Feyyaz Uçar

Pilot takım

14 Şubat 2010
TEKİN adamdır Metin. Parada pulda yoktur gözü, rüzgara göre değişmez lafı sözü. Seçim öncesi vaad edildiği üzere Metin Tekin’in Beşiktaş’ta göreve başlamasını bekliyorum. Bu sefer de seçim yatırımı olmasın. Yönetimde zaten futboldan gelen yönetici yok. Futboldan gelen bir direktör olsun da milyon dolarlarımız savrulmasın.

İnsaflı kale direkleri

İlk yarıda Julio Cesar 3’ün 1’ini atmasa Gaziantep devrede soyunma odasına farklı skorla girecek. Beşiktaş’ın orta sahası ve defansı o kadar boşluk veriyor ki, elini kolunu sallayan herkes pozisyona giriyor. İnsaflı kale direkleri ve can siparane Rüştü farkın açılmamasında bir başka faktör. Ekrem’in ilk goldeki zamanlama hatasının üstüne bir de stoperler ön direği unutunca ilk gol geldi. İkinci gol de zaten ön direk. Defansta kanatlardan yapılan ortalarda birinci kural ön direğini kapatacaksın. Yapmazsan hüsran olur. Sivok iyi bir pilot değil, Ferrari’si olmadan gidemiyor. Kendi sahasından attığı serbest vuruşları bile Tabata’nın kullanmasına gerek yok. Bu atışları defans adamları da kullanabilir, Tabata öne çıkıp hiç değilse seken topları şutla neticelendirebilir. Forvette gereksiz bir eksilme, ayıp olmasa aut atışlarını bile Tabata kullanacak.

Eldiveni ayağına tak

G.Antepspor’un ardı arkası kesilmeyen ataklarını izlerken gözümüze garip bir şey ilişti. Nihat reklam panolarına dirseklerini koymuş, Rüştü’nün kurtarışlarını seyrediyor. Hiç değilse auta giden topları topla, Nihat bu arada ısınmış da olursun! Nobre eldiveni eline değil de ayağına taksa daha iyi olacak. Kafasına da bir şapka lazım, yünlü olsun. Top ayağını ve kafasını sıyırıp geçmez hiç değilse, yünlüler elektrik de yapar, karda kışta üşümez.

Hangisi Beşiktaş?

Beşİktaş’ın ilk 11’inde G.Antepspor’dan alınan 5 oyuncu var. Beşiktaş’tan Gaziantep’e giden oyuncu ise Serdar Kurtuluş. Fahiş fiyata Bursaspor’dan alınmış, İsmail Köybaşı’nın takasında kullanılmış, bu gidişle iki takımdan biri pilot takım olacak. Gaziantep mi? Yoksa bu başkanla Beşiktaş mı?

İş bitiriciler

Gaziantepspor daha inançlı. Olcan’a “Sahanın her yerinde şut atcan, gol attırıcan” demişler. O da “Sorun yok”’ demiş. İkinci yarıda da pozisyonları yakalayan taraf çoğunlukla Gaziantep’ti. Nasıl olmaz ki? Sağda Murat Ceylan, solda Olcan, forvet arkasında da Julio Cesar, tutabilene aşkolsun. Üçü de yetenekli iş bitirici.
Yazının Devamını Oku

Yağmur gibi para

12 Şubat 2010
ÜLKEM toprağına yağmur, futboluna para yağıyor. Ligde Digi hareketi, kupada Ziraat bereketi... Çeyrek finalde iki maçı da kazan; 700 bin doları cebişine koy! İyi futbol ekersen milyon dolarları biçersin. Bu meblağlar kimseyi rahatsız etmesin. Ülkemizin geleceği evlatlarımız sporu sevsinler ve yapsınlar. Yan yollara ve kötü alışkanlıklara sapmasınlar.

