Yılın davasında nükleer rüşvet!

İşte Turkcell'in müthiş iddialarının detayları 

Ve ucu İran devletindeki çok önemli bazı isimlere kadar uzanıyor.
Rüşvet var, gizli silah satışı var. Nükleer krizde yeraltı sözleşmeleri var.
Yani nükleer rüşvet!
Dosya bir istihbarat örgütünün titizliğinde hazırlanmış.
Özeti şu:
Turkcell, İran’daki özel GSM ihalesini kazanıyor. Güney Afrikalı şirket MTN ikinci oluyor. Ama nasıl oluyorsa İran devleti son dakikada işi Turkcell’den alıp MTN’ye veriyor.
Turkcell de bunun nedenini öğrenmek için yıllarca süren bir araştırma yapıyor.
Dava dosyası işte bu araştırmaların sonucu.
Gün gün, saat saat yazışmalar. Güney Afrika hükümeti ile İran hükümeti arasında MTN şirketinin organize ettiği görüşmelerin içerik ve adresleri. Gizli anlaşmalar.
Ve elbette para trafiği...
Şimdi o müthiş iddialara başlıklar halinde bakabiliriz:

MTN’YE ÜÇLÜ SUÇLAMA

Dosyadaki iddialar üç ana başlıkta toplanıyor:
- Nükleer programı nedeniyle köşeye sıkışan İran’a uluslararası alanda yardım etmek.
- Ambargo altındaki İran’a askeri malzeme tedarik etmek.
- İran’daki ihale onay sürecini geciktirmek amacıyla bürokratlara rüşvet vermek.
MS CHARNLEY: Dosyada en çok ismi geçen kişi. Yani baş aktris Irene Charnley. Turkcell ihaleyi aldıktan kısa bir süre sonra Ms. Charnley Tahran’a gidiyor. Ve olaylar zinciri başlıyor. Bu görüşmeler sonrasında MTN, İranlı savunma şirketlerine askeri radyo ve kriptolama sistemleri gibi bazı askeri cihazların alımında aracılık sözü veriyor.

KOD ADI UZUN J

MTN’e bu süreçte yardımcı olan iki isim ön plana çıkıyor. Bu isimler, kod adı “Uzun J” olan İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Cavit Gurbanoglu ve kod adı “Kısa J” olan Güney Afrika’nın Tahran Büyükelçisi Yusuf Saluje.
Gurbanoglu’nun süreçte MTN için paha biçilemez bir oyuncu olduğunu anlayan Charnley, Mayıs 2005’te İran’a giderek önce ofisinde, daha sonra da bir akşam yemeğinde Gurbanoglu ile görüşüyor.
Dosyada, bu akşam yemeğinin içeriği şöyle özetleniyor:
- Charnley, Gurbanoglu’na “Eğer MTN Turkcell’e verilen lisansı almamızı sağlarsanız MTN de sizi unutmayacak ve size bakacaktır!” diyor.
Ve Eylül 2005’te, Gurbanoglu, MTN’nin İran bürosunun yakınlarında bir MTN yetkilisiyle bir araya geliyor.
Gurbanoglu MTN’ye, “Ben bu işte çok çalıştım, umarım lisansı aldığınız zaman verdiğiniz sözü unutmazsınız” diyor.

ARİSTO’DAN 400 BİN DOLAR

Dosyadaki ilk rüşvet iddiası şöyle yer alıyor:
“Gurbanoglu çabalarının karşılığında 400.000 dolar aldı. Bu ödeme, MTN içinde ciddi tartışmalar yarattı. Bu bedel, “danışmanlık ücreti” karşılığında Dubai merkezli Aristo adlı bir şirket üzerinden Gurbanoglu’na ödendi.”

SMS’LE GELEN RÜŞVET MESAJI

Ödeme yapılmadan önce Charnley’e gönderilmiş gizli bir yazışmada, bir şirket görevlisi şöyle diyor:
“Bu sabah size attığım SMS’ten de anlaşılacağı gibi Uzun J’ye kısa süre içerisinde nakit gerekiyor. Para aktarımının ne zaman yapılacağı konusunda bana baskı yapmaya başlayacağını düşünüyorum”.
Bu mesaj üzerine üçüncü şahıs üzerinden yapılan ödeme süreci tamamlanıyor.

