Çünkü hepsinin önünde ve tamamlayıcısıdır tinsel tatmin. Anlık değil, süreklidir. Örneğin, başınızı yastığa koyar koymaz rahatça uyumanızı sağlar. Kendinizi daha huzurlu, mutlu, hayata ve zorluklarla mücadeleye hazır hissedersiniz. Güvenmeyi öğrenirsiniz ve güven verirsiniz bir gün siz de. Size bu tatmini yaşatan topraklara, düşünceye, insana daha çok bağlanır daha büyük bir aşkla seversiniz. Büyük adamların, büyük açıklamalarına gerek yoktur tinsel tatmin için. İşlevini dürüstçe, vicdanla, onurla yerine getiren kurumlar ya da sizi önemseyen, varlığınıza değer veren insanlar bu tatmini yaşatabilir size. Peki yokluğunda ne olur? Yokluğu sağdaki 0’ları değersizleştiren 1 rakamı gibi anlamsızlaştırır tüm tatminleri. Tinsel saldırıya uğramış gibi korkar, ürkersiniz. Kimseye güven duymaz, kimsenin sırtına sırtınızı koyarak destek vermezsiniz siz de. Tinsel hastalıklar oluşur içinizde, tedavisi imkansız. En basitiyle beyninizdeki kaşıntı uyutmaz sizi. Çevrenizdeki ya da yaşadığınız yerdeki herkesin kötü, çıkarcı, sahtekar, yalancı olduğuna, kandırıldığınıza, yüreğinizin ya da bileğinizin hakkıyla, terinizle hayalinize ulaşmanın sadece hayal olduğuna inanırsınız. Bundan böyle “amaca ulaşmak her yol mübahtır” filizleri yeşerir içinizde. Hastalanmaya başlamışsınızdır. Tinsel organlarınızdan, tecavüzüne uğradığınız insanların, gecikmiş adaletin izi ne kadar yıkasanız da geçmez. Ve aslında siz kayıpsınızdır artık. Hele daha yeni yeni yürümeye başlamışsanız, kendi ayakları üzerinde atacağı ilk adımların ürkekliğiyle ama güvenle bırakmışsanız kendinizi, sizi tutacağını sandığınız bir insanın ya da sistemin ellerine... Bir daha asla eskisi gibi olmazsınız. Bu ülkede 1 milyon 692 bin 345 çocuğun girdiği, gizli şifre iddialarının havada uçuştuğu bir sınavda, yetkililerin yaptığı gecikmiş, tutarlı olmayan açıklamalar, kimilerine tatmin edici gelse de tatmin olmayan yüzbinlerce çocuk, yüzbinlerce kayıp var artık.
SAKINCALI PARAGRAF
HIŞIMLA ve heybetle ama içinde muhakkak bir paranoid şüpheyle, yanından ya da yakınından geçen tüm araç ve yayalara saldırgan, tehditkar bir tavır sergileyen koruma teröründen nasıl korunabiliriz biz fani, zavallı kullar? Korumalara, korumadıkları insanlar için, uygulamalı daha saygılı olma dersleri verilse fena mı olur acaba aldıkları eğitimlerde?