Oyunun başında kapalı Fenerbahçe defansı karşısında Bursaspor pozisyon bulmakta zorlandı. Fenerbahçe ise risk alıp Zapotocny ve ve İbrahim’i rakip forvetlerle baş başa bırakan Bursaspor karşısında 10 dakikada 2 net pozisyon yakaladı. Gökhan Gönül’ün gol ya da pas atmaya gönlü olsa maç 5. dakikada bitecek. Hemen akabinde Gökhan Ünal da adaşına nazişre yapıp topu İvankov’a nişanlamaz mı! Timsah sahaya iner tabi...
İkinci  yarının başında da Fenerbahçe gol kaçırmaya devam ediyor. Daum’un hamlesi doğru. Defansın göbeğine yerlilere emanet edip orta sahaya Emre’yi yerleştirdi..
Bursaspor 2-0’la birlikte daha bir istekli ve arzuluydu.  Turgay’ın hareketliliği Fenerbahçe defansını  zor durumlara soktu. İglesias’ın bitiriciliği de dikkat çekici.
Kocaman alkışBURSASPOR’da Turgay ve Iglesias, Fenerbahçe’de Dos Santos ve tabii ki Alex sahanın iyileriydi. Ancak 3-0 mağlubiyetin rövanşında, üstelik açık kanalda naklen verilen bir maçta tribünleri dolduran Bursaspor taraftarı sahanın esas yıldızıydı. Onları tura inandıran teknik heyet ve futbolculara da kocaman bir alkış. 

Çift dalma  sevdası

YABANCILARIN çift dalma sevdası Fenerbahçe’ye sarı kart cezası ve penaltı olarak geri dönüyor. Uyarı mahiyetinde bir kulaklarını çekmek lazım.

Mimik ve jest

HAKEM hoşgörülü olmasa iki takımda da ikinci sarı kartı görebilecek oyuncular var. Turgay ile Dos Santos’un mimik ve jestlerine dikkat etmeleri lazım.

Yazının Devamını Oku

Körük

6 Şubat 2010
BU aralar sık uçuyorum, soyadım Uçar olduğu için değil. İşler yoğun. Uçuşlardan birinde uçak indi ve körüğe yanaştı ama uçağın kapısı açılmıyor.

Yolcular homurdanmaya başlarken pilottan bir anons; “Sayın yolcularımız körük çalışmadığı için uçağımızın kapısını açamıyoruz. Hoppalaaa! Körük kendini körükleyemiyor. Kendini körükleyemeyen körüğün kime faydası var? “Kapıyı açın belki körük tahrik olur” diyecek oldum. Vazgeçtim. Beşiktaş’ın körüğe ihtiyacı yok. Beşiktaş taraftarı takımına öyle bir destek veriyor ki, ölüyü diriltir, hastayı yatağından kaldırır, damar açar. Bu maçta olduğu gibi.

Leblebinin yanında kara üzüm

Maçın ilk yarısında Beşiktaş etkili, girdiği gol pozisyonu rakibinden fazla. Son vuruşlardaki isabetsizlik sıkıntı mı olacak derken, Sivok’un muhteşem plasesi geliyor. Gol atmak bu kadar kolay, doğru yerde doğru zamanda ol, kendine güven, koy ayak içini kalecinin uzanamayacağı yere, arkadaşlarınla kucaklaş. Bu vuruşu her maçta bir Beşiktaş forveti yapsa, gol sorun olmaktan çıkar, leblebi olur. Hem de beyaz leblebi yanında da kara üzüm, çerez olsun rakipler.

 

Bir mönitör de yedek kulübesine

 

İkinci yarıda Beşiktaş’ın geri çekilmesi rakibe bir davet. Gençlerbirliği de bu davete cevap verip oyunu Beşiktaş sahasına yıkıyor ve Hurşut’un kurşunu gecikmiyor. 1-1’den sonra Gençlerbirliği futbolcularının puan kazanma çabaları arasında vakit çalmak da var. Gereksiz yere yatmalara seyircinin tepkisine sebep oluyor, buna ihtiyaçları yok. Hurşut ve Burhan gibi hareketli ve iyi dripling yapan oyuncuları var. Kahe ve o çıktıktan sonra da Mustafa yeteri kadar pozisyon yakalıyor, ama Rüştü’yü geçemiyorlar.

