Paylaş
En eski uluslar arası basın özgürlüğü örgütü olan IPI’ın altmışıncı kuruluş yıldönümünde Slovakya Başbakanı’nın ne kadar haklı olduğunu bugün içinde bulunduğumuz durum gösteriyor.
Pazartesi günü Viyana’da başlayan ve Bratislava’da sona eren genel kurul toplantılarının sonunda oy birliği ile kabul edilen kınamalar bu yıl her yılkinden daha fazlaydı.
Ama en ilginci bu kınamaların arasına Avrupa ile ilgili olan bir tanesinin de eklenmesiydi.
Kazanılmış hakların gölgesinde yaşayan Avrupa, bir gün gelip bu hakların aşınabileceğini düşünmediği için tehlike çanlarını da duymuyor.
IPI’ın oy birliğe ile kabul ettiği kararda, “Avrupa’da barış özgürlüğü ikliminin kötüleşmesine” dikkat çekildi.
Demokratik kurumların güçlü olduğu inancı taşınan bazı ülkelerde bile basın özgürlüğünün yeni getirilen yasalarla kısıtlanmak istendiği vurgulanan açıklamada, telefon dinlemelerini yayınlayacak gazetecilere hapis ve yüksek tazminat cezalarını öngören İtalya kınandı.
Macaristan ve Fransa’de kamu yayıncılığının hükümet tarafından kontrolünü arttıran kararların alınmazsı. Ukrayna’da bağımsız radyoların izin iptalleri, İspanya’da Franco döneminde hazırlanan basın yasasına göre medyaya yüksek tazminat gören hakaret davalarının artması Avrupa’daki gerileme çizgisine örnek olarak gösterildi.
“Uluslararası Basın Enstitüsü, Avrupa Birliği üyelerini ve yetkilileri insan hakları ve basın özgürlüğüne bağlılıklarını devam ettirmeye, yükümlülüklerini yerine getirmeye, gazetecilerin hapis cezası, iflas tehdidi, ölüm korkusu olmadan mesleklerini özgürce yerine getirmelerini sağlamaya çağırır” dendi.
İran, Ukrayna, Zambia, Ruanda, Fiji, Sri Lanka, Küba, Güney Afrika’nın yanı sıra Avrupa Birliği’nin de basın özgürlüğünün tehdit altında olduğu bölgeler arasına girmesi demokrasinin garantisi olamayacağını gösteriyor.
Tıpkı aşk gibi.
Demokrasinin en birinci bekçileri de, geri adım atıldığını ilk önce üzerlerindeki baskılardan anlayan gazeteciler.
Yaptıkları işe saygı duyan âşıklar oluyor.
***
TÜRKİYE de, kınanan ve basın özgürlüğü konusunda adım atılması istenen ülkeler arasındaydı.
Türkiye, hapisteki gazetecilerin sayısının yüksekliği nedeniyle “gazeteci hapishanesi” ülkeleri arasında gösterildi.
Basın Enstitüsü’nün 60’ıncı kuruluş yıldönümü nedeniyle yayınlanan kitapçıkta, Soğuk Savaş yıllarında bir araya gelip IPI’ı kurma kararı alan ABD ve Avrupa’dan bir grup kurucu gazeteci arasında Ahmet Emin Yalman çıktı karşıma.
Türkiye, habere ulaşmanın, gerçeği anlamanın en zor olduğu ülkeler arasında oldu her zaman.
***
60’ıncı kuruluş yıldönümü nedeniyle dünyanın her tarafından, bir kısmı görevini yaparken öldürülen 60 gazeteciyi meslek kahramanı olarak saygıyla selamlayan uluslararası medya temsilcilerinin dikkatini Türkiye’nin bu listede en fazla sayıda gazeteci ile temsil edilmesi çekti. “Türkiye skor yaptı” dedi Avusturyalı bir gazeteci.
Abdi İpekçi ve Hrant Dink’in yanı sıra uluslararası jürinin belirlediği listeye bu yıl Nedim Şener de katıldı. Dink cinayeti ile ilgili araştırmacı gazetecilik yaptığı için hakkında katilden daha fazla hapis cezası istenen gazeteci.
Türkiye’yi demokrasi listelerinde skorlar yapan bir ülke haline getirecek olanlarda onlar, gazeteciliğin zenginlik, rahat ve iktidar mesleği olmadığını başından bilerek yola koyulanlar olacak.
IPI’ın altmışıncı yıldönümü ve Uluslararası Kongresi’nin sonuçları da öyle gösteriyor, demokrasinin garantisi her zamanki gibi yine özgür medya.
Paylaş