Paylaş
Bu yazı sonrası Türk-İş Blokları sakinlerinden çok sayıda “Sesimiz oldunuz” iletisi aldım.
Okurumuz Hilmi Gökalp de onlardan biri.
Okurumuz, 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” için, “Vatandaşın can ve mal güvenliğini düşünerek çıkarılan bu kanun, maalesef hem soruna çözüm bulmaktan çok uzak hem de özellikle art niyetli müteahhitlerin kötü emellerinde yollarını açan bir araç haline evrilmiş durumda” diyor.
Ve şöyle devam ediyor:
* Türlü yöntemlerle sözleşme ve vekalet imzalatıyor
“Müteahhitler ya eski binalardan ya da risk kapsamına giren alanlardan daire satın alarak veya adamlarına satın aldırarak, kasıtlı olarak risk analizine başvuru yapmak suretiyle binaya çürük raporu aldırıp, bununla parsel sakinleri üzerinde tekel yaratarak tahakküm kurmakta, araç olarak kullanmaktalar. Ve ‘Biz bu parseldeyken başka müteahhit parsele giremez’ deniyor. Türk-İş Blokları’nda (24656 Ada, 2 parsel) yaşanan da budur. Söz konusu iş ortaklığı (bu da ayrı bir problem) kendisine teşkil ettiği özel bir grupla komşularımızı yıldırıp, bezdirip, türlü yöntemlerle ya sözleşme ve vekalet imzalatıyor ya da daireleri sattırıyor. Bu yöntemle 6306 sayılı kanunun ölçüt kıldığı 2/3 salt çoğunluğu sağlamaya çalışıyor. Resmi makamlar ise maalesef kendilerini bu sürecin dışında tutuyor. ‘Bizim için imzaların nasıl toplandığı önemli değil’ deniyor.
* Peki biz neden bu müteahhide imza vermiyoruz?
1) Bizlere dayattığı ve doğrudan kendisinin hazırladığı tek taraflı sözleşme ve vekalet, bizler açısından çok ağır, tek taraflı yaptırımlar ve amacını aşan yetkilerle dolu.
2) İki firma (S.Y. ve B.B. iş ortaklığı) işe talip. İş ortaklıkları kolay kurulup kolay dağıtılabilen ticari yapılardır. Bizlere geleceğe yönelik hiçbir garanti ve teminat sunmuyorlar.
3) İmzalattıkları sözleşme çok basit ve üstünkörü hazırlanmış. Sadece müteahhide sınırsız yetkiler, inisiyatifler veren; içi ise ucu açık belirsizlikler ve suistimale açık maddelerle dolu. Aynı sözleşmede birbiri ile çelişen maddeler var.
4) Sözleşmede proje belli değil. Kroki yok. Paylaşım oranı yok.
27 ŞUBAT 2023
5) S.Y. henüz taahhüt ettiği kuruluş sermayesini ödeyememiş. B.B. firmasının ana işi marketçilik. Faaliyet alanında 50’ye yakın konu var. Nerede rant varsa oraya para yatırıyor. Amacı uzman olduğu konuda kaliteli iş çıkarmak değil, sadece para kazanmak.
* Yani tüm ülkede önüne gelen müteahhitlik yapıyor
Yani tüm ülkede görüldüğü ve yaşandığı gibi önüne gelen müteahhitlik yapıyor. Para varsa rant var ve bu firmaya imza vermememiz için daha birçok neden var. Özetle sorun, ‘Bana az verdin, sen çok aldın’ sorunundan çok daha büyük ve maalesef ülkenin kanayan bir yarası haline geldi. Son depremde gördük ki yapılaşma ile ilgili A’dan Z’ye her şeyin baştan incelenmesi ve değiştirilmesi lazım.”
SORUM VAR
YÜKLENİCİ FİRMALARIN PERDELEME VE SULAMA YAPMASI ÇOK MU ZOR?
Okurumuz Kasım Kızılsu, “Ankara’da kentsel dönüşüm için yıkımına başlanan binaların çoğunda perdeleme ve sulama yapılmıyor. Yıkım sırasında o bölgede ikâmet eden vatandaşlar, kalkan tozu/toprağı solumak durumunda kalıyor; yine park halindeki araçlar da tozla/toprakla kaplanıyor” demiş.