Beşiktaş’ın stadında modern bir uygulamayla spor yazarlarının olduğu yere monitörler monte edilmiş. Bir monitör de yedek kulübesine monte etmekte fayda var. Mustafa Hocam ekrandan takımını daha iyi yönetiyor sanki...

Yazının Devamını Oku

Her yerde Fink attı

30 Ocak 2010
İLK yarı sona erdi, kaleciler yere yatmadı. Etkili orta yok, şutlar kaleyi bulmuyor. Pozisyon sayısı sıfıra yakın. Nasıl gol olacak? İkinci yarıya başlarken, Şifo Mehmet’ten bir ara pası, Mustafa Hoca’dan da bir frikik golü bekliyorum. Ama onlardan da oyuna müdahele yok. Derken hakemler “Oyuna hiç değilse biz müdahele edelim” deyip komik bir penaltı veriyorlar. Nasıl olsa Erman Hoca da yok. Beşiktaş’ın en iyisi Fink, sahanın her yerinde fink atıyor. Hem defansına yardımcı, hem de forvetteki yalnız Bobo’ya destek veriyor, “Ben buradayım Delgado’ya başkasını kurban edin” der gibi.

Defans başarılıydı

Antalyaspor’un pozisyon sayısına bakarsak, Beşiktaş defansını başarılı sayabiliriz. Sivok ve İbrahim rakibin hırçın forveti Djiehoua’ya karşı iyi mücadele ettiler. Ekrem ve İbrahim defansif anlamda başarılıydılar. Ancak ofansif katkıları diğer maçlara göre azdı. Ama defansta öncelik gol yememek. Fabian Ernst son maçlarda eski formundan uzak. Nihat, Tabata ve Tello pozisyon üretmekten uzak. Ne birbirleriyle iyi anlaşıyorlar ne de Bobo’ya pozisyon hazırlıyorlar. Kreatif oyuncuların maçın skorunu değiştirecek hareketler göstererek takımını rahatlatması lazım. Yoksa Beşiktaş’ın gol kısırlığı devam edecek.

Antalya’nın Ferguson’u

Antalyaspor’da geçen maçlardaki pozisyon zenginliğini göremedik. Ama iyi bir takım olma yolunda büyük aşama kaydettiler. Takımın birbiriyle uyumu iyi. Antalyaspor’un başkanı Hasan Akıncıoğlu, “Mahchester United için Ferguson neyse Antalya için Mehmet Özdilek odur” diye boşana söylememiş. Ama arkadaşım Mehmet Antalya’nın Ferguson’u olmaktansa Beşiktaş’ın Mehmet Özdilek’i olmayı mı tercih eder? Bilemeyiz...
Yazının Devamını Oku

Kardan adam

27 Ocak 2010
BİR kardan adam yapıp, Beşiktaş’ın kalesine koysam... Kömür gözleri, havuçtan burnu, kiraz dudakları olsa... Her şutta savrulmasa, her şutta erimese. Yeter artık! Tak maskeni gel Rüştü. Beşiktaş’ın dara düştü. Beşiktaş’ta genç Rıdvan ve İsmail Köybaşı top ayağındayken kartal gibiler. İkisi de hızlı, tekniği yüksek ve etkili driplinglere sahip. Ancak top rakipteyken, keklik oluyorlar.
Bu fizik güçleri ve kademe anlayışlarıyla Beşiktaş defansının değişmez oyuncusu olmaları zor.
Necip’e şans verin
Ama Beşiktaş’ta sürekli şans bulması gereken biri var; Necip. Duracağı yeri biliyor. Pas alış-verişi mükemmel. Uzun topları ve ara pasları bitirici. Bu karda, kışta iyi ki varsın Necip. Yüreğimizi ısıttın.
Nihat, için bu maç bir ölçek moral olur. Holosko için deplase olacak bir sürü olacak boş alan. Tabata, için bir vitrin maçı bile olmuyor. Tabata’yı yollayacak takım zor. Yazık olacak Tello’ya.
Konya Şekerspor’da yetenekli oyuncular var. Cafercan, hala olması gereken yerde değil. İshak’ın geleceği için ümitliyiz. Ama Muhammet, ümitlerimizi sona erdirmek üzere. Konya Şeker’in klasmanda işi zor. Keşke bu mücadeleyi ligde gösterip, play-off’ta oynama hakkını kazansaydı.
Yazının Devamını Oku

