Paylaş
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz kanlı darbe girişiminden sonra ilk kez ABD’yi ziyaret ediyor. Erdoğan’ın her fırsatta darbe girişiminin arkasındaki isim olarak açıkladığı Fetullah Gülen’in ABD’de yaşaması ve himaye görmesi nedeniyle New York ziyareti özel bir önem taşıyor.
Dün yansıttığımız gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu’nda Fetullah Gülen konusunda tüm ülkeleri uyardı. Erdoğan, FETÖ’nün küresel bir tehdit olduğunu anlatıyor.
Türkiye, New York’ta ve Birleşmiş Milletler çalışmalarında ilgi odağıydı. Bunun nedeni Türkiye’nin yürüttüğü Fırat Kalkanı operasyonuyla Suriye konusunda etkili bir konuma gelmesi, Rusya ile ilişkileri geliştirmesi, mülteciler konusunda en büyük yükü taşıyan ülke olması ve ilk İnsani Yardım Zirvesi’ne ev sahipliği yapması...
ABD ARAŞTIRMASI: FETÖ %55
Türkiye’nin DAİŞ’e karşı yürüttüğü Fırat Kalkanı operasyonu Türkiye hakkındaki algıyı da hızla değiştirmiş durumda.
Özellikle FETÖ’nun aleyhte propagandası nedeniyle Türkiye, ABD kamuoyunda DAİŞ destekçisi olarak algılanıyordu. Ancak Fırat Kalkanı ile TSK’nın DAİŞ’i (IŞİD) sınırından uzaklaştırması ve hava operasyonlarıyla birçok hedefi yok etmesi bu algıyı değiştirmiş durumda. Son dönemde TSK ve desteğindeki ÖSO kadar DAİŞ’e ağır darbe indiren ülke olmadı.
İkincisi Türkiye’nin Rusya ve İsrail ile ilişkileri düzeltmesi de bu algının değişmesinde etkili olmuş görünüyor.
ABD kamuoyunda FETÖ ile ilgili olarak da algının değiştiği görülüyor. 15 Temmuz’daki darbe girişimini FETÖ’ye bağlamakta zorlanan ABD’liler, şimdi bu girişimin ardında Gülen’in olduğuna inanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakın kaynakların verdiği bilgiye göre ABD’de yabancı bir kamuoyu araştırmacısı şirketin yaptığı ankette, darbenin arkasında FETÖ’nün olduğuna inananların oranı yüzde 55’e çıkmış durumda.
İADE KONUSU
Erdoğan’ın New York ziyaretinde FETÖ’nun iadesi konusu da tekrar işlendi.
ABD’nin bu konuda hâlâ kanıt beklediğini söylemesi işi yokuşa sürme olarak değerlendiriliyor. Gülen hakkında Türkiye’deki dava dosyası bitmek üzere...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın çevresi, “Bu dosya da ABD’ye gönderildikten sonra nasıl bir yol izleyeceklerini biz de merak ediyloruz” demekle yetiniyor.
ABD: ÜÇLÜ GÖRÜŞELİM
ABD’yi Türkiye konusunda değiştiren önemli bir faktör de Türkiye-Rusya yakınlaşması.
Özellikle Rusya Genelkurmay Başkanı Gerasimov’un Ankara’ya yaptığı ziyaret ABD’yi tedirgin etmiş durumda.
Türkiye ve Rusya genelkurmay başkanlarının görüşmesinden sonra ABD’li yetkililer Türkiye’ye “Bu düzeyde görüşmeleri üçlü yürütelim, biz de katılalım” önerisinde bulunmuş durumda...
ABD, Türkiye ile Rusya’nın askeri konularda ne görüştüklerini öğrenmek istiyor. “Bu konuda bizi de bilgilendirin” talebi New York’ta da Türk tarafına iletildi. Ayrıca ABD ile Rusya arasında Halep için yapılan ateşkes anlaşmasının detaylarının da iki ülke tarafından Türkiye ile paylaşıldığı bilgisi var.
EL BAB KONUSU
TSK’nın desteğinde ÖSO’nün yürüttüğü operasyonun El Bab’a da inmesi bekleniyor.
Bunun biraz zaman alacağına dikkat çekilmekle birlikte, El Bab’ın kontrolünün ele geçirilmesinden sonra bu kentin nasıl yönetileceğine ilişkin görüşmeler sürüyor.
Ancak Türkiye’nin her koşulda Fırat Kalkanı operasyonunu 30-35 kilometre derinliğe ulaştırma konusunda kararlı olduğu taraflara iletilmiş durumda.
Türkiye güvenlik açısından bu derinlik konusunda kararlılığını, geri adım atmayacağını ilgililere bildirerek vurgulamış oldu.
RAKKA İÇİN YPG’SİZ FORMÜLLER
Suriye sorununda Rakka konusu çok önemli bir yer tutuyor.
DAİŞ’in en güçlü olduğu ve merkez olarak kullandığı Rakka’ya nasıl bir operasyon yapılacak? ABD Rakka’ya yapılacak kara operasyonunda YPG’yi kullanacağını açığa vurmuştu. Bu amaçla PYD-YPG’ye desteğini sürdürüyor. Türkiye bu durumdan duyduğu rahatsızlığı her fırsatta ABD’ye iletti ve Fırat Kalkanı operasyonuyla da harekete geçti.
NEW York’ta aldığım bilgiler arasında, Türkiye’nin, YPG’nin Rakka’ya kara gücü olarak yönelmesine şiddetle karşı çıkması üzerine, ABD’nin de konuyu yeniden değerlendirmeye aldığı bilgisi de var. ABD ve Türkiye’nin ‘YPG’siz formüller’ üzerinde beyin cimnastiği yaptığını söyleyebiliriz.
Türk tarafının Rakka’ya kara gücü göndermeye sıcak bakmadığı, ancak hava harekâtına katkı verebileceği konuşuluyor. Bu durumda kara gücünün nasıl oluşacağı henüz kararlaştırılmış değil. Eğer YPG Rakka’ya sokulmayacaksa hangi kara gücü sokulacak. Uzmanlar Rakka için en az 12 bin kişilik bir kara gücü gerektiğini ifade ediyor.
Bu konu da Türkiye ile ABD’nin mesai harcadığı konuların başında geliyor.
Paylaş