Paylaş
Son kararı vermek üzere Başbakan Binali Yıldırım ile MHP Lideri Devlet Bahçeli bir araya gelecek. Son anlaşmazlık noktaları bu görüşmede giderilirse, özü itibarıyla başkanlık sistemi öngören anayasa değişikliği Meclis’e sunulacak.
Bu değişiklik önerisi MHP’nin desteğiyle 330 ve üzerinde bir desteğe ulaşırsa Türkiye referanduma gidecek.
Peki böyle bir gelişme karşısında anamuhalefet partisi olarak CHP ne yapacak?
İKİ AŞAMALI PLAN
CHP, AK Parti-MHP işbirliğiyle hazırlanan anayasa değişikliğinin açıklanmasından sonra, bu pakete ilişkin eleştirilerini kamuoyuna açıklayacak. İlk aşamada Anayasa ile ilgili tartışmalar: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın anayasal sınırları aştığı, Anayasa’da olmayan yetkileri kullandığı, Başbakan Binali Yıldırım ve hükümetin de Anayasa’da yazılı yetkilerini kullanmadığı ve krizin böyle üretildiği görüşünü işleyecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı anayasal sınırlara çekilmeye, Başbakan Yıldırım’ı ve hükümeti yetkilerini kullanmaya davet edecek.
CHP, Meclis’te anayasa değişikliği görüşülürken, bu tez üzerinden muhalefet yaparak, önerinin 330 oy desteğinin altında kalmasını sağlamaya çalışacak.
ANAYASA ÖNERECEK Mİ?
CHP, AK Parti-MHP işbirliğiyle hazırlanan anayasa değişikliğine karşı Meclis’e kendi anayasa önerisini sunacak mı?
CHP kurmayları bunun hem teknik olarak mümkün olmadığını hem de siyaseten doğru bulmadıklarını söylüyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, “AK Parti-MHP önerisine karşı ortaya bir öneri koyup onu değil bunu destekleyin demeyi, anlamlı ve doğru bulmuyoruz” diyor ve şöyle izah ediyor:
“Bizim CHP olarak tek başımıza anayasa değişikliği önerisi verecek sayımız yok. Anayasa değişikliği önerisi ancak Meclis üye tam sayısının 3’te 1’i ile verilebiliyor. Tabii, biz de kamuoyuyla paylaşmak üzere bir anayasa çalışması yapıyoruz, bunu çalıştayda da açıklamıştım. Ama öncelikli sorun bize göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Anayasa sınırlarına çekilmesi ve hükümetin de yetkilerini kullanmasıdır. Mevcut Anayasa’ya uygun çalışılmasıdır. Şu anda yapılan, Anayasa’nın çiğnenmesidir, Anayasa suçu işlenmektedir, bizce öncelikli sorun budur.”
REFERANDUM AŞAMASI
Referandum aşamasına gelinirse, CHP; ‘Hayır’ kampanyasını, hem başkanlık sisteminin sakıncalarını anlatarak hem nasıl bir yeni anayasa düşündüklerini paylaşarak yürütecek. CHP bu süreci aslında Adana’da 3 Aralık’ta yapacağı ‘Türkiye’yi böldürtmeyeceğiz’ mitingiyle başlatmış olacak.
CHP’NİN ANAYASASI
CHP’nin Meclis’te tek başına anayasa önerisi sunacak sandalye sayısı yok. En az 189 milletvekilinin imzası gerekiyor, CHP’nin 135 milletvekili var. Ancak CHP, üzerinde çalıştığı yeni anayasa önerisini kamuoyuyla paylaşacak, kampanya boyunca bu konuyu işleyecek.
CHP nasıl bir anayasa düşünüyor? Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’ın organize ettiği ‘Anayasa Çalıştayı’nda CHP’nin ilkesel yaklaşımı ortaya çıkmıştı. Tezcan’la dün yaptığım görüşmede, anayasa ile ilgili hazırlıklarını biraz daha somutlaştırdı. CHP, AK Parti-MHP’nin gündeme getirdiği başkanlık sistemine temelinden karşı olduğu gibi mevcut Anayasa’nın Cumhurbaşkanı’na tanıdığı yetkilerin de sınırlandırılmasından yana. CHP’nin yeni anayasa çalışmasında yer alması düşünülen düzenlemeler ana başlıklarıyla şöyle:
Cumhurbaşkanlığı’nın tümüyle sembolik bir makama dönüştürülmesi.
Bu amaçla:
Cumhurbaşkanı seçiminin değiştirilmesi, yeniden Meclis tarafından seçilmesi.
Cumhurbaşkanının yüksek yargı organlarına üye atama yetkisinin kaldırılması.
Cumhurbaşkanının rektör atama yetkisinin kaldırılması.
Cumhurbaşkanının yürütmenin başı olmaktan çıkarılması ve Bakanlar Kurulu’na başkanlık etmesi yetkisinin kaldırılması.
Cumhurbaşkanının idari organlarla ilgili yetkilerinin tümüyle kaldırılması.
Parlamentonun güçlendirilmesi amacıyla:
Kanun yapma tekniğinin değiştirilmesi. Temel kanun ve torba kanun tanımının yeniden yapılması.
Komisyonların işlevsel hale getirilmesi. Araştırma ve soruşturma komisyonlarında grubu bulunan partilerin eşit sayıda temsil edilmesi.
Kanun yapma ve araştırma-soruşturma, raporlama konularında Meclis komisyonlarının yetkilerinin artırılması.
Demokratik direnme hakkının anayasaya konulması.
Yargının güçlendirilmesi; bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlanması için yüksek yargı organları seçimlerinin tümüyle değiştirilmesi.
Savunma hakkının ve baroların anayasal güvenceye kavuşturulması.
İdarenin tüm eylem ve işlemlerinin gerçek anlamda yargı denetimine açılması.
Eğer referandum aşamasına gelinirse, başkanlık sisteminin yol açacağı sorunlarla birlikte ‘Daha demokratik bir Türkiye için’ sloganıyla, anayasa önerisini kamuoyunun gündemine taşıyarak, ‘Başkanlığa hayır’ kampanyası yürütecek.
Paylaş