TÜRKİYE’de tecavüz hoşgörüsü artık nirvanaya ulaştı.
Tekirdağ’da bir tecavüz sanığının “samimi itirafı” gerekçe gösterilerek serbest bırakıldığı iddiasından sonra ben de Merkez Bankası’nı soymaya karar verdim. Savunmam şimdiden hazır ama tecavüzcü gibi hoşgörülür müyüm pek emin değilim. “Yaptım ama niye bi sor” diye başlayacağım. “Bu ay kredi kartını abartmışım, sevgilim de terk etti, bunalımdayım anlayacağın sayın hakim, ama söz veriyorum bir ara ödeyeceğim.” Suçum affedilir mi? Samimi tecavüzcüye gösterilen şefkat, samimi hırsıza neden gösterilmesin anlamış değilim sevgili okuyucu, çok katısın aşkolsun. Sonuçta, suç ne olursa olsun, mağdurun kadın olması birinci derece hafifletici neden, artık bundan eminim. Türkiye’de kadın itiliyor, kakılıyor, dövülüyor, sövülüyor... Aşağılanıyor, alaşağı ediliyor, taciz ediliyor, tecavüz ediliyor... Göz göre göre ölüme terk ediliyor. Öldürülüyor. Ve bırakın bu vakaların önüne geçilmesini, çığ gibi giderek daha da artan bir yaratıcılık ve şiddetle devam ediyor. Ankara Barosu geçtiğimiz günlerde bir proje başlattı, adı Gelincik Projesi. Şiddet mağduru kadın ve çocuklara yönelik başlatılan projede, şiddet gören kadınlar “444 43 06” numaralı “Gelincik Hattı’’nı arayarak yardım alabilecek. Projede 24 saat vardiyalı çalışan kadın avukatlar var. Yapılan ilk görüşme sonucu mağdurun ihtiyacı doğrultusunda baro görevlisinin de içinde bulunduğu bir araç, anında şikayet eden kişinin evine harekete geçecek ve “Ankara Barosu Gelincik Merkezi”ne getirecek. Şikayetçi, dava süreci çözümleninceye kadar misafirhanelerde, sığınma evlerinde ve yer yoksa otellerde misafir edilecek ve mağdur kişiyi CMK, adli yardım, TCK, 4320 sayılı “Ailenin Korunması Hakkında Kanun”, Medeni Kanun ile ilgili ayrıntılı bilgi ve donanıma sahip sosyal ve psikolojik iletişim teknikleri konusunda eğitim almış, uzman avukatlar kabul edecek. Mağdur ile yapılan görüşmeye göre Adli Tıp Kurumu’ndan rapor verilecek, mağdura psikolojik destek verilecek. Bununla da bitmiyor, kadının haklarını savunma, nafaka işlemleri vs gibi bütün aşamalarda kendisine ücretsiz olarak tahsis edilen avukatlar aracılığıyla halledilirken kadının güvenliği için bu süreçlere bir polis de dahil edilecek. Şiddete, tecavüze, tacize maruz kalana sahip çıkılması adına önemli bir çalışma ama bu sürecin sonunda kadının güvenliği nasıl sağlanacak, biraz muamma. Çünkü şikayet sonrasında katledilen birçok kadın var biliyorsunuz. Projenin bu ilk günlerinde onlarca kadın başvuruda bulunmuş. Umarım Ankara Barosu’nun bu çalışması Türkiye geneline yayılan bir proje olur. Fatmagül’ün şişme bebeğinin satıldığı bir ülkede bu çabalar tek başına işe yarar mı bilmem ama kadın hakları ve şiddetin cezasız kalmaması konusunda kadın hareketlerine büyük bir ivme kazandıracağı kesin. Projede yer alan herkesi yürekten tebrik ediyorum.
SAKINCALI PARAGRAF
Artık karlar eridiğine, havalar ısındığına göre, Bubi tuzağı gibi delik deşik olan Ankara yollarının yapımına başlanmasını vatandaşlar olarak hak etmek için, ne kadar beklemeliyiz daha?