Paylaş
Ari Doğramacıyan, Ayşe Rodoslu, Gözde Atlı ve Elçin Sümer’le fuar sonrasında bir araya gelme şansım oldu. Her biri farklı tarzlarda özgün çalışmalarıyla tanınan bu dört tasarımcı, alışveriş kültürüyle de meşhur Beyrut şehrine, mücevher konusunda bir trunk show-fuar yapacak olan Sylvie Saliba’nın davetiyle gelmişler. Saliba, dünyaca ünlü tasarımcılarla çalışan deneyimli bir isim. Sadece mücevheri kapsayan trunk show’un lokasyonu da Beyrut’un en önemli alışveriş bölgelerinden birinde gerçekleşmiş.
Konu ile ilgili önce Ayşe Rodoslu’nun fikrini alıyorum. Kendisi ilk çıkışı olan 2011 yılından bu yana çizgileriyle hayran kitlesini yaratmış, markasını hızlı duyurmuş bir isim. ‘Beyrut’ta ürünlerinizi sunmak size ne hissettirdi?’ diye soruyorum: “Küllerinden doğan ve çeşitli kültürlerin sentezinden oluşan toplumsal yapısına rağmen kimlikli duruşundan hiç bir şey kaybetmeyen bu Ortadoğu şehrinde, yine pek çok özelliğiyle ona benzeyen bizim şehrimizden çıkan tasarımcılar olarak bulunma fikri beni çok heyecanlandırdı” diyor. Bir yandan online satış kanalları üzerinden de tempolu çalışmaya devam eden Rodoslu, Beyrut’taki trunk show’u uluslararası marka olma yolunda önemli bir adım olarak nitelendiriyor.
Etkinliğe katılan bir diğer isim olan Elçin Sümer de mücevher ve heykel markası Sumerian’la beden ile bütünleşen parçalar üretiyor. “Takılabilir heykel mottosuyla, kişilerin vücuduyla ilişkilenebilecek parçaları yüzük, kolye, bileklik gibi formlarla var ediyorum. Takılabilir heykel eviniz, bahçeniz, iş yeriniz için aldığınız bir eseri üzerinizde de taşıyabilmeniz anlamına geliyor” diyor. Bu arada Elçin Sümer’in her parçası sanat eseri patentli. Kendisi son olarak bu organizasyonda bulunmanın markasının Ortadoğu’da nasıl konumlanacağını anlama konusunda yardımı olduğunu söylüyor.
Vintage tarzını hem kullandığı materyaller hem de tasarım çizgisiyle ortayan koyan tasarımcı Gözde Atlı da yine İstanbul’un yeni nesil sevilen tasarımcılarından. Bugünün çizgileri, eski objeler, değerli taşlar ve klasik formlar; hepsi Gözde Atlı tasarımlarında bir arada. Kendisi geleneksel kuyumculuk tekniklerini kullanarak her parçayı el yapımı üretiyor. Atlı, markasını yurt dışına açmayla ilgili hayli kararlı. Bu yüzden Beyrut’ta “dünya çapında markaların yer aldığı bir platformda yer almak ve tasarımlarını farklı kültürlere tanıtabilmekten” ne denli memnun olduğundan bahsediyor.
Beyrut’a fethe giden mücevher tasarım markalarımız arasında beğenilen bir isim de Jeevels&Co. Bu markanın yaratıcısı, Ari Doğramacıyan. Öncelikle Beyrut’tan bu daveti almaktan dolayı gururlandığını ve hemen kabul ettiğini söylüyor. “Mücevherler aracılığıyla ülkemizin zengin kültürünü yurt dışında tanıtıyor olmaktan büyük onur duydum. Serginin yapıldığı mekanda dünyanın en ünlü mücevher tasarımcılarının eserleri bulunuyordu. Onların arasına katılmış olmamızı markam adına heyecan verici bir serüvenin başlangıcı olarak görüyorum” diyor.
MODA TARİHİ YENİDEN YAZILIYOR!
Kendine özgü sepet dikiş tekniğini kullandığı, artizan geleneğine olan sadakatini hiç yitirmeyen, ‘private luxury-kişiye özel lüks’ duygusunu her müşteriye yaşatmak üzere yola çıkmış bir İtalyan markası, Bottega Veneta. Bu yaz koleksiyonu markanın 50. Yaşının bir kutlaması, aynı zamanda… Kreatif direktörleri ise sadece moda değil; çağdaş sanat ve mimari konularına da en az moda kadar iştahlı ‘bir Rönesans adamı olan’ Tomas Maier.
50. yaş kutlaması için geriye dönüp baktıklarında Bottega Veneta için özel bir filmi anmayı uygun bulmuşlar. Marka bu yaz moda ve sinema ilişkisinden bahsedildiğinde hep akla gelen örneklerden olan ‘American Gigolo’ filmi ve ikonik model/sinema oyuncusu Lauren Hutton’ı hatırlıyor. 1980 yılında çekilen filmde Hutton müthiş şıklığını kiremit tonlarında bir Bottega Veneta portföy ile tamamlar. Şahsen beyaz ekranda en unutamadığım tarzlardan birini temsil eder BV portföyüyle Lauren Hutton. Bugün 70’li yaşlarını sürerken markanın bahar koleksiyonlarını yüzü ve defilesinin de yıldızı olması; modaya dair ne taze bir tavır, değil mi? “Her yaşta muhteşem” moda dünyası için giderek içi dolu bir kavrama dönüşüyor… Tomas Maier, 50. Yaşlarını markaya sadık kalarak kutlamak istediğinden bahsediyor. Bu arada 50. Yaş kutlamaları için ‘Lauren 1980’ modeli ile birlikte arşivden çekip çıkardıkları tam 15 çanta modeli varmış.
Paylaş