Paylaş
Bedri Baykam çalışmalarını ilgiyle takip ettiğimiz, yıllara üreterek meydan okumasıyla hep genç kaldığını düşündüğüm bir sanatçı. Talimhane’nin orta yerinde yer alan mekanın 10. Yaş kutlamaları da hızına şaşırdığımız Baykam’ a yaraşır yoğunlukta geçiyor. Kendisinin burayı seçme hikayesini okurken şahsi anılarım da harekette. Daha önce Tarlabaşı’nda o bayıldığımız, adeta film seti gibi görünen Manastır binasını mesken edinen sanatçılardan biri, Bedri Baykam. “Türkiye’nin Bateau-Lavoir’i” diye tanımladığı, her katında farklı disiplinlerden sanatçıların atölyelerinin olduğu, 19. Yüzyıldan kalma bu mekanda tam 15 yıl çalışmış. Ben de modern dans derslerine katılıp kendimi ‘Fame’ dizisinden bir karakter sandığım bu ‘ütopya’ mekanı üzülerek hatırlarım. Yıllarda geriye doğru yaptığım bu uzun atlamalar size şaşırtmasın. Baykam, kendisine yol açanlar listesinde birinci sırada yer alan babası Dr. Suphi Baykam’ın vizyonu sayesinde çocuk yaşta keşfedilmiş bir dahi sanatçı. Kendisiyle ilgili bundan 2 yıl kadar önce ‘Bedri Baykam’ın Basın Arşivinden’ adıyla yayınlanan kitap tüm bu serüvene ışık tutuyor.
Piramid ismini insanların da kimliklerini bulma yolculuğundan feyz alarak seçmiş Baykam... “Kendi ilgi alanlarımızı, kimliğimizi geliştirme” sürecini taş üstüne taş koyarak bir piramid oluşturmaya benzetiyor. Kimimizin fiziğin matematiğin kurallarından kimimizin Mevlana’dan, Zen felsefesinden etkilenerek ‘bu sonsuz deryanın içinden’ kendi tuğlalarımızı seçerek kendimizi oluşturduğumuzu anlatıyor. Piramid kelimesinin aynı zamanda uluslararası anlaşılırlığının olması da Baykam’ın seçiminde etken olmuş.
Piramid Sanat’ta sizi ‘being Bedri Baykam’ olma yolunda büyük desteğini aldığı babası Dr. Suphi Baykam’ın kocaman bir fotoğrafı karşılıyor. Kendisi hayattayken ne yazık ki henüz Piramid Sanat henüz kurulmamış. Bedri Baykam’ın ‘bu sihirli mekanı mutlak görmesini isterdim’ diye andığı ikinci kişi bir başka Rönesans insanı olan Semiha Berksoy. İlk Türk kadın opera sanatçısı, oyuncu ve ressam Berksoy için “eğer teknik ve resmi olarak hayatta olsaydı –çünkü tüm eserleri, hatıraları ve kahkahasıyla yaşamaya devam ediyor- burada sergi açmak için ortalığı birbirine katardı” diyor Baykam.
Çağdaş sanatın sorunlarının ele alındığı, politik değerlendirmelerin yapıldığı ateşli tartışmaların gündemle eşzamanlı gerçekleştiği bu mekan, ayrıca henüz öğrencilik dönemini yaşayan yetenekli genç sanatçıları da (Balkan Naci İslimyeli atölyesi öğrencileri, Dilan Gerede Erkaya gibi) ağırlıyor. Piramid Sanat açılışları ise ayrı bir alem; orada görmeyi doğal olarak beklediğiniz sanat dünyasının as oyuncularının yanında çevre esnafın, komşuların da açılışları hiç kaçırmaması da keyifle gözlemleniyor…
Son yorumu ise Bedri Baykam’ın kendisine bırakalım. Kendisi ‘Piramid Sanat 10 Yaşında’ adıyla çıkan katalogda 200 yıl sonra tarihçilerin bu 5-6 katlı bina için ‘21. Yüzyıl kültürel ve siyasi halet-i ruhiyesinin pişirildiği yer orasıydı’ diye bahsedeceğinden dem vuruyor.
Paylaş