Paylaş
Batı’ya ve ABD’ye bel bağlayan Afganlıların nasıl yüzüstü bırakıldıklarını görsünler. Yıllarca ABD’lilere ve Batılılara hizmet eden Afganlılar vardı ve bunlar için ABD ve Batı her şeydi.
ABD’liler ve Batılılar kendi köpeklerini ve içkilerini uçaklarıyla taşıdılar. Lakin aynı uçaklarda, bendeleri olan Afganlılara asla yer vermediler. Sadece 7 kişiyle kaldırdıkları dev uçağa bir tek Afganlıyı bile almadılar.
Çaresiz kalıp uçakların kanatlarına sığınanları da gözlerinin yaşlarına bakmadan yerlere attılar.
Bu demektir ki ABD’ye ve Batılı devletlere hangi hizmeti yaparsan yap, ne kadar sadık olursan ol ve sosyal hayatında hangi mevkide bulunursan bulun; tüm bu hizmetlerin değeri bir içki şişesi ve bir köpek kadar bile değildir.
Çünkü sen Müslümansın; Batının gözünde insan bile değilsin.
ABD, yirmi yıldır işgal ettiği Afganistan’dan çekiliyor, çekilirken ardında kaos, kan ve gözyaşından başka bir şey bırakmıyor. Evet, ABD de tıpkı Sovyet Rusya gibi Afganistan’da hezimete uğradı lakin bu demek değildir ki çekildikten sonra, başta Afganistan olmak üzere, bu bölgeyi rahat bırakacaktır.
ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, İkiz Kuleler’in vurulmasından sonraki açıklamasında, ABD’nin yeni hedefini şu sözlerle ortaya koymuştu: ‘Bundan sonraki savaşlar Müslümanlar arasında olmalıdır!’
Dünya üzerindeki savaşlara bakın, hedeflerini ne denli gerçekleştirdiklerini apaçık görürsünüz.
Bu aşağılık plan Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, Yemen’de ve çatışma halindeki tüm İslam ülkelerinde uygulandı. ABD işgal ettiği bu ülkelerde, tıpkı bizdeki FETÖ, Afganistan’daki El-Kaide-Taliban ve Irak’taki DEAŞ gibi terör örgütleriyle öylesine fitne tohumları ekti ki, kendisi suya sabuna dokunmadan bile buralarda istediği temizliği (!) yapabilmektedir.
ABD Başkanı Biden’ın bizzat kendisi itiraf etti; ‘Biz Afgan hükümetine her türlü yardımı yaptık, 300 bin kişilik ordularını donatıp eğittik ve istedik ki, 75 bin kişilik Taliban’a karşı savaşsınlar. Ama onlar bunu yapmadı ve tek silah atmadan ülkelerini Taliban’a teslim ettiler...’
Aynı ABD, Doha’da Taliban’la da gizli görüşmeler yapmış ve adeta tavşana kaç, tazıya tut demiştir.
ABD’nin kurduğu bu kirli tuzaklarla istenen şudur; Müslüman ülkeler, hem kendi içlerinde birbirlerini boğazlasınlar ve hem de mezhep temelli gayeler uğruna devletler de birbirleriyle savaşsın.
Aynı amaç uğruna, Türkiye ile İran’ı savaştırmak istediler; bunda başarılı olamadılar.
Bu kez aynı zihniyetle Afganistan ile İran arasında Sunni-Şii savaşını çıkarmak istiyorlar.
Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, ABD’nin oyununu sezdi ve Taliban’a karşı direnmedi. Kardeş kanı dökülmesine sebep olmadan, gizlice ülkesini terk etti.
Afganistan’ı Taliban’a bırakan ABD’nin, Afganistan’da ve bölgedeki yeni hesabı, ‘çayın taşı ile çayın kuşunu vurmak’ şeklinde olacaktır.
Bundan böyle bütün gözler Taliban’ın üzerinde yoğunlaşacak; şimdiye kadar olduğu gibi Batı’nın oyununa mı gelecek, yoksa taçlanan baş akıllanır misali, kendisi mi oyun kurucu olacak?
Taliban, ister oyuna gelsin ve ister oyun kurucu olsun; şimdiye kadarki davranışlarıyla, İslami gözükmelerine rağmen İslamiyet’e en büyük kötülüğü yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar.
Neden mi?
Cevabı, pazartesi günkü makalede.
Paylaş