Paylaş
Yazıklar olsun bize ki, Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan sonra bile eski tas eski hamam yolumuza devam etmişiz. Zira en lazım olduğu günde, ABD, değil yardım etmek tam karşımıza geçerek ambargo uygulamıştı.
Ne bundan önceki 1964 Haziran’ında Johnson’un İnönü’ye yazdığı tehdit mektubu, ne 1974’ten sonraki ambargo, ne 1980 yılındaki ‘bizim çocuklar’ın darbesi ve ne de AK Parti iktidarları boyunca sürdürülen onca FETÖ darbe girişimleri, aklımızı başımıza devşirmemize yetmedi.
Varsa da yoksa da Amerika diye tutturduk ve asla başka bir şey demedik, diyemedik.
Daha doğrusu, karar mercilerimizde bulunanlara dedirtmediler.
ABD, Türkiye’den uydu olmasını ve asla şahsiyetli iç ve dış politika gütmemesini istiyor.
ABD, Türkiye’de sürekli kaos çıkmasını ve terör örgütleriyle boğuşmasını istiyor.
ABD, Türkiye’de asla siyasi istikrar istemiyor. Başkanlık sistemi de neymiş, o, kendine özgüymüş, çok partili koalisyonlar neyimize yetmiyormuş?
ABD, Türkiye’yi IMF’nin sarmalında istiyor. IMF’nin borcunu kesmek de neymiş? Ya, IMF’ye borç vermeye kalkmak?
ABD, Türkiye’den, teröristlerin inlerinin yerine dağı taşı bombalamamızı istiyor. MİT-TSK işbirliğiyle teröristleri nokta hedef şeklinde yok etmek de ne oluyor?
ABD, Türkiye’den yazılımı kendisine ait olan İHA’ları kullanmasını istiyor. Oysa Türkiye yazılımı kendine ait SİHA’ları bile üretip teröristlerin tepesine biniyor.
ABD, Türkiye’nin güney sınır boyunun terör koridoru olmasını istiyor. Türkiye ise üst üste yaptığı harekâtlarla sınırını boydan boya güvenli hale getirdi.
ABD, tıpkı Irak’taki gibi, Suriye’de de Kürt devleti kurdurup İsrail’e ‘iskele’ yaptırmak istiyor.
Türkiye ise tüm bu hevesleri hem ABD’nin ve hem de İsrail’in kursağında bıraktı.
ABD, Türkiye’yi içeriden ve dışarıdan terör örgütleriyle kuşatıp paramparça etmek istiyor. Bu cümleden olarak, FETÖ elebaşını ülkesinde bulundurup iade etmiyor. PKK-PYD-YPG’yi silahlandırıp üzerimize salıyor.
Türkiye ise tüm bu şer odaklarına karşı yeniden Milli Mücadele başlatıyor ve ‘Ya devlet başa, ya kuzgun leşe!’ diyor.
ABD, sahte gerekçelerle, on bin km uzaktan gelip burnumuzun dibindeki ülkeleri işgal ediyor. Milyonlarca masum insanın kanına giriyor. Milyonlarca insanı yerinden yurdundan edip mülteci yapıyor.
ABD, Irak’ta ve Suriye’de sergilediği ve sergilettiği tüm bu vahşetleri petrol uğruna yapıyor.
Türkiye ise hem mültecilere sahip çıkıyor ve hem içerideki, hem dışarıdaki ABD menşeli terör örgütleriyle kıyasıya boğuşuyor.
Nefsi müdafaa olarak hem içerisini, hem sınırlarını terör örgütlerinden temizliyor.
İşte asıl işgalci ve terörist sever olan bu ABD, Temsilciler Meclisi, ‘Türkler Ermeni soykırımı yapmıştır’ diye karar alıyor ve Türkiye’yi kınıyor.
Bizce az bile yapıyorlar.
Baksanıza, Türkiye çok oluyor, hem de pek çok!
Paylaş