Görmeniz lazım!

Akıntıya karşı yüzenlerin, hayatta heyecanlarının peşine düşenlerin hikayeleri hep ilgi çekici.

Haberin Devamı

Plak meraklılarının ilk günden mesken eylediği, tembel pazar günlerini geçirdiği bir dükkandan bahsetmek istiyorum size. Özgünlüğüyle ‘yoldan gönüllü çıkanların’ keyifli hikayesini yansıtıyor.


Cihangir’in yok olmaya yüz tutan bohem yüzünü şimdi Çukurcuma temsil ediyor. Ne yazık ki mumla arar olduğumuz Pera mimari dokusunun varlığı, her yerin -şükürler olsun- sadece kafeden/serpme kahvaltıcıdan ibaret olmayışı, hala eski dükkanlarını muhafaza etmesi, üstüne Blok Art Space gibi İstanbul Tour Studio gibi özel kurumların merkezi olmasıyla Avrupa yakasının en kişilikli semtlerinden. Benim gibi İstanbul’un icat edilmiş ‘yaşam merkezlerini’ ya da sırf evin içinde yaşanan, sokağı cansız-sessiz Boğaz köylerini reddeden bünyeler için Çukurcuma’nın hep yeni bir önerisi var. Bunlardan biri de hi-fi müzik sistemleri satan, 3 katlı zarif bir binada yer alan Rehavet Çukurcuma.

Haberin Devamı

Görmeniz lazım

Kurucuları grafik sanatçısı/bayıldığımız Kağıthane mağazasının yaratıcısı Emine Tusavul ve fotoğrafçı Reha Arcan. Dükkanda Tusavul’un diğer markası Kağıthane’den grafik çalışmalar, müşterilerle ‘mini sergi’ niteliğinde buluşan fotoğraf işleri sergileniyor ama aslan payı elbette hi-fi müzik sistemleri ve tabii kasalarda sıralanmış plaklarda…


Müziğini telefonun içine sığdırmış, hatta kendi değil merak ettiklerinin play list’lerini dinleyen ‘galaktika’ müzikseverlerin yanında plak toplayanlar, arkaik bir tür gibi algılanıyordu. Ta ki eskiyi özleyen ve müzik dinlemenin sadece duymak eylemine değil deneyimin tamamına işaret eden bir hayt hoşluğu olduğu hatırlanana kadar. Plak toplayan ekolün koleksiyonerler içinde farklı bir kategori olduğunu düşünerek Reha Arcan’a fikrini soruyorum:  “Normal koleksiyonerlerle bence tek ortak noktaları, takıntı derecesinde bu konuya tutkulu olmaları.. Şöyle bir sınıflandırma yapabiliriz aslında: Çok nadir plakları arayan ve bulduğunda servet harcayanlar (Japon koleksiyonerler gibi). Konuyla alakası olmayıp Anadolu rock plaklarına inanılmaz paralar verebilenler. Bir de müziksever koleksiyoncular ki bunlar sevdikleri plağın 10 ayrı baskısını seve seve satın alabilirler. Bir de hiç dinlememek üzere açılmamış plakların peşinde koşanlar var. Bir araştırmaya göre plak alanların %12 si pikap sahibi değilmiş. Bu da durumu daha tuhaflaştırıyor” diye ilgimi daha da artıran bilgiler veriyor.

Haberin Devamı

Görmeniz lazım


“Müzik dinlemenin keyfini çıkarmak yeniden moda oldu” ukalalığıma neyse ki O da hemfikir. Cd’lerin dahi yok olduğu, tatlı nağmeleri artık hayatta en yakın dostumuz olan smart telefonların sunduğu 2010’lu yıllarda ‘tek dokunulabilr medya plaklar oldu’ diyor Arcan. Peki ya vintage (ikinci el) hi-fi sistemler? Hatırlayın, 2000’lerin suya sabuna bulaşmayan sade dünyasının en havalı aksesuarı duvarda dönen cd çalarlardı. Ne oldu da ‘mid century mobilya’ almışçasına ikinci el pikapların, müzik dolaplarının peşine düşer olduk? Etki tepki meselesi … Arcan “Vintage müzik sistemleri plak dinlemek için üretildiklerinden zamanın ruhunu da en iyi aktaran araçlar. İlk defa geçtiğimiz yıl İngiltere’de plak satışları dijitali geçti, plaklar artık müzik alışverişinde çok daha devredeler” diyor.

Haberin Devamı


Bu işin alışverişi de topyekün deneyimin bir parçası. Rehavet Çukurcuma da müşterilerine müzik dinlerken sunduğu ikramlarla, sohbetle ve elbette arka fonda eşlik eden türlü müzikle payına düşeni hakkıyla yerine getiriyor. “Rehavet’i açarken en çok need zorlandınız” diye soruyorum. Çok yakın arkadaş olan ikili, isim bulmada epey zorlanmış. İsmi bulduklarında da dükkanı hemen açmışlar zaten…: Rehavet adını Reha ve Emine Tusavul’un isimlerinin açılımından almış.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları