladığını buyuruyor. Dolayısıyla bu son peygamberden (Muhammed aleyhisselam) sonra yeni bir peygamber ve yeni bir din gelmeyecektir.

Haberin Devamı

Kıyamete kadar baki olan İslamiyet’in hükümleri geçerlidir.

İnanan inanır, inanmayan inanmaz; hiç kimse inanmaya ve inanmamaya zorlanmaz, zorlanamaz.

Bu da en güzel ifadesini Kuran’da bulmuştur: “Sizin dininiz size, benim dinim banadır!” (Kafirun, 6)

İyi de bu aziz dini çarpıtmak isteyen ve kendi arzu heveslerine göre din uydurma gayretinde olan bu aşağılık taifeye ne oluyor?

Yazarın Tüm Yazıları