Bazen gerçekten kendi kendime soruyorum bu soruyu ?
Kederde, kıvançta, tasada ortak olduğumuzu sandığım bir ülkenin vatandaşları olarak, can yakan, yürek burkan konularda nasıl olur da taban tabana zıt duygusal tepkiler verebiliyoruz ? İster kabul edin ister etmeyin, kalbimiz hızla nasır tutuyor... Giderek samimiyetsiz, duygusuz, tepkisiz insanlar haline geliyoruz Samimiyetsizliğimize uydurduğumuz en güzel bahanelerden biri , “Ateş düştüğü yeri yakar “ Türkiye’nin içi yandı bu hafta... Ardarda meydana gelen saldırılarla, yitirdiğimiz şehitlerimize yandık... Kalplerden gelen üzüntü, acı, öfke sel olup aktı... Bunun yanında “...ama ateş düştüğü yeri yakar, timsah gözyaşı bunlar” cılar vardı ki, dehşetle okudum onların yorumlarını. Ateş düştüğü yeri yakar doğrudur Ama büyükse sıçrar ve her yeri yakar... Hele aynı gemideysek kurtuluş yok... Onlara göre şehit askerlere, sadece şehit ailelelerinin ağlaması, tepki vermesi olağandı... Gözyaşı döküyorsanız ve bir siyasetçi iseniz seçmen kitlenize, bir sanatçı iseniz reklama ve popüleriteye, işadamıysanız yatırımlarınıza, basın mensubuysanız kendi tribünlerinize oynuyorsunuzdur... Canı , şehit ailesi kadar yanan bir insanın tasavvur edilmememesi hali çok acı... Üzülerek söylüyorum ki bazı değerler artık giderek yok oluyor... Kardeşlik, dostluk, fedakarlık, yardımseverlik, sevgi, bağlılık, vatan sevgisi... Değerleri olmayan insanların başkalarının değerlerine, değerli bildiklerine bu kadar acımasızca ve kolay saldırabilmesi beni korkutuyor... Gerçekten samimi olmadığına inansak da, başkalarının kutsalına saldırma hakkını biz ne zaman bulduk kendimizde? Nasıl bu kadar acımasız ve taş kalpli olabildik? Başkalarının acılarını yüreğinde hissedemeyen insanlar, tribünlere oynadığını iddia ettikleri kişilerden daha büyük bir başrolde, insanlık trajedisinden oynadıklarının farkında değiller halbuki.. Eğitim sistemimi mi, aile mi, toplum mu buna sebep oldu? Keşke bilebilsem bu sorunun yanıtını... Şehidine ağlayan bir vatandaşın, bir bakanın, kaybettiği anneye ağlayan bir başbakanın samimiyetinden şüphe edenlerin önce kendi insanlığından şüphe etmesi gerekiyor Ama bu tepkileri görünce insan söylemeden edemiyor kendine; “Aynı gemide olmasaydım keşke...” Ve bu 2 gündür canım çok acıyor... ister sevin, ister sövün...
Valiliğe yeni logo
KIRIKKALE Valiliği tarafından logo yarışması ödül töreni ve tanıtım programı düzenlendi. Törene Vali Hakan Yusuf Güner, Vali Yardımcısı Mustafa Yılmaz, logo seçici kurul üyeleri, katılımcılarla yarışma sponsorları katıldı. Vali Güner, logo tanıtım programı kapsamında yaptığı açıklamada, “Valilik logoları, sadece Valiliklerin kurumsal yapısını ifade etmekle kalmamakta, aynı zamanda kentin kendine özgü kimliğini ve özgünlüğünü de yansıtacak ipuçlarını bizlere vermektedir. Valilik olarak yaptığımız ön değerlendirmede, “bu şehrin logosunun yine bu şehirde yaşayanlar ve bu şehre ilgi duyanlar tarafından oluşturulması gerektiği görüşü üzerine durulmuştur” dedi. Bu bağlamda, konuya gereken ilgiyi göstermek ve daha yüksek katılımı sağlamak amacıyla, ödüllü yarışma usulü tercih edilmiştir” dedi.