Paylaş
Yarın Dünya Basın Özgürlüğü günü. Bu yıl basın özgürlüğü, daha farlı bir ortamda kutlanacak. Çünkü Arap baharı medya demokrasi ilişkisini ve yeni medyanın özgürlük mücadelesindeki yerini açıkça ortaya koydu.
Halkın demokrasi mücadelesinin ön saflarında, dün olduğu gibi bugün de gazeteciler var. Gazete sahipleri, televizyon yayıncıları, kameramanlar, foto-muhabirler, blogçular, internet siteleri var.
Ve halkın gerçeği öğrenme hakkı için onların ödedikleri bedeller hiç de hafif değil.
* * *
BU yılın ilk dört ayında dünyadaki çatışma bölgelerinden haber ve resim geçmek için çalışırken yaşamlarını yitiren gazetecilerin sayısı 11.
1992 yılından beri ise dünyada ölen ve öldürülen gazetecilerin sayısı ise, 861.
Gazeteciler sadece çatışma bölgelerinde hayatlarıyla bedel ödemiyorlar.
Araştırmacı gazetecilik bugün Türkiye dahil birçok ülkede hayati tehlikesi olan bir iş.
Uluslararası Basın Enstitüsü Derneği’nin dünya basın kahramanları listesindeki Nedim Şener, basılmayan kitabı yüzünden tutuklanan Ahmet Şık’ın durumları bunun en yakın örnekleri.
Düşüncelerin açıklanması, ya da yasaklı düşüncelerin aktarılması da birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de gazetecilere ağır bedeller ödettiren mesleki faaliyet.
Gazetecileri Koruma Komitesi’nin verilerine göre bu yıl dünyada cezaevlerindeki gazeteci sayısı 145. Türkiye’de cezaevlerindeki gazeteci sayısı ise, 68.
Yazdıkları yüzünde işlerini kaybedenler, mahkemelerde süründürülenler, ağır ceza tehditleriyle yüzyüze gelenler, mesleklerini yapmaktan alakonarak terbiye edilmeye çalışılanlar da basın özgürlüğü mücadelesinin ön saflarında yerlerini alıyorlar.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Banki Moon, Dünya Basın Özgürlüğü günü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Devletler gazetecilerin güvenliğini korumak ve dokunulmazlıklarını sağlamak için her şeyi yapmalılar. Gerçeği öğrenme hakkımızın bedelini hayatlarıyla ödeyen gazetecilerin cesaretlerini hiçbir zaman unutmayacağız” diyor.
* * *
TÜRKİYE’de ilk defa 93 ulusal ve yerel meslek örgütünün bir araya gelerek oluşturduğu Gazetecilere Özgürlük Platformu, Dünya Basın Özgürlüğü günü nedeniyle anlamlı bir program hazırladı.
Bugün, İstanbul’da İfade Özgürlüğü Anıtı açılıyor. Prof. Dr. Ferit Özsen’in tasarlayıp gerçekleştirdiği anıt, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün desteği ile Maçka Demokrasi Parkı’nda yer alıyor ve herkesin düşüncelerini açıkça ifade edebileceği “açık kürsü” haline gelmesi amaçlanıyor.
Yarın, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü gününde Basın Özgürlüğü Kongresi düzenleniyor. Beşiktaş Belediyesi’nin desteği ile Akatlar Kültür Merkezi’nde düzenlenecek olan kongrede Türkiye ve dünyada basın özürlüğü ihlalleri masaya yatırılacak.
Ayrıca, Türkiye’nin her tarafından gazetecilerin yanı sıra, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ve dünyanın önde gelen yedi uluslararası basın örgütünün temsilcileri de Kongre’ye katılacaklar.
Dünyanın her yerinde yarın basın özgürlüğü gündemin başına oturuyor. UNESCO, Washington’da uluslararası basın örgütleri de dahil, 20 sivil toplum örgütünün katılacağı büyük bir toplantı düzenliyor, Toplantıda yeni medya ve basın özgürlüğü tartışılacak.
Demokrasinin, şeffaflık şartına kavuştuğu bu yeni dönemde basın özgürlüğü artık her zamankinden fazla hak ve özgürlüklerin güvencesi, çağımızın vazgeçilmezi oldu.
Paylaş