NAİROBİEKVATORUN üstü yaza doğru ilerlerken altı kışa hazırlanıyor. Aynı boylam dilimi içinde olduğu için saat farkı olmadan yukarıda bahar kokularını içinize çektiğiniz günün ertesinde burada, Nairobi’de sonbaharı yaşıyorsunuz.Afrika yeşili bu sonbahar gününde Kenya’nın başkenti Nairobi’de Uluslararası Basın Enstitüsü’nün Dünya Kongresi ve 54. Genel Kurulu toplanıyor. Son yıllarda basında tartışılmaya başlanan bir konununun, önümüzdeki dönemde gazeteciliğin en önemli meselesi haline geleceği açıkça ortaya çıkıyor.Tartışma her yerde aynı. Medyada kalite. Mesele doğru ya da yanlış habercilik değil. Mesele, günümüzün karmaşıklaşan sorunlarını ve gelişmeleri ayrıntıları fark ederek kavrayacak, bunları en iyi biçimde aktaracak mesleki yeteneğe sahip gazetecilerin artması meselesi. Oturumlarda Kenya ve Ruanda devlet başkanları, Mwai Kibaki ve Paul Kagame Afrika ile ilgili olarak en kolay ‘alınabilen’ haberlerin duyurulduğuna dikkat çektiler. Dünyaya gerçeği anlatmak yerine ön yargıları besleyen haberlerin verilmesinden şikayetçi oldular. Bizim de, çoğu zaman yaşadığımız bir duyguyu dile getirdiler. Ama bu eğilimin ne kadar yıkıcı sonuçlara yol açtığı buradan daha iyi anlaşılıyor. Kagame, ‘Dünya basını Ruanda’da 1994’te yaşadığımız olayları, başlarda kabileler arası bir çatışma olarak duyurdu. Afrika’da çatışmaların eksik olmadığına dair bir önyargı zaten var. Bu yüzden o haberler kimsenin dikkatini çekmedi. Eğer o zaman, daha işin başında olaylar, iyi tahlil edilip gerçek anlatılabilmiş olsaydı dünya harekete geçer ve milyonlarca kişinin ölümüyle sonuçlanan bir soykırım yaşanmayabilirdi belki de’ dedi. * * * TOPLANTILARDA olduğu kadar, özel sohbetlerde de basın özgürlüğüne yönelik tehditler tartışılırken üzerinde en çok durulan konu bu, iyi gazetecilik. Afrika’da basına büyük yatırım yapan Ağa Han, Kongre’nin açılışında konuşmasını bu konuya ayırdı. Besmele çekerek konuşmasına başlayan Ağa Han, hem Hazret-i Muhammed soyundan gelmesi, hem de Şiilerin imamı sıfatıyla bu kıtaya basın alanında yaptığı yatırımları dini, dolayısıyla insani vecibe olarak gördüğünü anlattı. Kenya’nın en büyük medya kuruluşunun sahibi olan Ağa Han, Afrika’nın sömürgecilik ve soğuk savaş yıllarının ardından çağdaşlık yolunda ilerlemeye çalıştığını söyledi. ‘Afrika’da yönetimler artık seçimlerle değişecekleri gerçeğini anladılar, Son on yıl Afrika’da demokratik reform yılları oldu. Artık dünya basını bu yüzünü de yansıtmalı Afrika’nın. Demokratikleşme sürecinde Afrika basını önemli rol oynadı. Ama önümüzdeki dönem daha kaliteli gazeteciliğe ihtiyaç var’ dedi.Afrikalı medya patronlarına, yöneticilere ve gazetecilere ayrı ayrı öneriler getirdi. Patronlara ve yöneticilere şunları söyledi: Gündemi gerçek hayat belirlemeli. İşleriniz ve mali yararlar doğrultusunda oluşan bir gündemi gerçek gündemin önüne geçirmeyin. Okuyucu haber almak ister. Onların ihtiyaçlarını reyting kaygısı ile karşı kaşıya getirmeyin. Eğlendirme, bilgilendirmeye tabi olmalı. Kolaylıkla satılabilen, en anlamlı olanın önüne geçmemeli. Gazetecilere mesajlarını ise üç noktada topladı. En iyi gazeteci her şeyi bilen değil, bilmediğini itiraf edendir. Tepeden bakarak hükümler veren değil, alçak gönüllülükle olaylara yaklaşabilendir. İyi gazeteci hayat boyu iyi bir öğrencidir. Siyasilere ise Ağa Han, medya ile samimi bir diyalog içinde olmalarını önerdi. * * * BASIN özgürlüğü ve medyada kalite birbiri ile doğrudan ilişkili. Biri olmazsa diğerinin olması da mümkün değil. Bu arada, Türkiyede en çok tartışılan konular arasında. Yeni Ceza Yasası’ndaki basın ile ilgili maddelerdeki muğlaklık ve basın kuruluşlarından gelen düzeltme taleplerine doyurucu yanıtların alınmamış olması, Türkiye’yi ‘dikkatle izlenen ülkeler listesi’ne sokmak üzere. Ağa Han’ın Afrikalı medya sahip ve yöneticileri, gazeteciler ve siyasetçilere önerilerini dikkatle izledikten sonra Afrikalı bir meslektaşımla göz göze geldik. ‘Ham Jambo’ dedi, ‘Si jambo’ dedim.** Swahili dilinde ‘Nasılsın?’, ‘Sen nasılsın?’ demek.