Paylaş
Bu kepaze hal, onların iki yüz seneden beri uyguladıkları bir yöntemdir. Lakin şimdiye kadar olanlar, hep kapalı kapılar ardında olurdu. Son yaptıkları ise, kepazeliğin gemi azıya aldığı şekilde vuku buldu.
ABD ve bir kısım AB ülkeleri (toplam on ülke; ABD, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç, Yeni Zelanda) büyükelçileri, utanmadan Türkiye’de yargılanmakta olan Osman Kavala’nın ve hüküm giymiş olan Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması için ortak bir bildiri yayınladılar.
Hicap duymadan bu denli bir kepazeliği sergilediklerini söylüyoruz zira bu yaptıkları, pervasızlıktan öte düpedüz küstahlıktır.
Dost (!) ve müttefik (!), diğer bir deyişle silah arkadaşı (!) olduğumuz bu ülkelerin Türkiye’mize hangi gözle baktıklarını görüyor musunuz?
Üzüntüyle ifade edelim ki maalesef şimdiye kadar bize hep bu gözle baktılar; perde önünde olmayıp, perde arkasından hep bu denli küstahça tavırlarını sergilediler ve biz bunların hepsini yuttuk, yutmak zorunda kaldık.
Bu kez ise, ufunetlerini perde önünde, alenen kusuyorlar.
Demek ki onlar bizi hâlâ bir müstemleke ülkesi, yöneticilerimizi de kendilerinin atadıkları valileri olarak görüyorlar.
Türkiye düşmanı envaiçeşit terör örgütlerinin başları ve bunların mensupları kendi ülkelerinde ikamet edip cirit atıyorlar. Bunlar hakkında tüm bilgi ve belgeler ve hatta mahkeme kararları, bu ülkelerin yöneticilerinin önüne konulmasına rağmen, duymazlıktan gelip, kıllarını bile kıpırdatmıyorlar.
En fazla; ‘Bizim ülkemizde yargı bağımsızdır, elimizden bir şey gelmez’ diyorlar.
Türkiye’de de yargı bağımsız olduğuna göre, göz göre göre bu küstahlığı nasıl sergileyebilirsiniz?
Sizler, teröristleri besliyor ve üzerimize salıyorsunuz, bu, uluslararası arenada, insan haklarını ihlal olmuyor; haklarında yargı kararı bulunan teröristlerin serbest bırakılmasını istiyorsunuz.
Yargı kararlarını hiçe saymamızı ve yargıya müdahale etmemizi istiyorsunuz.
Burası yolgeçen hanı mı?
Bakınız, tavırlarınızı en iğrenç şekilde ve küstahça sergilediğiniz Türkiye çok gerilerde kaldı. Vesayet ortaklarınızla beraber mahut Türkiye’nin o uğursuz devirleri çoktan kapandı.
Artık yeni bir Türkiye var; kimseden emir almadan, kendi kararlarını, kendi çıkarları doğrultusunda alabilen, vesayetten arınmış bir Türkiye var.
Böyle bir Türkiye’yi hazmedemediğiniz için her yönden saldırıyorsunuz. Eskiden, ufak bir saldırıda Türkiye’yi hizaya sokabiliyordunuz. Çünkü o vakitler Türkiye’ye borç veriyordunuz. Borçla birlikte emirler yağdırıyordunuz.
Yani parayı veren düdüğü çalar diyordunuz.
Türkiye artık sizden borç para istemiyor, eşit ortaklar olarak ticaret yapmak istiyor.
Alışık olmadığınız bu durum, belli ki size zor geliyor.
Türkiye’yi terörle yenemediğiniz gibi, ekonomik savaşla da yenemeyeceksiniz.
Bakınız daha şimdiden tedarik zincirleriniz çöktü, halklarınız marketlere hücum ediyor. Birçok marketinizin rafları tamtakır. İnsanlarınız benzin alabilmek için saatlerce kuyruklarda bekliyor.
Tez elden savaş baltalarını gömün ve akılla hareket edin.
Aksi halde, Türkiye’ye kazmakta olduğunuz kuyuya siz düşeceksiniz.
Paylaş