Paylaş
Erdoğan ve ekibi, mesai mefhumu tanımadan üstün bir gayretle çalıştı ve koca kenti çok kısa bir zaman zarfında ayağa kaldırdı. İstanbul’da gösterilen hummalı çalışma sonucu elde edilen başarılar, AK Parti’ye merkezi idarenin yolunu açtı. Diğer bir ifadeyle AK Parti, bugün yirmi yılı aşkın bir zamandan beri tek başına iktidarda ise bunu Erdoğan ve ekibinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda sergiledikleri sayısız hizmetlere borçludurlar. Aynı anlayıştaki hizmet rüzgârıyla, İstanbul ve Ankara’da olduğu gibi diğer metropollerde de belediye başkanlıklarını AK Partili adaylar kazandı ve aynı hizmet yarışı bu kentlerde de sergilendi.
Malum, FETÖ fitnesinin tüm kurum ve kuruluşlarımızda olduğu gibi belediyelerimizde de mide bulandıran yansımaları oldu. FETÖ ile kıyasıya savaşa tutuşan Erdoğan’ın bir kısım belediyeler üzerinde zorunlu tasarrufları oldu.
Bu denli yaklaşım tarzı, olayların iç yüzünü ve dolayısıyla aciliyet gerektirdiğini bilmeyen halkta ters tepkiye sebep oldu. Bu ve bunun yanında yığınla sebeplerden ötürü halk, AK Parti’ye ders vermek istedi. Bu yüzden AK Parti, hem İstanbul ve Ankara gibi birçok ilin büyükşehir belediye başkanlıklarını kaybetti hem de genel seçimlerdeki oylarında hatırı sayılır düşüş oldu.
AK Parti’den alınan belediye başkanlıkları CHP’ye verildi ve geçen beş yılda görüldü ki CHP, eski CHP’dir ve hizmetle yakından ve uzaktan bir ilgisi yoktur. Halbuki İstanbul gibi hizmete susamış mega kentlerin duraksama lüksleri bile yoktur. Bu gibi kentlerde hizmetle zamanı yarıştıracaksınız ki oluşturulacak eserler sadra şifa olabilsinler. Taş üstüne taş konulmayan şehirlerimizin hali ortada; kuraklıkta önlem almayıp barajları kuruttular, yağmur yağınca da altyapı yetersizliğinden her tarafta seller, su taşkınları ve baskınları...
Trafikte bırakın alternatif yollar yapmayı mevcut yolların bile tamirinden acizler.
Hemen her gün İstanbul’da yaşayanlar cep telefonlarında şu notla karşılaşıyorlar: “Yola çıkacaklar dikkat! İstanbul’da trafik yoğunluğu yüzde 90’a ulaştı.”
Bir kişinin evden işe, işten eve gelmesi için gününün en az dört saatini yoğun trafikte geçirmesi gerekir.
Düşünüyoruz da AK Partili belediyenin hizmete soktuğu metrobüs, Avrasya, Marmaray, tüneller, köprüler ve metro olmasaydı bu İstanbul’un hali ne olurdu?
CHP belediyeciliği 5 yılda ‘sıfır’ icraatla İstanbul’u tanınamaz ve yaşanamaz hale getirdi.
İstanbul küskün, İstanbullu bin pişman.
İstanbul sahibini arıyor. Nihayet Murat Kurum geldi ve İstanbul’u ayağa kaldıracak projeleri ardı ardına sayıp döktü. İstanbul’un ve İstanbul’da yaşayanların bir beş sene daha kaybetmesine tahammülleri kalmamıştır.
Ya İstanbul ve İstanbullu ‘Murad’ına kavuşacak ya kavuşacak; başka yolu yok!
Paylaş