Nazire

19 Ocak 2010
F.BAHÇE’nin ilk 11’inde kaleci Mert’ten başka sürpriz yok. Daum, F.Bahçe taraftarının Türkiye Kupası hasretine son vermeye kararlı gibi ya da bir başka büyüğe nazire yapıyor. Ben 3. kalecimle de gruptan çıkarım. Benim takımım her şeye rağmen başarır. Ben öyle bir hocayım ki... Şanssız kaleci Mert top tutamadan ilk golü yedi. İlk golde hatası yok ama ikinci golde kaleyi terk ederek Necati’nin açısını kapatması lazımdı. Tecrübe dedikleri bu işte. F.Bahçe defansı arkasına yapılan koşular ve atılan ara pasları her zaman sorun yaratacak. Alternatif şart. Bilica, bu bireysel hatalarına devam ederse bir gün Daum’dan kelepçe yiyecek. Etme bulma dünyası. Alex’in veliahtı olmak Özer’i kesmiyor. Performansıyla ilk 11’e aday, sol ayağıyla attığı gol muhteşem. Antalya defansının durduğu anda Santos’un şutunu takip etmek, Alex gibi futbol zekası yüksek oyuncuların önsezisi. Golcü olmak budur. Ve golcü olmak sahada gözükmediğin günlerde bile okunu çatala nişanlamaktır. Bravo Güiza.
“Titanickname”
Antalyaspor, Ziraat Türkiye Kupası’ndaki bu şansı kaçırmak istemiyor. Eskişehir galibiyetiyle yakaladıkları şansı iyi kullandılar. Defansında Yalçın ve Batak ağır olmalarına rağmen dengeli oynuyorlar. Orhan’ın tecrübesi de ters kademelerde ortaya çıkıyor. Djiehoua, müthiş kuvvetli ve mücadeleci gol vuruşları da başarılı. Son attığı goldeki vuruş son derece klas. Necati, Fener’in defansının arkasına attığı deparlarla işi bitirdi. Ama Antalya’da gecenin kahramanı Tita. Titanickname: Maçın kahramanı.
Mehmet Özdilek, F.Bahçe’ye karşı takımını bu kez son derece iyi hazırlamış. Lig maçındaki son dakika yedikleri gol ile yaşanan hayal kırıklığının tekrarını istemedi. Kupadaki son maçı formalite olmaz. Benim bildiğim Şifo grup liderliğine oynar.
   
Yazının Devamını Oku

Ters ayak

17 Ocak 2010
KÜLTÜR söz konusu olunca yurdum insanının gözü hiçbir şey görmez. Konserlerin, tiyatro ve dans gösterilerinin İstanbul’un 7 tepesine dağıldığı bu akşamda maça gidecek bir Allah’ın kulunu ara ki bulasın.

Eminim ki bu maç, bu kültür akşamına denk gelmeseydi Olimpiyat Stadı’ndaki biletli seyirci sayısı ikiye katlanırdı!.
Beşiktaş’ın oyun anlayışı aynı. 4’lü defansın önündeki üçlü Fabian Ernst, Fink ve Necip, rakip orta sahasını marke ediyor. Beraberliğe çıkmış bir takımın oyun kurucusunun bile bire bir marke edilmesini anlamak biraz zor. Oyna topunu, o seni marke etsin.
Belediyespor çok rahattı
Kazanmak zorunda olan Beşiktaş, Büyükşehir Belediye’den alınacak 1 puanı öpüp başına koyacak. Kanatlarda, sağda Tello, solda da Holosko, Mustafa Denizli’nin ters ayak esprisi. Bu iki kanat oyuncusu yer değiştirip maça düz ayak girince sağdan soldan etkili orta ve ataklar gelmeye başlıyor. İlk 45 dakikada Beşiktaş’ın direkten dönen topu, Bobo’nun etkili şutunda Hasagiç’in kurtarışı dışında, ceza sahası içerisinde Beşiktaş’ın etkisi yok. Ramazan’ın ayağıyla kurtardığı pozisyonu da gözardı etmemek lazım.
Büyükşehir Belediye, Beşiktaş’a göre rahat, beraberlik işini görüyor. Galibiyet bal kaymak, yenilgi de bile Kasımpaşa galibiyeti Büyükşehir Belediye’yi gruptan çıkarır. İkinci yarıya hızlı başlayan Büyükşehir Belediye golü bulmakta gecikmiyor, İskender’in muhteşem ayak içi plasesi Kartal’ın
ağlarında.