KISA J’YE 200 BİN DOLAR

Yine aynı yazışmada şirket görevlisi “ülkedeki diğer arkadaşımıza” ödeme yapılması gerektiğinden bahsediyor. Bu isim de “Kısa J” yani Büyükelçi Saluje’dir. Kendisine yapılan 200.000 dolarlık ödeme ile Büyükelçi, Güney Afrika’da kendisine bir ev satın alıyor.

SİLAHLARIN KOD ADI CENNET, TOPRAK VE BALIK

İrancell’in ortağı ve devlet savunma şirketi olan Sairan ve Bonyad şirketleri ile silah işine de giriliyor. MTN bu amaçla bu iki şirketin Güney Afrika’dan silah almasına da yardımcı oluyor. Bu nedenle 2004’ün ortalarında, MTN, Güney Afrika Savunma Bakanı Lekota’yı maliyetini kendisinin karşıladığı bir geziyle, hafta sonu İran’a getirtiyor.
Bu görüşmelerde Güney Afrika’nın İran’a “cennet, toprak ve balık” tedarik edeceği sözü veriliyor. Bunlar İran’ın talep ettiği silahların kod adları.

GİZLİ ANLAŞMA

Görüşmelerin ardından silahların ve parçaların listesi yapılıyor. Ve Güney Afrika Savunma Bakanı Lekota ile İran hükümeti arasında 2004 Ağustos ayında bir gizli bir mutabakat yapılıyor. (Bu konudaki yazışmalar eklerde yer alıyor.)
Listedekiler arasında en çok istenen parça Rooivalk helikopteriydi. MTN, Turkcell’in kazandığı lisans karşılığında helikopterleri İran’a sağlayabileceği sözünü veriyor.
16 Mayıs 2007’de, MTN Tahran ofisinden MTN Ceo’su Nhleko’ya gönderilen “Çok gizli” memorandum MTN’nin savunma vaatlerinin detaylarını veriyor.

NÜKLEER RÜŞVET

Dosyadaki bir başka iddia belgesi ise şöyle yer alıyor:
Güney Afrika’nın Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) Daimi Temsilcisi Abdul Minty, 2004 sonunda İran’a geliyor. Bu ziyaret kapsamında Minty, MTN şirketi yetkilileri ile de görüşüyor. Temmuz 2005’te de İran’ın nükleer başmüzakerecisi Hassan Rowhani, Güney Afrika’ya gidiyor.
Rowhani’nin Güney Afrika Devlet Başkanı Mbeki ile görüşmesini sağlayanlar da Charnley ve Saluje oluyor. Mbeki, randevu talebini defalarca reddediyor. Ancak Charnley ve Saluje’nin ısrarları üzerine görüşmenin “gayriresmi olmasını” kabul ediyor. Ve Başkan Mbeki’nin Cape Town’daki evinde olduğu sırada Rowhani ile görüşmesi için bir bahane uyduruluyor.
Bu bahane Batı Cape Eyaleti Başbakanı’nın evinde verilen çok büyük bir yemekti. Mbeki, Rowhani ile evinde görüşüyor.

VE SÖZ VERİLİYOR

Toplantıya Charnley de katılıyor. MTN’nin vaatlerine paralel olarak Başkan, danışman Rowhani’ye Güney Afrika hükümetinin UAEK’da İran’ı destekleyeceği sözünü veriyor.
Ve 24 Kasım 2005’te UAEK, İran’ın BM Güvenlik Konseyi’ne gönderilmesi konusunu görüşmek üzere bir araya geliyor.
Ve MTN’nin İranlı yetkililere söz verdiği üzere, Güney Afrika kararda çekimser kalıyor.
Böylece İran’ı doğrudan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne gönderecek oy sayısına ulaşılamıyor.
Oylamadan üç gün sonra da GSM lisansı MTN’ye veriliyor.
Evet iddialar böyle.
Ve eğer mahkeme bu dosyayı kabul edip davayı açarsa, son dönemlerin en büyük devletlerarası rüşvet, siyasi menfaat ve gizli silah satışı soruşturmasına tanık olacağız...