Paylaş
Diğer yandan çocuğunun, çocukluğunu gönlünce yaşamasını da hayal ederler.
Bilişimden eğitime, teknolojiden sanata her alanda sınırların zorlandığı bir çağdayız. Çocukların da hem bu çağın nimetlerinden yararlanma hakları hem de donanımlı olma gereklilikleri var. Ancak konulan hedefler, anne-babanın “hiçbir şeyi kaçırmama” amacına hizmet etmeye başlarsa, bu durum çocuğa faydalı olmaktan tamamen çıkar!
Çocukluk döneminin en önemli nimeti “oyun”dur. Oyunlar, çocuğun dikkat ve konsantrasyon yeteneklerini, zekalarını ve el becerilerini geliştirerek onları okula ve sosyal yaşama hazırlar. Çocuklar oyun aracılığıyla, yeri geldiğinde rekabet etmeyi yeri geldiğinde işbirliği yapmayı öğrenirler. Oyun sırasında karşılarındaki kişinin duygularını anlamaya çalışır ve kendi duygularını kontrol edebilmek için stratejiler üretmeye başlarlar.
Oyun, çocukların fiziksel kabiliyetlerini geliştirir, yeni fikirler üretmelerine yardımcı olur ve yaratıcılıklarını kullanmalarını sağlar. Ayrıca oyun, çocuğun yetişkinle olan bütün çatışmalarını çözmesine olanak sağlayarak yükünü hafifletir, onu daha dengeli ve mutlu yapar.
AŞIRI KORUMACILIK YETENEĞİ KÖRELTİYOR
Bir başka üzerinde durulması gereken konu ise çocukların akademik uğraşlarla çok erken yaşta tanışması ve kapasitelerinin gereğinden fazla zorlanmasıdır. Günümüz aileleri, çocuklarını erken yaşta akademik hayata hazırlamayı, oyuna tercih etmektedir. Daha anaokulundayken bile çocukların okul sonrasındaki serbest zamanları, müzik ve spor aktiviteleriyle doldurulurken, yaratıcılığı, işbirliğini artıran hayal dolu oyunların süresi azaltılmaktadır. Unutulmamalıdır ki başarı her zaman mutluluk getirmeyebilir. Ama mutlu bir birey, başarıyı daima daha kolay elde edecektir.
Aşırı koruyucu anne-baba tutumu da çocukların yeteneklerini sınırlayan başka bir tehdittir. Oysa, tehlike içermediği sürece çocukları özgür bırakmak ve oyunları hakkında onlara seçme hakkı tanımak, bireyselleşmeleri ve yaratıcılıklarının gelişmesi açısından önemlidir.
Tabii ki çocukları tehlikelerden korumak ebeveynin en birincil sorumluluğudur. Ancak bazı durumlarda kısıtlamalar getirmeden önce aktivitelerin çocuklara faydaları düşünülmelidir. Çocukların çocukluklarını yaşamaları ve güvenliklerinin sağlanması arasında her zaman bir denge kurulmalıdır.
AŞIRI ZORLAMA ÖZGÜVENİ SARSAR
Çocukların zihinsel gelişimleri yaşlarıyla doğru orantılıdır. Her dönemde olduğu gibi, çocukların belli yaşlarda yapabilecekleri ve yapamayacakları vardır. Çocuklarınızın yeteneklerini geliştirmek adına programladığınız aktiviteleri, daima çocuğunuzun yetenek, ilgi ve kapasitesini merkeze koyarak organize etmelisiniz. Erken yaşlarda onları zorlayarak kapasitelerinin üstünde performans göstermelerini beklemeniz hem onların özgüvenini hem de okula olan motivasyonlarını olumsuz yönde etkiler.
Çocuğun zaman zaman yönlendirildiği zaman zaman kendi keşiflerini yapmaya bırakıldığı bir yaşam düzeni, hem çağın gerekliliklerine hem de çocukluk döneminin ihtiyaçlarına denk düşecektir. Oyun oynamanın çocukların temel hakkı olduğunu unutmayın!
EBEVEYNLERE DÜŞEN GÖREVLER
Çocuğunuz için hedef koyarken ve aktivite planlarken, kendi ihtiyaçlarınız ile çocuğunuzunkileri ayırt etmeye özen gösterin.
Bir aktivite planlamadan önce çocuğunuzun o aktiviteye olan ilgisini ve yeteneğini gözden geçirin. Bir öngörüde bulunamıyorsanız, çocuğunuzu bir müddet aktivite sırasında izleyip sonra karar verebilirsiniz.
Çocuğunuzun yaşına ve yeteneklerine uygun aktivitelere makul sürelerle devam etmesini sağlayın ve sınırlarını zorlaması için onu cesaretlendirin.
Bir aktiviteye direnci konusunda çocuğunuzu dinleyin, nedenlerini ortaya çıkarın ve bu nedenlere uygun çözümler üretin.
Çocuğunuza kendi kendine oyun oynaması için zaman tanıyın. Gerektiğinde siz de oyuna dahil olun.
Aktivite ve dersler dışında da doğal sosyal temaslar kurmasını sağlamak için çocuğunuza arkadaş ortamları oluşturun.
Çocuğunuz, sizin gibi her şeyi aynı anda yapma ve başarma becerisine sahip değildir. Yaptığınız seçimlerin, hayatı renklendirmek ve çocuğunuzu desteklemek yerine tüm aile için zorlayıcı olmasından kaçının.
Paylaş