Düşman çatlatan müjde!

Geçen asır (20. yüzyıl) milletçe felaketimizle sonuçlandı. Üzerimize çullanan Batılı emperyalistler bizi öldü diye bıraktılar. Yedi düvele karşı verdiğimiz bağımsızlık mücadelesiyle Türk’ün devlet-i ebet müddeti (sonsuza dek sürecek devleti) yeniden filizlendi.

Haberin Devamı

O filiz, tam bir asır müddetle (1920-2020) istiridyenin kabuğundaki inci misali için için oluşarak, yenilenerek, ilerleyerek, yükselerek boy attı ve şairin ifade ettiği gibi:

“Hani bir gün seninle Topkapı’dan

Geliyorduk, yol üstü bir meydan

Bir çınar gördük: Enli, boylu, vakur

Bir ağaç; hiç eğilmemiş, mağrur

Koca bir gövde; belki altı asır,

Belki ondan da fazla, dalgın, ağır,

Kaygısız bir ömür sürüp gelmiş;

Öyle serpilmiş, öyle yükselmiş,

Ki civarında kubbeler, damlar

Onu haşyetle seyreder gibidir....”

İşte kesilen ve öldü diye bırakılan bu devasa çınarımız yeniden yeşillendi, filizlendi.

Yepyeni, taptaze bir çınar oldu. Bundan dolayıdır ki 21. asır Türk asrı olacaktır. En az bir altı asır daha, bu kez de bu yeni çınar (Türkiye) söyleyecek ve tam dünya dinleyecek.

Haberin Devamı

Mazlumlar, mağdurlar, ezilmişler ne kadar sevinseler azdır.

Dikkat ederseniz, biz başkaları gibi enerji kaynaklarının üzerine çullanmadık veya çilesini çekmeden bu kaynaklara kavuşmadık.

Bizim sahip olduğumuz tek bir varil petrolde bile ne bir gözyaşı ve ne de bir damla kan var.

Sondaj gemisi kiralamak istedik, vermediler. Tıpkı savunmamız için Patriot vermedikleri gibi. Kötü komşu insanı mal sahibi yapar, tüm dünyada mevcut olan toplam 13 sondaj gemisinin üçüne sahip olduk.

İsimlerini de Fatih, Kanuni, Yavuz koyduk.

İlk müjdeli haber, Karadeniz’in batısına uğurladığımız Fatih’ten geldi; sekiz kuyudan sonra dokuzuncuda 320 milyar metreküplük rezerv bulundu.

Ve bu daha taptaze bir başlangıç.

Bugüne değin milyar dolarlar vererek kiralık gemilerle petrol arattık. Bizim eşeğimizi ya türkü çağırarak aradılar ya da buldular lakin söylemediler.

Zira önceki iki dünya savaşı da enerji kaynakları yüzünden çıktı, bundan böyle olabilecek bir üçüncü dünya savaşının sebebi de yine enerji kaynakları olacaktır.

İngiltere Başbakanı Winston Churchill’in “Bir damla petrol, bir damla kandan daha değerlidir” sözü, emperyalizmin enerjiye bakış açısını tüm çıplaklığıyla sergilemektedir. Nitekim vaktiyle ‘Petrol Fırtınası’ kitabının yazarı Raif Karadağ, yukarıdaki gerçeğin ipuçlarını verdi diye öldürüldü.

Haberin Devamı

Şu halde Türkiye’de petrolü ancak serdengeçtiler, halka hizmet için kefeni giyenler bulabilirdi.

İşte Sayın Erdoğan ve aile bireyleri (başta Berat Albayrak ve Selçuk Bayraktar), bu denli milli davalarda bütün vücutlarını taşın altına koyarak bu başarılara imza attılar. Damatların neden hedefte olduğu şimdi daha iyi anlaşılmaktadır!

Hem savunma sanayisinde ve hem de enerjide lig atladık.

Bu müjde düşman çatlatan cinstendir dedik ve ilk örneğini gördük: Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Rating, bu hamle ekonomiye müspet manada yansımasın diye, Türkiye’nin notunu durağandan negatife indirdiğini açıkladı.

İşin tuhafı, içimizdeki muhalefet de bu müjde karşısında dut yemiş bülbüle döndü. Belli ki onlar da dışarıdakilerden aşağı kalmıyor ve dün olduğu gibi “Edirne’yi Enver (Paşa) alacağına Bulgarlar alsın” anlayışındalar.

Haberin Devamı

Türk insanına ve Türkiye’ye gıpta edilecek ufuklar açan ve daha da açacağına inandığımız Sayın Erdoğan’a, eski ve yeni Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanları olan Berat Albayrak ile Fatih Dönmez’e ve başta Fatih sondaj gemi mürettebatımız olmak üzere diğer gemi, sismik ve sondaj personellerine kalbî şükranlarımızı arz ederiz.

Yazarın Tüm Yazıları