Okurumuz, -haklı olarak- şu soruyu yöneltmiş:
* Milyonlarca liraya satılacak olan bu daireleri yapan yüklenici firmaların, yıkım esnasında bir perdeleme yapması çok mu zor? Bu firmaları denetleyecek bir kurum veya belediye yok mu?
HURDA/ATIL ARAÇLAR ACİLEN TOPLATILMALI
Okurumuz Murat Sönmezoğlu, başkentin birçok cadde ve sokağında karşılaşılan “hurda, atıl, sahipsiz araçlar” için, “Kamu düzeni ve güvenliğini tehdit eden bu araçlar acilen toplatılmalı” diyor.
Okurumuzun iletisi -özetiyle- şöyle:
“Bu tür araçlar nedeniyle zaman zaman itfaiyenin ya da ambulansın, cadde ve sokaklarda park zorluğu yaşadığına şahit oluyoruz. Allah göstermesin, bir deprem halinde ise bu atıl araçlar yüzünden çekicilerin, kurtarma araçların sokağa girmeleri imkânsız!”
* OKURDAN NOT: Çankaya-Bahçelievler’de, sokakta hurda aracı olan bir komşuya, ‘Yeni araban var, niye eskiyi sokakta bekletiyorsun’ diye sorduğumda, ‘Devlet, hurda arabaları belirli bir bedel karşılığında toplayacak’ yanıtı verdi.
HAFTANIN FOTOĞRAFI
YAYA YOLU DOLMUŞ!
Bu haftanın fotoğrafı, okurumuz Recep Seçilmiş’ten geldi.
Güvenpark’taki dolmuşların kaldırımları işgal ettiğine dikkat çeken okurumuz, “Kentin merkezinde yayalar maalesef kaldırımda yürüyemez halde. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Güvenpark’taki dolmuş duraklarının taşınması için süreci hızlandırmalı” diyor.
GERİ SAYIM SAYAÇLARI YENİDEN TAKILSIN
15 Temmuz Kızılay Milli İrade Meydanı’ndaki trafik lambalarında kullanılan geri sayım sayaçları, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün talimatı ile kaldırıldı.
Okurumuz Mehmet Ak, “Sayaç sayesinde kaç saniye sonra yayalara yeşil ışık yanacağını bilebiliyorduk ancak sayaçlar kaldırıldı, karışık durum baş gösterdi. Sayaçların yaya güvenliği için yeniden takılması ve işler hale getirilmesini rica ediyorum” diyor.
‘BENİ ONAR’ DİYEN KALDIRIMLAR
ANKARA’nın “kaldırım fedaisi” okurumuz Dursun Türker, kentin neresinde bozuk bir kaldırım görse; mutlaka fotoğrafını çeker, gönderir. İşte, “Beni onar” diye bekleyen o kaldırımlar:
* Altındağ’ın Hacı Bayram Mahallesi Altınsoy Caddesi
* Altındağ’ın Hacı Bayram Mahallesi Kazım Karabekir Caddesi
* Çankaya’nın Bahçelievler Mahallesi Prof. Dr. Muammer Aksoy Caddesi
* Etimesgut’un Altay Mahallesi Ertuğrul Bey Caddesi
* Keçiören’in Ayvalı Mahallesi Şehit Mehmet Uygun Sokağı
* Yenimahalle’nin Emniyet Mahallesi Bandırma Caddesi
KISA... KISA...
* “ALTINDAĞ’ın Zübeyde Hanım Mahallesi’ne bağlı 658 ve 659. caddelerin kesişimine ‘trafik lambası’ konulmasını talep ediyoruz. İleride daha da yoğunlaşacak olan bu bölgenin trafik sorunu çözülmeli.”
Meliha OCAK
* “ÇANKAYA’da, TRT’nin önüne yapılan katlı kavşak çalışması sonrası kapatılan Tapu Kadastro kavşağı tekrar açılmalı. Belediyecilikte öncelik, insanların yaşamını zorlaştırmak değil kolaylaştırmak olmalıdır.”
Avni UĞUR
* “ÇANKAYA’nın Bahçelievler Mahallesi’ne bağlı 69. ile 46. sokakların kesişiminde her gün hasarlı trafik kazası oluyor. Yetkililerden bu noktaya bir önlem almalarını bekliyoruz. Yoksa birilerinin canı yanacak.”
Uğur KIZILDUMAN
Paylaş