Sur karası yüz karası

Eğer...
Kentin yaşayan tarihini karalamak.
Kale duvarlarını yaz-boz tahtasına çevirmek.
Hastalık filansa.
Ki, bence öyle.
Bu hastalığın geçmişinde:
* Yeni atılmış, daha tam kurumamış -cıvık- bi betona basıp ayak izi çıkarmak.
* İsim yazıp, tarih atmak.
Mutlaka vardır.
*
Tarihi surların, yerdeki beton muamelesi gördüğü yerlerden biri de...
Ankara Kalesi.
*
Okurlar, “Kale’deki rezilliği yazın” siparişini verince...
Başarılı kent muhabirimiz Sedat Cenikli, Ankara Kalesi’nin son halini fotoğrafladı.
Çığlık atan fotoğrafların özeti şu:
Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde topların dövdüğü surları...
Bugün sprey boyayla dövüyorlar.
Tarihi surlarda yakılan ateş de işin cabası.
Sur karası, olmuş yüz karası.
Acı ama gerçek.

MAALESEF BAŞ EDEMİYORUZ

Ankara Hürriyet Haber Koordinatörümüz Deniz Gürel ile haber ekibimiz, geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile bir araya geldi.
Deniz Gürel’den, okurlardan en çok gelen şikâyetleri de Başkan Gökçek’e sormasını istedim.
Hazırladığım sorular arasında Ankara Kalesi de vardı.
“Ankara Kalesi’nin surlarını Büyükşehir temizliyor, birileri karalıyor hatta ateş yakıyor. Denetim mi eksik” sorusuna Gökçek, şu yanıtı veriyor:
“Bu işi yapanlar maalesef uyuşturucu kullanan kişiler. Güvenlik görevlileri bunlarla karşı karşıya geldiklerinde hayati tehlike yaşıyor. Maalesef baş edemiyoruz. Hiç umurlarında değil. Duvarın kenarında ateşi yakıyorlar onun isi duvarı perişan ediyor. Polis alacak götürecek de ne yapacak. ‘Niye yaktın’ diye alacaksın ifadesini, bırakacaksın gidecek, yine yakacak maalesef.”

OKURLAR SORDU GÖKÇEK YANITLADI

Başkan Gökçek, Burada Okur Yazar’a en çok gelen soru(nlar) arasında yer alan; ‘asfalt katılım bedeli’, ‘metroda bitmeyen entegrasyon ve 3 vagon’, ‘havalimanı metrosu’, ‘Ankarakart’ın paralı toplu taşımada geçmemesi’, ‘Güvenpark’taki keşmekeş’, ‘12 metre karmaşası’ gibi konularla ilgili de soruları yanıtları. Bu konular da cuma yazısında.

YASAK OLMADIĞINI SANIYORDUM

Çok değil, daha geçen hafta İtalya’nın başkenti Roma’da da utandık.
1800 yıllık tarihi bir sütuna bozuk parayla adını kazıyan Türk öğrenci Aziz M., şikâyet üzerine gözaltına alındı.
‘Tarihi esere ağır hasar verdiği’ gerekçesiyle 200 euro para cezası ödedikten sonra serbest bırakıldı.
Hatta, Roma Belediyesi’ne 2 bin euro da tazminat ödemek zorunda olduğu yönünde haberler çıktı.
Aziz M.’nin savunmasındaki, “Orada başka isimler de yazılı olduğunu gördüm, ben de kendi adımı yazmak istedim. Bunun yasak olmadığını sanıyordum” sözlerinde, Ankara Kalesi yatıyor aslında.
İşte tam bu ifadesi:
“Bunun yasak olmadığını sanıyordum.”

BİZ DENETLİYORUZ DA DERNEK BAŞKANI NEREDE

Seyranbağları’nın Seyran Caddesi’nde, bazı otobüs firmalarının ‘korsan’ taşımacılık yapmasını dünkü yazımda yer vermiş, haberi 1. sayfadan ‘Sokak arası terminali’ manşetiyle duyurmuştuk.
Haberin ardından BUGSAŞ Genel Müdürü Seçkin Odabaşı arayıp, konuyla ilgili açıklama yaptı.
AŞTİ Otobüs işletmecileri ve Acenteleri Derneği Başkanı Mustafa Tekeli’nin de korsan taşımacılığı doğrulayıp, “Bu konuda zabıtanın denetim eksikliği var” sözlerine de değinen Seçkin Odabaşı’nın açıklaması şöyle:
“BUGSAŞ Genel Müdürlüğü olarak, Büyükşehir Belediyesi Zabıtası ve Otomasyon Müdürlüğü ile bir çalışma yaparak, Ankara’daki korsan taşımacılığın önüne geçeceğiz. Ki, zaten bizim korsan taşımacılık konusunda denetimlerimiz var.
Ancak, burada şöyle bir durum daha var.
* Bugüne kadar dernek başkanı (AŞTİ Otobüs işletmecileri ve Acenteleri Derneği) bu kontrollerin neresinde yer aldı?
* Bu konularla ilgili hangi yaptırımları yaptılar?
* Korsan taşımayla ilgili dernek başkanı ve dernek masası olarak, her hangi bir otobüs firmasına bir uygulama veya işlem yapıldı mı?
* Bir yazı yazıldı mı ya da uyarıları var mı?
Çünkü bu sorular, AŞTİ Otobüs işletmecileri ve Acenteleri Derneği’nin asli görevidir.
Cep terminalleri konusuna gelince. Bu uygulama, yeni yapılan terminalle birlikte devreye geçecek. Şu an Ankara’nın otogarı merkez noktada olduğundan cep garajına ihtiyaç yok.”

BULVARLAR KARANLIK

OKUR Nejla Gonca, kentin en önemli ana arterlerinden Eskişehir Yolu’nun (Dumlupınar Bulvarı) aydınlatmasının yetersizliğinden şikâyetçi...
Okur, şöyle diyor:
“Ümitköy’de bir sorun var ki, alenen hayatı tehlike yaratıyor. Ümitköy Köprüsü’ne dönüş noktası ve köprünün üstü zifiri karanlık. Bu dönüş noktasını bilmeyen sürücünün dönüşü yakalaması ve rahat bir dönüş yapması mümkün değil. Zaten bu nedenle, havanın kararmasından itibaren, ana yolun tam o noktasında geri geri gelip, köprüye girmeye çalışan sürücülerle sorun yaşıyoruz. Eskişehir Yolu’nda, -Milli Kütüphane’den itibaren- Ümitköy Kavşağı’na kadar tüm yol aydınlatmalarının yandığı bir güne, bugüne kadar kesinlikle rastlamadım. O da ayrı bir dram.