Paylaş
ABD artık dünyanın alikıran başkeseni.
Üstelik karşınızda yalnızca bir ABD yok; başkan ayrı telden, Pentagon ayrı telden, CIA ayrı telden çalıyor. Bazen iyi polis-kötü polisi oynuyorlar ama çoğu kez birbirlerine kontra gidiyorlar.
Öyle ya da böyle, kimin dediği olursa olsun sonuçta ABD’nin zulmü galip geliyor!
Günümüzün süper gücü olmak da meğer böyle bir şeymiş: Ne attığı uluslararası imzalara sahip çıkıyor, ne verdiği sözleri yerine getiriyor ve ne de beynelmilel kuralları tanıyor.
Sözde biz, ABD’nin dost ve müttefikiyiz. NATO’da birlikteyiz ve NATO’nun güney-doğu kanadının en önemli ülkesiyiz. Birimize vaki bir saldırı olursa, el ele verip ortak düşmana karşı aynı safta çarpışacağız.
Türkiye olarak biz her daim yükümlülüklerimizi yerine getirdik, NATO’nun külfetine katlandık. Ama gelin görün ki Türkiye dara düştüğünde dost ve müttefik bildiğimiz bu ülkeler, bizim yanımızda yer almak yerine düşmanlarımızın safında yer alıyorlar.
Türkiye’nin hak ve menfaatlerini savunması karşısında da utanmadan yaptırım uyguluyorlar.
Ülkemizin savunma sistemini kendilerinden istedik, vermediler. Rusya’dan temin edince de para yatırıp ortaklaşa yürüttüğümüz F-35 savaş uçağı projesinden çıkarıldık.
İbret alınmayan tarih nasıl da tekerrür ediyor. Aynı kepazeliği, Birinci Cihan Savaşı’ndan önce İngiltere yapmıştı. Paralarını ödeyip satın aldığımız iki savaş gemimizi teslim etmeyip el koydu.
Bize paramızla vermediği silahları, aynı ABD, bizimle savaş halindeki terör örgütlerine bedava veriyor. Bununla da yetinmiyor, kendi askerlerini gönderip onları eğitiyor ve üzerimize salıyor.
İçimize, devletimizin tüm kurum ve kuruluşlarının kılcallarına değin Truva atı misali nüfuz ettirdiği FETÖ ise apayrı bir facia.
Böyle bir ABD ile bir yere kadar gitmeyi bırakın, kapının dışına bile çıkamazsınız. Zira elinizi verdiğinizde kolunuzu kaptırıyorsunuz.
Ne diyelim, yine de vaki olanda hayır vardır. Kötü komşu insanı mal sahibi yapar. Dost ve müttefiklerimizin(!) bu denli düşmanca tavırları bizim aklımızı başımıza devşirdi.
Dün piyade tüfeğimi kullanamazsın dediler, bugün daha süperini yaptık. Dün İHA vermediler, elimizdekileri bile onarmadılar, bugün hem İHA’yı ve hem de SİHA’yı kendimiz yaptık.
Bundan sonra da böyle olacak, bize vermedikleri ve ortağı olup dışlandığımız savaş uçağı projesini biz kendimiz yapacağız. O zamana kadar da elimiz kolumuz bağlı oturmayıp daha gelişmişini başka yerlerden temin edeceğiz.
Bu coğrafyada güvenlikten taviz veremeyiz.
Türkiye elbette bir muz cumhuriyeti değildir; ABD de Türkiye’yi bütünüyle gözden çıkaramaz.
Yalnız bundan böyle ABD bilecek ki Türkiye artık bizim uydumuz değil, ona buyuramayız, her ne görüşeceksek karşımızda bizimle eşit haklara sahip saygın bir ülke var.
Ayrıca başta ABD olmak üzere hiç kimse Türkiye’yi başka bir dünyada konumlanmaya zorlamasın!
Paylaş