Paylaş
Devletlerin dostlukları da bilinen manada bir dostluk değildir. Zira devletlerin dostluğu daha ziyade karşılıklı menfaate dayanır.
Türkiye olarak biz, NATO müttefikiyiz; müttefiklerimizle bilinen manada bir dostluğumuzdan söz edemeyiz. Şu halde NATO da bir menfaat birlikteliğidir ve başka hiçbir şey değildir.
Üstelik biz Türkiye olarak, NATO’nun hep külfetine katlandık. Hatta üzerimize musallat edilen terör örgütlerini, sözde müttefikimiz olan NATO ülkeleri eğitip donatıyor.
Düne kadar BAE ile birbirimize diş biliyorduk. Bu durum, durduk yerde olmadı elbette.
BAE, Türkiye’nin menfaatlerine, açıktan ve gizli, halel getirici davranışlar sergiledi. Bunun üzerine iki ülke arasındaki münasebetler uzun süre kesildi.
İktidar partisi, bölgesindeki Suriye, Mısır, BAE, İsrail ve Suudi Arabistan gibi ülkelerle münasebeti, şu veya bu sebeple kesince, muhalefetin şimşeklerini üzerine çekmişti.
Muhalefet partileri, ‘Tüm komşuları düşman ilan edip Türkiye’yi yalnızlığa ittiniz’ diye serzenişte bulunuyordu.
BAE Veliaht Prensi, önceki hafta Türkiye’ye geldi diye, aynı muhalefet bu kez; ‘Hani bunlar düşmandı, Türkiye’ye her türlü kötülüğü yapmışlardı; ne işiniz var bunlarla’ demeye başladı.
Süleyman Demirel’in demesi gibi; dün dündür, bugün bugündür ve siyasette 24 saat çok uzun bir süredir. Ayrıca, ne dostluklar ve ne de düşmanlıklar ebedidir.
Devletlerarası münasebetlerde dostluk da düşmanlık da konjonktüreldir. Dün düşman olduğunuz ülkeyle bugün pekâlâ dost olabilirsiniz; bu durumun tersi de mümkündür.
Ayrıca bakınız; Türkiye olarak ABD ile nasıl didiştiğimiz ortada. Bize karşı alenen düşmanlık sergiliyor, burnumuzun dibinde bir terör devleti kurmaya çalışıyor.
Üstelik kendilerinin vermedikleri savunma silahlarını Rusya’dan aldık diye, bizi tehdit ediyor.
Hal böyleyken, biz ABD ile münasebetleri kesiyor muyuz?
Adına Millet İttifakı diyen muhalefet partileri, iktidarı pekâlâ yerden yere vuruyorlar; Türkiye’nin milli çıkarlarını yok etmeye çalışan ABD’ye karşı da, çıkıp iki laf etseler ya!
Veya iktidar partisine; niye ABD ile ilişkileri sürdürüyorsun, diye hesap sorsalar ya!
İkisini de yapamazlar zira Erdoğan’a karşı ABD ile ittifak halindeler.
Sadece BAE ile değil, bölgedeki diğer ülkeler; Mısır, Suudi Arabistan ve hatta İsrail ile dahi münasebet kurup ilişkileri geliştirmeliyiz.
Küresel aktörlerin güdümündeki bölge ülkelerinin kendilerine gelme zamanı geldi de geçiyor.
Tarih de coğrafya da bizleri yakın kılmış, bu ayrılık niye?
Çil yavrusu gibi dağıldık da ne oldu? Kimlere taşeronluk yapıyor, kimlerin ekmeğine yağ sürüyoruz?
ABD ile ‘Yüzyılın Anlaşması’nı yapmışlardı, daha şimdiden unutuldular.
Coğrafya kaderdir ve bizler bu kaderi, bölgemizdeki tüm ülkelerle hep birlikte paylaşacağız.
Paylaş