Maçın skoruna göre de kağıdı çıkarıp “bakın maçtan önce ben skoru bildim” dermiş. Futbolcuları uzun süre bu zeka küpü, akıl karesi, tarla faresi hocalarını şahin zannetmişler. Taa ki birisi tesadüfen diğer kağıtları da bulup hocasının foyasını meydana çıkarana kadar.
Günümüz kahini Mustafa hocamızın foyası yok. Kehanetlerinde de yanılmıyor. Hocamın affına sığınarak soruyorum: “2012’de neler olacak? Sular altında kalacak mıyız? Yüksekte olan kartalına bir şey olmaz değil mi?”
Gereksiz bir sürü pas
Mustafa Denizli’nin demeçleriyle büyüttüğü derbilerden sakındığı Tabata’yı ilk 11’de görünce “eyvah” diyoruz, “Beşiktaş’ın topları yine yerlerde mi sürünecek? Gereksiz bir sürü yan pası mı seyredeceğiz?”. Ama Tabata diğerki maçlardan farklı. Defansın arasına koşular yapıyor, şutlar atıyor, zaman zaman da uzun pas deniyor.
Fink bir atmaya başladı ki, yerinde durmuyor. Defansta, ofansta Beşiktaş’ın güvencesi. Sivas’ın o sert futbolundan nasibini alan Bobo, ikinciyi atamadan oyun dışında kaldı.
Maçın tek golünde İbrahim Kaş’ın asisti orta değil tam bir gol pası. Defansla kaleci arasına atılan bu paslar defansı kalenin eşiğinde paspas yapar, kaleciyi de çaresiz bırakır. Ağları da havalandırır.
Rüştü’nün haceti bile gol yemez
” Değerli hocam, diğerlerini kırmamak için bu lafını pek dillendirmez, kulağıma fısıldardı. Ama, diğerlerini kırmamak için sahaya golcüsüz çıkmak fazla abartı. Arda’yı, Keita’yı veya Kewell’ı kıramayabilirsin. Ama, orta üçlüden Mustafa, Mehmet ve Barış’tan birini kırıp Baros’un yokluğunda Nonda’yı ilk 11’e koyacaksın. Sahaya golcüsüz çıkmayacaksın. Hiç değilse iki yumurta kırıp, G.Saray taraftarını futbola, pozisyona ve gole aç eve göndermeyeceksin.
Maçın başlarında Galatasaray defansında özellikle Servet ve Gökhan’ın gereksiz uzun top oynama çabalarını da anlamak mümkün değil. Çünkü, forvette ne hava hakimiyeti olan oyuncun var, ne de sağa ve sola deplase olan forvetin. Sabri’nin ofansı destekleme çabaları, defansında hızlı Bursaspor forvetlerine karşı sıkıntı yaratıyor. O kadar hızlılar ki birçok pozisyon harcayıp, gereksiz ofsaytlara kalma lüksleri bile var.
Ertuğrul Sağlam’ı forvet seçimlerindeki bu başarısından dolayı ayrıca kutluyoruz.
İyi takım bu Bursa
BURSASPOR iyi bir deplasman takımı. Ayrıca bu çabuk forvetleriyle içeride üstüne gelen her takımı yenebilir. İsterse üç büyük olsun. Defansında Zapotocny ve Ömer uyumlu bir ikili. Ivankov da kalesinde güven veriyor. Ergiç ve Kirita’ya bayıldım. Sercan, eski golcülüğünü yakalasa Bursa, Sivas’ın gösterdiği başarıları rahatlıkla tekrarlayacak.
ÖPÜLEN EL Yanlış EL
VOLKAN’ın gol sonrası kulüp müdürünün elini öpmesi yanlış. Neeskens’in elini öpmesi lazım. Rüyayı görenin değil, bayram şekerini verenin elini öpeceksin. G.Saray’ın acil, Hollanda’ya jet ambulans yollaması lazım. Bu, Rijkaard’da var bir keramet. Onsuz kalan hastalanıyor...
“Senin aklın ermez” sözünün muhatapı olduğum yıllar boyunca, o şapkadan tavşan çıkmasını bekledim. Ama tavşan bir türlü çıkmadı. Sanırım asker de benim gibi o tavşanı bekliyor olacak ki, sonunda sinirlenip iki kere darbe ile fötr şapkayı, kasket yaptı. Zincirbozan Askeri Tesisleri’nde kampa giren “böyük” lider, fizik kondisyonunu geliştirdikten sonra 2000 yılına kadar aktif siyaset hayatına devam etti.
Büyük statlara serpildiğimiz yıllarda, sayın Deniz Baykal’ı da solun ve ülkenin gelecekti lideri olarak görüyorduk. Ancak sayın Baykal, bir türlü iktidar partisinin takımında kaptan olarak sahaya çıkamadı.
Ülkemde bunlar yaşanırken, İngiltere’de Sir Alex Ferguson, 1986 Kasım’ında Manchester United takımının başına getirildi ve tam 23 yıldır aynı takımın başında sakız çiğniyor.
Galiba elin İngilizleri haklı. Siyasetçisinin bile politik hayatını kısa tutup, teknik direktörünün kontratını uzatıyor. Haklı ki Manchester United’ın hocası bir Şampiyonlar Ligi maçına neredeyse bütün yedek oyuncularıyla çıkabiliyor.
Rüştü’nü ispat etmiş biri vardı kalede
HAFTA sonu derbide maden bulan Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi’nde şansını devam ettirebilmek ve biraz da yolunu bulabilmek için geldiği Manchester’dan mutlu döndü.
Mustafa Denizli’nin ilk 11’i rakip kanat akınlarını kontrol edecek şekilde. Sağ kanat, İbrahim Kaş ve Ekrem, sol kanatta İbrahim Üzülmez ve İsmail Köybaşı. Mantıklı. Çünkü, İngilizler sahanın tamamını kullanmayı seviyorlar. Ekrem ve Köybaşı’nın hem defanslarına yardım etmesi ve fırsat buldukça da atağa çıkma çabaları, Beşiktaş için pozitif bir kazanç. Önlerindeki Tello serbest. Bobo’nun yalnızlığı dışında pek sorun yok gibi. Orta sahanın göbeğindeki Fink ve Ernst birbiriyle oldukça uyumlu.