SÖZÜMONA Ağustos ayında Irak hükümeti çalışacak ve 15 Eylül’e kadar yapılması gerekenleri yapacak, yani petrol yasasını geçirecek, reformları gerçekleştirecek, Baasçıları sisteme entegre edecek ve Bay Bush, Eylül’de Kongre’ye, "Bakın Irak’ta başarı kazanıyoruz" diyebilecekti.
Ama öyle olmadı. Irak parlamentosu bunlardan hiçbirini yapmadan Ağustos ile birlikte bir ay tatile girdi. 15 gün içinde bir mucize gerçekleştirilebilir mi orasını bilemiyorum.
General Petraeus’un raporundaki başarı hanesinde şimdilik görülen o ki, Anbar bölgesinde ulaşılan kısmi güvenlikten başka Irak milli takımının kazandığı başarıdan başka dişe dokunur hiçbir şey yok.
Aksine, parlamentonun en büyük Sünni grubu da çarşamba günü hükümetten istifa etti.
Parlamentonun 275 sandalyesinden 44’üne sahip olan Sünni İttifak Cephesi, Başbakan Yardımcıları ile beş bakanın hükümetten ayrılacağını açıkladı.
Washington’dan gelen, "tatil yapmayın" telkinlerine rağmen bir aylık yaz tatiline giren Irak Parlamentosu, Şii Sadr kanadının nisan ayında hükümetten ayrılmasından sonra ciddi bir kriz ve tamamen ABD’nin desteğiyle ayakta durabilen bir başbakan ile açılacak.
* * *
SÜNNİ blokun hükümetten ayrılmasının esas nedeni, resmi açıklamalara göre güvenlik örgütlenmesinde kendilerine yer verilmemesi. Sünniler, Peşmerge de dahil, bütün milis güçlerin dağıtılmasını da istemişlerdi. Aslında, Sünniler hiçbir isteklerinin karşılanmadığını söylüyorlar. Ama Irak’ın bugünkü dengelerinde milis güçlerinin dağıtılması mümkün değil. Bu noktada Amerikalı komutanların bile sözü geçmedi, sonunda Şiilerin ve Kürtlerin milis güçlerine dayanmak zorunda kaldılar.
Hatta şu sıralarda, Sünnilerden de kendi milis güçlerini oluşturmalarını istiyorlar.
El Kaide ve isyancılara karşı bu milis güçlerle savaşarak başarıya ulaşmayı planlıyorlar.
* * *
KERKÜK referandumu da Kürtler açısından tehlikeye girdi. Temmuz sonunda, bu bölgede yaşayanların isim listeleri kesinleşmeliydi. Yapılamadı.
Irak Kürdistan Yönetimi Başbakanı Mesut Barzani,"iç savaş" tehditleri savurmaya başladı. Amerika tarafından desteklenen El Hurra televizyon kanalına yaptığı açıklamada, Kerkük’ten vazgeçmeyeceklerini söyledikten sonra, "Kerkük’ü yasal yollarla almayı kabul ettik. Ama bu olmazsa ve ümidimiz kalmazsa her yola başvururuz. Merkezi hükümet Kerkük’ün geleceği konusunda yasal adımları atmazsa, o zaman gerçek bir iç savaş çıkar" dedi.
Barzani’nin açıklaması, Irak petrol yasasıyla ilgili Bağdat’ta her kafadan ayrı ses çıktığı bir döneme rastladı.
Bu da Kerkük meselesinin önümüzdeki dönemde anayasal yollardan çözümü ihtimalinin çok zayıf olduğunu ortaya koyuyor.
* * *
IRAK Parlamentosu’nun, yapacak bunca iş varken, ülke kan gölü halindeyken tatile çıkması bile umutsuzluğun göstergesi. Bush Yönetimi, Demokratların "asker çek" baskısı ve gelecek yılki başkanlık seçimlerinin gölgesinde yeni bir çözüm arayışında.
Bir yıl önce Demokrat Senatör J.Biden ile Dışilişkiler Komisyonu eski Başkanı Leslie Gelb’in, ortaya attıkları "Irak’ın yumuşak bölünmesi" tartışması yeniden gündeme geldi. Irak’ın, Bağdat’ın şemsiyesi altında üç yarı özerk bölgeye ayrılması öngören bu çözüm, Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nın şu sıralarda ısrarla üzerinde durduğu bölgesel yeniden yapılanma timleri oluşturarak yerel liderlerin güçlenmesi hedefi ile çakışıyor.
John Biden, geçtiğimiz günlerde BM ve Güvenlik Konseyi daimi üyelerinin temsilcileri ile görüşerek, ABD ve BM’nin Irak’ta "yumuşak bölünme" için taraflar arasında arabuluculuk yapabileceğini anlatmış, destek istemiş.
ABD’nin son çözüm önerisi de bu anlaşılan. Irak’ın bölünmesinin yolunu açarken ABD’yi ve tüm bölgeyi çok daha büyük sorunların içine çekecek bir nafile çözüm planı daha.