Balaban ordusu

Vatani görevi sırasında bacağını kaybeden bir Mehmetçik ile göz göze geldikten sonra engellilere olan bakışı değişen Yenimahalle Belediye Başkan Yardımcısı ve AYBESK Başkanı Şenol Balaban, üç yılda vücutlarında engel, zihinlerinde ise zafer olan 184 kişilik ordu kurdu.

Haberin Devamı

Balaban, “Leonidas’ın 300 Spartalı’sı varsa benim de 184 Çılgın Türk’üm var. İstiyorum ki benim gibi herkesin arkasında böyle bir ordusu olsun” dedi.

Her şey, vatanı için bedeninin bir parçasını kaybeden Mehmetçik ile göz göze gelmesiyle başladı.
Önce ellerini, kollarını ve bacaklarını kontrol etti. Sonra da ‘Ya biri olmasaydı’ diye sordu kendine...
‘Damdan düşmeden önce damdan düşenin halini’ o gün anladı. Gazi olan Mehmetçik ile tanıştı, dost oldu.
Ailesinde görmediği engelli ve engelli hayatını yeni dostlarıyla tanıyan Şenol Balaban, hayata Bir Başka Pencere’den baktı.
2009 Yerel Seçimleri’nde Yenimahalle Belediye Başkan Yardımcısı görevine getirilen Balaban, ‘Benim için asfalttan önemli’ dediği engellilere kucak açtı.
Balaban üç yılda vücutlarında engel, zihinlerinde ise zafer olan 184 kişilik ordu kurdu.
‘Leonidas’ın 300 Spartalı’sı varsa benim de 184 Çılgın Türk’üm var’ diyen Balaban, geçen hafta Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı (TFF) Yıldırım Demirören’i ağırladı.
Bu defa Gençlerbirliği ve Ankaragücü yerine Ankara Yenimahalle Belediyesi Engelliler Gençlik ve Spor Kulübü (AYBESK) Ampute Futbol Takımı’nı izleyen Demirören, ampute futbolun TFF’ye bağlanması için çalışmalara başladıklarının müjdesini verdi.
Engelli sporcuların ‘Şenol baba’ diye seslendikleri Şenol Balaban ile ‘Balaban ordusu’ dediği engelli sporcuları, Başkent’in engelli sporlarına bakışını ve TFF Başkanı Yıldırım Demirören ziyaretinin ayrıntılarını konuştuk.

Haberin Devamı

* Ailenizde engelli biri olmamasına rağmen, engelilere olan ilgi ve bağınız nasıl başladı?

Kardeşim Birol Balaban, GATA Rehabilitasyon Merkezi’nde öğretim üyesi. Hiç unutmam, 2005 yılında Birol’un yanına gittiğim bir gün, daha sonra gazi olduğunu öğrendiğim biriyle göz göze geldim. Vatan için bacağını kaybetmişti. Vücudum kaskatı kesildi. Ellerim, kollarım, bacaklarım yerinde olduğu için şükrettim. Ve o gün ‘onlara nasıl destek olabilirim’, ‘ne yapabilirim’ düşüncesi hakim oldu. Yine kardeşim vasıtasıyla o gazimizle tanıştım. Bu tanışmayla bugün 184 engelliyi barındıran AYBESK’in temelini o günden attık.

Haberin Devamı

* Peki AYBESK demişken, (Ankara Yenimahalle Belediyesi Engelliler Gençlik ve Spor Kulübü) kuruluş hikayesi nasıl gelişti?

Ankara Engelliler Gençlik ve Spor Kulübü 14 sporcusuyla maddi imkansızlıklar içindeydi. Antrenman yapabilecekleri sahaları bile yoktu. Hatta Ankara’da iki belediye ve bir kulübümüzden antrenman için saha istediklerinde olumsuz yanıt aldıklarını bana ilettiler, yardımcı olmamı arzu ettiler. Ben de bu taleplerini seve seve kabul ettim. Zaten böyle bir fırsat istiyordum. Ben buna fırsat olarak bakıyorum. 2009 yılında 14 sporcuyla yola çıktık. Üç yıl sonra bu sayı 184’e ulaştı. İlk çıkış noktamız olan ampute futbol ile birlikte toplam beş branşta mücadele veriyoruz.

Haberin Devamı

* Amaçladığınız tek şey sportif başarı olmasa gerek.

Bizim esas gayemiz evlerinde oturan, kendilerini dört duvar arasına kapatan engelli gençlerimizi spor vasıtasıyla sokağa çıkarmak. Bu nedenle kulübümüz bünyesinde genç engelli takımları oluşturduk. Tabii onure edilmek insanın doğasında var. Eksik bedenle elde ettikleri başarı onları çok farklı noktalara getiriyor. Sağlıklı insanlar televizyon karşısında bedenini çürütürken onlar imkansız denilebilecek başarıların altına imzalarını atıyorlar.