Takdir etmeliyiz

BÜYÜKŞEHİR Belediye’nin kararlı oyununu takdir etmek lazım. Defansındaki Barbosa ve Cesario ağır görünüşlerine rağmen yerinde müdahaleleri ve kademe anlayışları sayesinde rakibe fazla pozisyon vermiyorlar. Ekrem’in yaptığı bindirmeler ve ofansa yardım arzusu takdir topluyor. Büyükşehir’in orta sahada rakip kim olursa olsun top oynamaya çalışan, ayağa iyi pas yapan oyuncuları var. Pozisyon sayıları az olsa da maç kazanmasını bildiler. Tebrikler Abdullah Hoca.

Yazının Devamını Oku

Adios

10 Ocak 2010
HANİ bir reklam vardı ya, yiyos, içiyos, yatıyos, kalkıyos, hiç para vermiyos, iki maç oynuyos, kampı bedavaya getiriyos. Yaşasın turnuvalar. Ama taraftarın meşaleleri ve sahaya attıkları konfetiler yüzünden ceza alırsak, turnuvalara da adios.

Beşiktaş’ın kalesinde mecburiyetten doğan transfer Ramazan. Şimdilik güvenli. Kupa maçlarında doğru tercih mi anlayacağız. Üç İbrahim’in yanına bir adam koy, Beşiktaş defansı tamam.
Necip diye pırıl pırıl bir genç. Fiziği süper, top kapıyor. Hep, topla kendi kalesi arasında kalarak defansif anlayışın birinci kuralını aksatmıyor. Futbol zekası üst seviyede. Gençliğine rağmen, yaşını başını almışlara kafa tutup, Beşiktaş formasını kapabilir. Allah onu Beşiktaş’a kazandıranlardan razı olsun.
Düşük ateşte mi kaynatsak
Yusuf, yine yürüyerek adam geçiyor. Ama aşırı güveni Beşiktaş kalesi için tehlike. Kaleye yakın yerde yaptığı çalımlar, Beşiktaş kalesine gol olarak fatura edilebilir. Serdar Özkan’ımı kiralık vere vere pişiremedik. Düşük ısıda mı kaynatsak acaba. Nasıl Beşiktaş ilk 11’inin değişmez adamı olacak çözemedik.
Toplara alnınla kafa vur Holosko, gol olur. Tepenle vurma, aut olur. Saçların dökülür. Driplinglerin harika. Gol vuruşların ve son pasların etkili olsa Beşiktaş camiası ihya olacak.
Hamburg eski Beşiktaş gibi
Hamburg, Alman futbol tarihinin küme düşmeyen tek takımı. Ama kıskanmamız gereken yaş ortalaması; 23 yaş. Beşiktaş’taki eski günleri hatırladık. Bitmeyen kolejin takımı Beşiktaş. Hamburg’taki gurbetçilerimiz övünç kaynağımız. Yabancı hakkını ülkemizde sonuna kadar kullanmışız ama Avrupalı yabancı hakkını bizden yana kullanmıyor. Allah’tan orada doğup büyüyen evlatlarımız var. Yoksa, Avrupa’da futbolcumuz var diyemeyeceğiz.

Yazının Devamını Oku