Esenboğa’yı saran tezek kokusu

Ve bir genelge yayınlamıştı.
O genelgede özetle, “Esenboğa Havalimanı çevresindeki besi çiftliklerinin çevreye yaydıkları kötü koku nedeniyle kapatılması” şeklinde bir talimat vardı.
Sonra.
Tebligat, zabıta, polis, olaylar...
Bir çare olmadı.
O dönemin ‘tez vakitte’ çözüm bekleyen bu sorunu, aradan sekiz yıl geçtikten sonra bugün de ‘tezek gibi’ karşımıza çıktı.
Okurumuz Kadir Kuplay’dan gelen fotoğraf da bunun kanıtı.
Bir de talebi var:


HAYVAN PİSLİĞİ VE MOLOZDAN GEÇİLMİYOR

“Esenboğa Havalimanı’na çok yakın olan Pursaklar’ın Kurusarı Mahallesi, hayvan pisliği ve molozdan geçilmiyor. Bölge, her geçen gün kocaman bir çöplük yığını haline geliyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin mücavir alanındaki bölge ve bu sorun için yetkililerden çözüm bekliyoruz.”



DİYOR Kİ

KIZILAY İŞ MERKEZİ’NDEN AĞIR BİR KOKU YAYILIYOR

Okurumuz Umut Özkan diyor ki:
“Kızılay İş Merkezi’nden çok ağır bir koku yayılıyor. O kadar kötü bir koku ki derhal başka tarafa gitmek zorunda kalıyorsunuz. Ankara Büyükşehir Belediyesi, akşam saatlerinde Kızılay’a yayılan bu kokuya ‘dur’ demeli.”



KEŞKE O VİDA VE ZIMBA DA OLMASAYDI

Ankara Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı Haber Merkezi’nden, cuma günü ‘Başkent parklarına kadın dokunuşu’ başlıklı bir haber servis edildi.
Haberin özü/özeti şu:
“Ankara Büyükşehir Belediyesi, Kadın Sığınma Evleri’nde kalan kadınların ördüğü el emeği örgülerle 30 Ağustos Zafer Parkı’ndaki ağaçları süsledi.”
*
Güzel proje, güzel çalışma.
Örgüler, motifler... Hepsi 10 numara.
Lakin.
Servis edilen fotoğraflarda dikkatimi çeken iki şey vardı:
1) Ağaca vidayla levha çakmak niye?
2) Ağaca tel zımba basmak niye?
*
Hürriyet Ankara bu konuda defalarca haber yaptı.
Peyzaj Mimarları Odası, her defasında şu uyarılarda bulundu:
* Zımbalar ağacın kabuğuna, çiviler(vidalar) ağacın gövdesine zarar veriyor.
* Açılan bu delikler, dışarıdan gelecek virüslere karşı korumasız bırakıyor.
* Ağaçların kurumasına sebep olabilen bu usulsüzlüğün engellenmesi lazım.
*
Velhasıl.
Başkent parklarına kadın dokunuşu çok güzel de...
Büyükşehir’in ağaçlara dokunuşu hiç hoş değil.



AHLATLIBEL ATATÜRK PARKI HURDA DEPOSU OLMUŞ

Okurumuz Prof. Dr. Sadık Erik, bu iki fotoğrafı Çankaya Belediyesi’nin Ahlatlıbel Atatürk Parkı’nda çekmiş.
“Tesislerin yanı başındaki ormanlık alan, belediyenin hurda deposu olmuş” diyen okurumuz, önemli bir konuya daha dikkat çekmiş:



YANGINDAN DERS ALINMAMIŞ

“Çankaya Belediyesi’ne bağlı Ahlatlıbel Atatürk Parkı’ndaki ormanlık alanda iki yıl önce yangın çıkmıştı. Görünen o ki bu yangından hâlâ bir ders alınmamış. Ormanlık alanı hurdalığa çeviren Çankaya Belediyesi, bu yanlıştan derhal dönmeli.”

BU DA BENDEN

Çankaya Belediyesi’nin resmî web sitesinde Ahlatlıbel Atatürk Parkı için ‘Çimlerine özgürce basılan yemyeşil bir dünya’ benzetmesi var.
Peki bu hurdaların o yemyeşil dünyada ne işi var!



BU KÖTÜ GÖRÜNTÜLERDEN KURTULMAK İSTİYORUZ

Mamak’ın Mutlu Mahallesi’nde ‘kentsel dönüşüm projesi’ kapsamında yıkılan eski binalardan kalan moloz görüntüsüne dikkat çeken Kemal Etili isimli bir okurumuz, “Projenin ne zaman başlayacağı belli değil ama biz derhal bu kötü görüntülerden kurtulmak istiyoruz” diyor.



ÖNERİM VAR

ASKİ, İKİ AYLIK SU BEDELİNİ AYNI AY İÇİNDE TAHSİL ETMEYECEK BİR DÜZENLEME GETİRMELİ

Okurumuz İsmail Kocamaz, otomatik ödeme talimatı verilen faturaların son gün ödendiğini hatırlatarak, Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi’ne (ASKİ) bir öneride bulunmuş. İletisi şöyle:
* Ağustos ayı su faturasının son ödeme tarihi 01.09.2020
* Eylül ayı su faturasının son ödeme tarihi ise 30.09.2020
Yani otomatik ödeme talimatında olan bu iki fatura da aynı ay içinde (eylül) tahsil ediliyor. Biz emekliler aylık hesap yaparız.
ÖNERİM ŞU: Bu uygulama hatalı. ASKİ, vatandaşı da düşünerek -bu verdiğim örnekte olduğu gibi- iki aylık su bedelini aynı ay içinde tahsil etmeyecek bir düzenleme getirmeli.