RUH İLE BEDEN BİRLİĞİNİ SAĞLADIK

* Engelli sporcular size ‘Şenol baba’ diyor. Onlarla bu ilişkiyi nasıl kurdunuz?

Engelliler, kendilerine uzatılan elin sevgiyle mi yoksa acıyarak mı uzandığını bilirler. Ben, engelli arkadaşların hikayelerini dinlemiyorum. Onları başından geçen hikayeleriyle ya da engelleriyle görmüyorum. Acıyarak bakmadığım için hikayeleri ve yaşamları da beni bağlamıyor. Onlar benim bedenimin bir parçası. Dostlarım, yoldaşlarım ve arkadaşlarım. Biz bakışla da anlaşabiliyoruz. Yani ruh ve beden birliğini sağladık.

Haberin Devamı

* Onlar sizi hem lider hem de baba olarak görürken, siz bu 184 engelliyi nasıl tanımlıyorsunuz?

Türkiye gibi bir ülkede, bedensel engelli olup da yaşamdan keyif almak çok zor. 184 sporcumuz, yaşamdan keyif alan, engelini ciddiye almayan bir ordu aslında. Onların önünde hiç bir şeyin duramayacağına inanıyorum. Bacağı olmadan futbol oynamak, kolu olmadan yüzmek gerçek çılgınlık. Ve övünerek söylüyorum ki, Leonidas’ın 300 Spartalı’sı varsa benim de 184 Çılgın Türk’üm var. İstiyorum ki benim gibi herkesin arkasında böyle bir ordusu olsun.

* Belediyelerin Başkent sokaklarında engellilere yönelik yaptıkları çalışmalar, ‘engelsiz kent’ ya da ‘engelleri kaldırdık’ demek için yeterli mi?

Haberin Devamı

Engel, yolla, rampayla, asansörle, merdivenle kalkmaz. Engeli, engellilerle bütünleşerek kaldırabiliriz. Önce sağlıklı insanlar bunu kafasında kaldırmalı. Beyindeki engeli kaldırmak ön şart. Ve kucaklaşmanız gerekiyor. Engelli insanlarımızın, beyinde bitirdiğimizi görmeleri gerekiyor. Onlar bunu hissederler.

PROFESYONEL FUTBOLCULARA AMPUTE ÇAĞRISI


* TFF Başkanı Yıldırım Demirören, ampute futbol takımını izlemeye geldi. Peki neler konuştunuz?

Sayın Demirören davetimizi geri çevirmeyerek bizleri onure etti. Benim en büyük isteğim, amputenin TFF’ye bağlanması. Bu konuda sayın Demirören’e ricada bulundum. Çünkü takımlar daha iyi bir bütçeye sahip olacak ve daha fazla engelliye hizmet verebilecek. Bu fikrimin üzerine sayın Demirören elinden geleni yapacağını söyledi. Eğer TFF’ye bağlanırsa, Türkiye’de Ampute Süper ve 1’inci Lig büyüyecek, daha sonra bölgesel ligler kurulacaktır.

* Ampute futbol karşılamsanı nasıl buldu Demirören?

Amputede amatör ruh var. Ancak zeka profesyonel futbola göre daha üst düzey ve hiç bir zaman hır zekanın önüne geçmiyor. Bu nedenle olacak ki sayın Demirören, ‘Tüm profesyonel futbolcular ampute karşılaşmasını izlemeli’ dedi.

* Futbolu seven bir ülkeyiz. Bu sevgi amputeye de yansıyor mu?

Ben Beşiktaş taraftarı bir insanım. Beşiktaş maçı ile ampute karşılaşması aynı saate denk gelse, amputeyi tercih ederim. Vatandaşlarımızın ve basının ampute futbola yer vermelerini istiyoruz. Çünkü maçlara olan ilgi ve duyarlılık her geçen gün artıyor.

ENGELE KULAÇ

Hamit Demir üç yıldır kendi klasmanında Türkiye şampiyonu. Başarısını uluslararası alana taşımak isteyen Demir, “Kendimi en iyi hissetiğim yer havuz ve deniz. Engelli kardeşlerimiz hayata küsmesin, bir köşeye çekilmesin” dedi.

AMPUTENİN MESSİ’Sİ

Barış Telli ampute futbol takımının Messi’si... Dört yaşında geçirdiği trafik kazısında bacağını kaybetti. Aynı zamanda Ampute Milli Takım oyuncusu olan Telli, “Sporla hayata tutundum. Hiç bir engelli evinde oturmasın” dedi.

GELECEĞİN YILDIZI

Hamit Özbek Yelok 10 yaşında... Spor hayatı Yenimahalle Belediyesi ile başladı. Basketbol ve yüzme branşlarında geleceği parlak gösterilen bir sporcu. Özgünveni artan küçük Hamit, abileri gibi Milli olup, Türkiye’yi Avrupa’da temsil etmek istiyor.

Yazarın Tüm Yazıları