Paylaş
Onun İBB Başkanlığı’na oturuşuyla İstanbul, belediye hizmetleri bakımından fetret devrini yaşıyor.
Biz İstanbullular olarak, 1994 yılında başlayan AK Partili dönemleri mumla arıyoruz. Merkezi hükümetin hizmetleri olmasa (özellikle ulaşımda), İstanbul’da yaşamak mümkün olmayacaktı.
Nitekim önceki dönemde yapılan Melen suyu sayesinde bugün İstanbul’un su ihtiyacının %76’sı sağlanmaktadır. Bu proje olmasaydı, bugün İstanbul susuzluktan kıvranıyordu.
İnsan İstanbul gibi bir mega kentte beş yıla yakın belediye başkanlığı yapar da orada yaşamakta olan yirmi milyona yakın nüfus için bir gram su tedariği yapmaz mı? Bir bardak olsun, İstanbul’un suyuna katkıda bulunmaz mı?
Kuraklık yüzünden İstanbul’daki barajlardaki su seviyesi S.O.S veriyor. Su seviyesi yüzde 18’in altına düşen barajlar var; o ise hiçbir şey olmamış gibi gününü gün ediyor.
Ekrem İmamoğlu hizmette sıfır lakin yalan, algı ve propagandada süper. Bu hususta kimse eline su dökemez; Hitler’in propaganda bakanı Goebbels bile.
Partisiyle birlikte bütün metro projelerine karşı çıktı; bununla birlikte AK Parti’nin yaptığı ve yapmakta olduğu tüm metroları, ‘Ben yaptım, yapıyorum’ diye caka satıyor.
Ta Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminde hizmete açılan Merter’deki otoparkı ve Şişli’deki Cemal Kamacı Spor kompleksini hizmete açtım diye afişler astırıyor.
İstanbul’un batı yakası maalesef metro konusunda üvey evlat muamelesi görüyor. Bakırköy, Küçükçekmece, Avcılar, Esenyurt, Beylikdüzü ve Büyükçekmece ilçeleri unutuldu. Beş milyona yakın bir nüfusun yaşadığı bu bölge terk edilmiş durumda.
Ama gelin görün ki, bu ilçelerden geçmekte olan E-5 karayolu üzerindeki köprülerde İBB’nin Beylikdüzü metrosu ilanları var. Milletin gözünün içine baka baka yalan söylemeyi de İmamoğlu ve avanesinde gördük.
İnsanda biraz Allah korkusu ve kullardan utanma duygusu olur; bunlarda hiçbirisi yok.
Tamamen algı ve yalan üzerine kurulmuş bir siyasetle nereye gideceğini zannediyor? Perişanlığı yaşamakta olan İstanbullu tüm bu kepazelikleri görmüyor mu?
Seçimlerden önce, deprem korkusu salarak İstanbul için her yıl 100 bin yeni konut sözü vermişti. Beşinci yılın içindeyiz, ortada tek bir konut bile yok. Üstelik yapmak isteyen AK Partili belediyelere de engel üstüne engel çıkarılıyor.
Bakınız kendi itirafına: ‘İstanbul’u kazanan, Türkiye’yi de kazanır!’ Ee; İstanbul’u kazandılar, neden Türkiye’yi kaybettiler? Sebebi çok açık, İstanbul’daki performans düşüklüğü.
AK Parti’ye de Türkiye’yi (merkezi yönetim) kazandıran, başta İstanbul olmak üzere, yerel yönetimlerde gösterilen üstün hizmet anlayışıdır.
İmamoğlu bunun lafını ediyor ama gereğini yapmıyor. Daha doğrusu, yalan ve algılarla yaptığını zannediyor.
Zannediyor ki, bir de utanmadan CHP liderliğine ve hatta cumhurbaşkanlığına heves ediyor.
Adama demezler mi; ne yüzle?
Ne diyelim aç tavuk, kendini darı ambarında sanır!
Paylaş