SAMBACILARDAN sonra Tangocular da gitti... Dünya Kupası’nda ne dans kaldı ne de ambians. Takım oyunu oynayanlar, yıldızlara sırtını dayamayanlar, finale koşuyor.
Alman takımı, teknik taktik anlayışta dünyanın bir numarası. Buna genç yaşta kazanılmış tecrübelerini de eklersek, önümüzdeki yıllarda Panzerler, bütün rakiplerini püskürtecek. Takımın beyni Mesut. Gezgin futboluyla dar alandaki bütün sıkıntıları çözüyor. Sade ve pas hatasız futbolu, göze batmıyor ama iş bitirici. Neuer tavan yapacaktır Podolski ile Müller, birer dinamo. Akşam şarj edilmişler. Pilleri bitmiyor. Khedira ve Schweinsteiger’a ne demeli. Bitmeyen tükenmeyen enerjileri var. Hem ofansta, hem defansta katkıları büyük. Klose, futbol hayatının en rahat turnuvasını oynuyor. Sahip olduğu yeteneklerini kullanması için bu takım biçilmiş bir kaftan. Ona doğru yerde ve doğru zamanda ayak içini koymak kalıyor. Almanya’nın genç kalecisi Neuer, dünyanın en iyilerinden birisi olmaya aday. Tecrübe kazandıkça tavan yapacaktır. Kaprisi pahalıyla mal oldu Maradona’nın S.O.S veren taktik anlayışı çöktü... Turnuvanın başından beri orta sahadaki Mascherano yalnızlığı, geciken cezayı gördü. Arjantin’in kazandığı maçlarda bile rakibe verdiği pozisyonlar ayyuka çıkmıştı. Almanya gibi bir takım bu pozisyonları affetmez. Maradona’nın Cambiasso ve Zanetti kaprisi pahalıya mal oldu. Beş ileri, beş geri taktiği Arjantin’in şanzımanını dağıttı. Bu hezimet, Tanrı’nın Eli değil, Allah’ın sopası... Bu Dünya Kupası çok konuşulacak. İngiltere’nin sayılmayan golü, Tevez’in Meksika’ya attığı tartışmalı gol, favorilerin erken vedaları ve kayan yıldızlarla birlikte yaşanan hayal kırıklıkları... Bir de kulakları tırmalayan vuvuzela...