“PORNO” kelimesi ?ki herhangi bir yasak için yeterince savunucu toplayacak kadar galeyana getirebilen, başdöndüren bu kelime, bir anda herkesi filtreden geçirme hakkını kime, neden versin düşündünüz mü?
Günümüzde zaten servis sağlayıcıları bu filtreyi iki dakikalık bir işlemle yapıyor ve 60 bine yakın site kapalıyken “ama öyle anladığınız gibi değil, standart pakette sınırsız eriş? aile paketinde” diye başlayan tüm savunma cümlelerinin sahipleri çocuklarına neyin doğru, neyin yanlış olduğunu öğretemeyecek kadar bilinçsizse, mümkünse interneti de kullanmayıversinler. Sistem sizden daha iyi koruyabilir mi ahlakınızı? Değerlerinizi? Sistemi insan oluşturur. Sizin dışınızdaki diğer insanlar. Birileri “hey şuursuz vatandaş! Sen o küçük aklınla neyin ahlaklı neyin ahlaksız olduğunu bilemezsin zaten çocuğunu koruyamayacak kadar da beceriksizsin, sen şöyle kenarda otur ben senin yerine karar vereyim neye girip neye girmeyeceğine” ? ki burada sihirli ve can alıcı kelimeler çocuk, porno, aile- diye evinin içine kadar girme hakkını kendinde bulup, ahlak bekçiliği adı altında, iletişim özgürlüğüne filtre koymayı bu kadar aşkla görev edinmişse kendine, Türkiye’nin gizli utancı ensest ayıbını, aile içindeki tecavüzleri temizlemekle başlasın işe. Çocuklarını para karşılığı satan, onlarla evlenen, evlendiren aileleri gizleyeceğine ortaya çıkarıp teşhir etsin, müeyyide uygulasın. Töre adı altındaki ahlaksızlıkları konuşalım, bütün bir şehrin elbirliğiyle gizlemeye çalıştığı toplu tecavüzleri konuşalım? Ama zor, çok zor. Çünkü yüzümüz bile kızarmıyor artık bunları konuşurken. Dolayısıyla filtreye de gerek yok. Her zamanki gibi farklı isimli, aynı temalı konuların önümüze sunulduğu geçen haftayı Pavlov’un köpeğinden hallice ama umutsuz, şöyle bir düşündüm. Cinsellik ve din ve bunun üzerinden vuran siyaset sanal dünyada en çok tartışılan konulardı. Yani aslında bizi yöneten, kafamızı karıştıran, zihnimizi bulandıran, içimizi boşaltan, korkutan ve zırcahil kaldığımız iki konu. Bir adım yol katetemediğimiz, ötesine geçemediğimiz, geçmeye kalktığımızda birilerinin gizli- açık tehdidine maruz kaldığımız dikenli teller. Her ikisinde de birilerinin bizim adımıza karar verip bunları uygulatıyor olması, en güçlü silahlarını kuşanıp, mahalle baskınına giden ergen delikanlılar gibi taraftar toplamaya çalışması, siyasetçilerin değil tamamen cehalete kucak açanların suçu. “Pis pornocular”ın karşı çıktığı internet filtresi, bu kirli siyasete tanık olmamızı da engelleyecek mi sizce? İzin verdiğimiz sürece hiç sanmıyorum.
SAKINCALI PARAGRAF
Armada karşısındaki kültür merkezi diye yola çıkılan sonra elektronik çarşısı olsun denilen ve sonuçta demir yığını haline gelen inşaat yaratığının son olarak üzerine rant sağlasın diye tahta çekip reklam yayınlaması mı çözüm? Burası Ankara’nın üzerine çöken kara bir gölgeydi, şimdi reklam alan kara gölge. Birisi de çıkıp buranın akıbetinin ne olacağını anlatamaz mı günün birinde?