RAMAZAN Bayramı hafta sonuna denk gelince tatil de sadece üç günle kısıtlı oldu. Ama buna rağmen pek çok Ankaralı, yazdan kalma son sıcakları değerlendirip soluğu Güney ve Ege sahillerinde aldı. Sosyetenin bayram randevusu ise Antalya’daydı. Ankara ve İstanbul sosyetesi soluğu Nadire İçkale’nin bu yıl Belek’te açtığı Spice Otel’de aldı.
Bu sezon başında hizmete giren Spice Otel, Kuzey Afrika ve Güneydoğu Asya’nın çizgilerini taşıyor. Nadire İçkale, bütün inşaatıyla bizzat kendi ilgilendiği bu muhteşem tesisi yaz sezonunun başında hizmet sokmuştu. Ancak aklının bir köşesinde de görkemli bir açılış yaparak yakın dostlarını, her santimetrekaresiyle birebir kendisinin ilgilendiği bu otelde ağırlamak vardı. Ancak yoğun geçen yaz sezonu nedeniyle bir türlü buna fırsat bulamamıştı. Nadire Hanım aradığı fırsatı, geride bıraktığımız Ramazan Bayramı’nda buldu.
Ankara ve İstanbul’dan çok sayıda yakın arkadaşını Spice Otel’e davet etti. Sosyetenin en gözde isimleri üç günlük bayram tatili için Belek’e gitti. İçkale yarattığı eseri dostlarına göstermenin ve onların takdirini kazanmanın mutluluğunu yaşadı.
Diplomatik güzel
SON dönemde Başkent sosyal hayatının, yabancı büyükelçiliklerin yaptıkları aktivitelerle daha da renklendiğini daha önce yazmıştım. Bu aktiviteler her geçen gün daha da ivme kazanarak devam ediyor. Yabancıların milli gün kutlamalarının, diplomatların hoş geldin ya da veda partilerinin, yardım amaçlı düzenledikleri baloların, sanatsal ve kültürel faaliyetlerin büyük bir bölümünü de bu sayfalardan takip edebiliyorsunuz. Bu aktivitelerde en çok dikkat çeken isimlerden birini size biraz daha yakından tanıtmak istiyorum; Ukrayna Büyükelçiliği Başkatibi Olga Chubrykova.
Olga Chubrykova, güzelliği, zarafeti ve akıcı Türkçe’siyle gittiği her yerde, katıldığı her davette ilgi odağı olmayı başarıyor. Sıcakkanlılığıyla da herkesi kendine hayran bırakıyor. Türkiye’de ilk görevine bundan yaklaşık beş yıl önce gelen Olga Chubrykova, görev süresi dolduktan sonra ülkesine geri dönmüştü. Ancak bir süre önce yeniden Türkiye’de görevlendirildi. Çok da iyi oldu. Çünkü Chubrykov’nın Ankara’daki çok sayıda arkadaşı, bu sıcakkanlı kişinin yeniden gelmesini dört gözle bekliyor.
Mekanlara Eşrefoğlu damgası
BU hafta biraz daha yakından tanıyacağımız bir başka isim ise Ebru Eşrefoğlu. Ebru Hanım’ın adını Ankara sosyal hayatında bundan sonra daha sık duyacağız. Çünkü Başkent’in gözde birçok mekanının dekorasyonunda artık onun adı var.
Geçtiğimiz yazın gözde mekanı Ivy Summer’ın o herkesin beğendiği dekorasyonu İç Mimar Ebru Eşrefoğlu imzasını taşıyordu. Bu kış sezonunun da en gözde mekanları arasında olması beklenen Mischa’nın yeni dekorasyonu ise yine Ebru Hanım’ın çizgilerini taşıyor.
Mekanları, daha büyülü daha sihirli göstermek için gayret ettiğini belirten Ebru Eşrefoğlu, "Malzeme ve ışık açısından kimsenin yapmadığı şeyleri denemeye çalışıyorum. Çalıştığım mekanlarda mutlaka özel bir tema yaratmak istiyorum" diyor.
Eymir’e yazık olmasın
BÖYLE üç beş günlük bayram tatillerinde Ankara’ya hapsolduysanız, doğayla başbaşa kalıp biraz huzur bulabileceğiniz yerlerin sayısı çok fazla değil. Bunlardan birisi de ODTÜ arazisi içinde yer alan Eymir Gölü. Ankara’nın bozkırında çok şey ifade eden bu göl ve etrafının görüntüsü ne yazık ki son dönemlerde hiç de iç açıcı değil. Küresel ısınma nedeniyle gölün azalan suyuna bir de çevrenin bakımsızlığı eklenmiş durumda. Gölün etrafındaki ormanlık bölge tam anlamıyla kendi haline terk edilmiş. Ağaçların budanması, kuruyanların kesilmesi gibi orman için hayati önem taşıyan hiçbir çalışma yapılmamış. Ayrıca bazı yerlerdeki çevre kirliliği had safhaya ulaşmış.
Deniz/ Ankaralılar için sıradan bir manzara olmanın ötesinde özgürlüğü anlatmanın en kolay yollarından birisi. ODTÜ yetkilileri, görsel açıdan büyük bir eksiklik yaşayan Ankara’nın görülmeye değer birkaç manzarasından birisi olan Eymir Gölü için, daha vahim durumlara düşmeden önlem almalıdırlar.