“Özür” dilerim

ÜRETİM hatam mı var?

Defolu muyum yoksa?
Yanlış dikiş?
Renk atması?
Kaçmış bir ip parçası mı var sizce omuriliğimden?
Ya da gözümün mavisini kirleten nerden karıştığı belirsiz kırmızı bir vişne lekesi ya da pus?
Kumaşın üstündeki leke gibi?
İşlediğim kabahat nedir “özürlü” denilmek için?
“Engelli” mi demeliydim yoksa kibarca?
Yine de “özür” dilerim.
Belki beynime ve kalbime dar gelir bedenim, burada bir üretim hatası olabilir kabul.
Ama ben yine de sizden “özür” dilerim?
Beni görmek bile yeterince kötüdür, moral bozucu? Affedin, ne de olsa herkes sağlıklı iyi güzel olmalı değil mi?
Bu halde bulaşıcı mikrop taşıyan biri ya da kafesteki hayvan gibi evime kapanmalıyım belki.
Bir özürlünün hak ettiği gibi...
Ama siz bırakın “engelli mi, özürlü mü, sakat mı, defolu mu, topal mı, kör mü, sağır mı diyelim” diye tartışmayı?
Nasıl insan gibi yaşarım bunu tartışın.
Kaldırımlarda neden rampa olmadığını...
Tekerlekli sandalyemle neden sokaklarda gezemediğimi...
Neden sizler gibi kolaylıkla otobüse binemediğimi tartışın...
Trafik ışıklarında neden ses sistemi olmadığını...
Yasal bir zorunluluk yoksa neden işe bile alınmadığımı tartışın.
Mesela seçimlerde yalan da olsa vaatlerde bulunun bana, varmış gibi hissedeyim kendimi.
Ama ben gerçekten özür dilerim!
Amcaoğluyla kaçmak, teyze kızıyla evlenmekten ibaret sanıyorsanız bu durumu...
Değil.
Engelli değilim ben hapiste prangalanmış bir mahkum...
Ben...
Doğacak kızınızım belki, okuldan dönerken karşıdan karşıya geçemeyecek oğlunuz...
O kazadan sağ kurtulmuş ve artık bu haldeki erkek kardeşiniz.
Bir sabah neden olduğunu bilmeden, görmeyerek uyanan sevdiğiniz.
Ya da yarın yüzünüzü yıkarken dehşetle suyun sesini duymadığını fark edecek olan siz.
Yeterince yorgunum ben, kendime içinizde yer aramaktan.
Ama iktidarsızlık bir engelse benim yerime park edebilirsiniz elbette, buyurun.
Yine de gerçekten özür dilerim yürekten.
Ben insan gibi yaşamadığım müddetçe, siz de insan diyemeyeceğiniz için kendinize.
Çok
“Özür”
Dilerim
...
Yazarın Tüm Yazıları