Paylaş
Zira bu ülke yolda bulunmadı. Her karış toprağı şehit kanıyla yoğrulmuş bu aziz vatanda, hiç kimse bu ülkenin dinamikleriyle oynayamaz; milli birliği ve bütünlüğü bozucu sözleri edemez, eylemde bulunamaz.
Bu ülke 40 yıldır terörle boğuşuyor; varını yoğunu terörle mücadelede harcıyor.
Başta PKK olmak üzere, boğuşmakta olduğumuz tüm terör örgütleri gerçekte buzdağının görünen kısmı; asıl savaşı, bu örgütlerin hamileri olan sözde dost ve müttefik ülkelerle yapmaktayız.
Bunların başında da ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa gelmektedir.
Dikkat edilirse, düşman asıl gücünü içimizdeki dağınıklıktan; kimilerinin aymazlığından kimilerinin de bilerek veya bilmeyerek hainliğinden almaktadır.
Kurucu parti olmakla övünen şu CHP’nin aymazlığına bakar mısınız? Üç-beş belediye başkanlığı elde etmek için terör örgütünün Meclis’teki uzantısıyla gizli pazarlıklara girişiyor.
Tezkerelere ‘hayır’ diyor ve bütün partilerin terörü kınayan ortak bildirisine bölücü parti ile birlikte imza atmıyor. Müstakil olarak yayınladıkları bildiride ise terör örgütü PKK/YPG/PYD’nin ismini yazamıyor.
İçimizdeki bu denli dağınıklık, gaflet ve aymazlık elbette ki terör örgütlerinin ve onların içerideki uzantılarının küstahlıklarını artırıyor.
Nitekim son ismi DEM olan bu partinin ‘Gençlik Meclisi 1. Kongresi’nde ne kadar rezalet varsa hepsi sergilendi. Barkovizyonda, hapisteki bebek katiline övgüler düzüldü, PKK lehine sloganlar atıldı, PKK paçavraları sallandırıldı ve daha önemlisi PKK leşleri için saygı duruşu yapıldı.
Şimdi sorarım size; dünyanın neresinde ‘yol geçen hanını andıran’ böyle bir ülke vardır?
Bütün bu kepazelikler sergilenirken Anayasa Mahkemesi ne yapmaktadır? Elli bin kez kapatılmayı hak eden bu partiyi neden kapatmıyor? Anayasa Mahkemesi de bütün mahkemeler gibi Türk milleti adına karar vermiyor mu?
Milletimizden kesilen vergilerle böyle bir partiye Hazine yardımı yapılıyor ve bu partiye mensup milletvekillerine TBMM’den maaşlar ödeniyor.
Böyle bir demokrasi anlayışı dünyanın neresinde vardır? Dünyanın en gelişmiş demokrasilerinde bile böyle bir partinin varlığına asla müsaade edilmez. Değil bölücü başına methiyeler düzmek, onun adını anan ağızlar yırtılır.
Dokunulmazlık zırhına bürünen bu milletvekilleri, haklarında yazıp-çizen ve konuşup hadlerini bildiren birçok gazeteci arkadaşımızı mahkemelere verip tazminat ödemeye mahkûm ettiriyorlar.
Belli ki bunlar, yandaşlarıyla birlikte meydanı boş buldular ve istedikleri gibi at koşturuyorlar.
Ama yağma yok; hiç kimse bu milletin sabrını denemesin. Sabrın da bir sınırı var.
Kürt kardeşlerimiz daha az eşittir hezeyanında bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, güya sözlerine açıklık getirdi. Bölücü partiye şirin görünmek için battıkça batıyor.
Neymiş efendim; Kürt halkı kendilerine belediye başkanı seçemiyormuş, seçtikleri görevden alınıp yerlerine kayyumlar atanıyormuş. Buymuş onların daha az eşit olmalarının nedeni, iyi mi?
Belli ki bunun aklı bir yerlere kaçmış; öyle bilinen cinsten akıl tutulması falan değil. Resmen sırra kadem basmış.
Yahu Anayasa ve kanunlar çerçevesinde görev yapan hangi belediye başkanı görevinden alındı? Bir tek kişi gösterebilir misiniz?
Görevden alınanların hepsi dağ kadrosuna taşeronluk yapan, kanun ve hukuk tanımaz kişiler.
Asıl bu tipleri görevde tutmak suçtur.
O hendekleri belediyelere ait iş makinaları açtı ve o izinleri ve hatta emirleri mahut belediye başkanları verdi.
Onları temizlemek için 800’e yakın şehit verdik.
Özgür Özel, sen nerede yaşıyorsun?
Kimlerin kayığına bindiğinin farkında mısın?
Bekleyin, asıl millet sizi seçimlerde imamın kayığına bindirecek!
Paylaş