Libya için yol haritaları çoğaldı

Haberin Devamı

ÇARŞAMBA günü Başbakan Tayyip Erdoğan sürpriz bir basın toplantısı yaptı ve Libya’da çatışmaların son bulması için Türkiye’nin bir yol haritası hazırladığını açıkladı.
Bu yol haritası, taraflar arasında ateşkes sağlanmasını, insani yardım yollarının açılmasını ve “kapsamlı bir değişim ve demokratik reform sürecinin derhal başlatılmasını” öngörüyor.
Bu planın Washington tarafından desteklendiği açıklamasıyla birlikte, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Çarşamba günü Doha’da yapılacak Libya Temas Grubu toplantısında Türkiye’nin yol haritasıyla ilgili bilgi vereceği de açıklandı.
Biz, Türkiye’nin yol haritasıyla ilgili temaslarını izlerken, dün Afrika Birliği ülkelerinin devlet başkanları kendi “yol haritaları”nı tartışmak üzere Libya’ya gittiler.
Onların “yol haritaları” mart ayında kabul edilen plan doğrultusunda geliştirilmişti. Dünkü açıklama böyleydi.
Güney Afrika, Mali, Kongo, Uganda ve Moritanya devlet Başkanları dün Kaddafi ve geçici yönetim temsilcileri ile görüştüler.
Afrika Zirvesi’nin yol haritasındaki öneriler de aşağı yukarı Türkiye’nin önerilerine benziyor.
Derhal ateşkes; İnsani yardım koridorlarının açılması; Kaddafi rejimi ile muhalif güçler arasında derhal diyalog başlatılması öngörülüyor.
Ama Afrika Birliği’nin bu aşamada rejim ile isyancılar arasında diyaloga öncelik verdikleri anlaşılıyor.

* * *
       
CEBİNDE yol haritası ile Libya’nın kapısını çalanlar Türkiye ve Afrika Birliği ile sınırlı değil. Arap Birliği ve Avrupa Birliği de Çarşamba günü Doha’da yapılacak olan toplantıda kendi girişimlerini açıklayacaklar.
Bu girişimlerin üst üste gelmesi basit bir tesadüf mü?
Tabii ki hayır. 
Bugün Almanya’da Der Spiegel Dergisi’nde yayınlanacak olan röportajında NATO Genel Sekreteri Rassmussen, operasyonlarla ilgili çok önemli bir açıklamada bulunuyor.
“Libya için askeri bir çözüm yok.”
Rassmussen sonunda bu gerçeği itiraf etmek zorunda kaldı
NATO’nun hava harekatı sırasında muhalifleri iki kez üst üste hedef alarak insanların ölmesine neden olan “hatalar” bir yana bırakılacak olursa, Libya’ya karşı başlatılan askeri müdahalenin, demokrasi getirmeyeceği artık herkesin gördüğü bir gerçek.
Bombalarla zalim diktatörleri durdurmak mümkün olmadığı gibi, muhalifleri silahlandırarak demokrasi getirmek de mümkün değil.
Afganistan örneği ortada. Libya’nın Afganistan ya da Somalileştirilmesi Libya halkı ve bölge için en büyük tehlike.
Rassmussen’in Der Spiegel ile yaptığı söyleşide, “Kara operasyonu olmadan Kaddafi durdurulabilir mi?” sorusuna, “Bu soruya samimi bir yanıt gerekirse, şunu söyleyebilirim: Libya sorununa askeri çözüm yok. Bizim siyasi bir çözüm bulmamız lazım. Ve Libya halkı bu yönde ilerlemeli” yanıtını vermesi tabii ki sadece onun görüşünü yansıtmıyor.
ABD açıkçaifade ediyor, ama diğer Batılı ülkeler utangaç bir biçimde Libya için yeni bir yol aramak durumunda olduklarını görüyorlar.

* * *
         
YOL Haritasının kimin cebinden çıktığı önemli değil.
Halklarını ezen diktatörlerle işbirliği yapanlardan, onların hediyelerini alanlardan hangisinin daha akıllı, daha etkili, daha güçlü olduğu da önemli değil.
Önemli olan Libya’daki çatışmaların durması ve Libya halkının Kaddafi’den kurtulması,  demokratikleşme sürecine adım atması. Ve bu süreçte uluslararası toplumun siyasi çözüme sağlayacağı desteğin samimiyeti önemli.
Gerisi boş.

Yazarın Tüm Yazıları