Yangına karşı iki örnek işinsanı... - 'Ben pompa sistemi kurdum' - 'Ben de 10 tane tanker aldım abi'

Yangına karşı öylesine bir dayanışma var ki...

Haberin Devamı

Önce Antalya’dan Tilkili Köyü’ne yardım götürürken cehennemin ortasına düşen 4 kahraman esnafı yazdım...

Sonra Kaş-Fethiye gençliğinin kurduğu “motorize tulumbacıları”...

Bugün de Marmaris’ten iki işinsanının olağanüstü çabasını anlatıyorum.

Önceki gün bir konuşma:

- Serkancım hepimize geçmiş olsun. Ada girişine 500 hp ile denizden su emen pompa sistemi kurdum. Yarın öğlen hazır olur. 3 dakikada 20 tonluk tankeri doldurur halde olacağız... İki adet 1000 hp pompa saatte 750 ton basınçlı su verebilecek, 7 hortum cuma hazır olacak...

- Sağ ol abi, bu bizim işi görür. Ben 10 tanker aldım. Eğer suyu da oradan alırsam... Tamamdır...

- Arkadaşlara duyurabilirsin... 12 kişilik deniz uçağı ve iki pilot da hazır olacak. Tıbbi tahliye için... Ben bütün ekiple yangına karşı temizlik yapıyorum. Allah yardımcımız olsun...

Haberin Devamı

Arkadaşlar bu konuşma Marmaris’te iki işinsanı arasında geçiyor...

Birisi, dünyanın en büyük “enerji gemisi” inşa teknolojisini yaratan Karadeniz Holding’in yönetim kurulu başkanı.

Ki onların “enerji üreten gemileri” Lübnan’dan Gana’ya... Senegal’den Irak’a kadar dünyanın birçok ülkesinin enerji ihtiyacını karşılıyor...

Ama bütün bunların ötesinde...

O, rahmetli Sadun abimizin en yakın dostu, sırdaşı, amatör denizci Osman Karadeniz’dir...

İşte o yapıyor bunları...

Peki “Serkancım” diye mesaj attığı kişi kim?

O da Marmaris’in en büyük otel yatırımlarının sahibi Serkan Yazıcı...

Serkan önceki gün 10 su tankeri satın aldı. Hortum düzenekleri yaptırdı. Küçük bir karargâh kurdu. Geçti haritanın başına. Ellerinden ne geldiyse yangınların üzerine gittiler...

Sabahlara kadar su taşıdılar. Hâlâ taşıyorlar...

Serkan’ın “Biz tankerleri senin o pompalardan doldururuz” sözü işte böyle bir dayanışmanın ifadesidir...

Ruh bu...

Yaşadığın yere sahip çıkma ruhu...

Tıpkı Kaş’taki gençler gibi... Tıpkı, Manavgat’taki esnaf gibi. Tıpkı su taşırken şehit düşen canım kardeşim gibi...

İşte onlar, “Biz elimizden geleni yapalım” diyen kahramanlar...

Biliyorum, bölgede herkes canla başla çalışıyor.

Elbirliğiyle önleyeceğiz bu yangınları...

Haberin Devamı

HEMEN YAPILAŞMA YASAĞI

PEKİ
ya bundan sonra... Eleştirmek güzel de ya öneri?

Evet, aşırı yapılaşma, gözü dönmüş rant hırsı...

Ve artık biliyoruz ki bu kentler bu nüfusları taşımıyor...

Defalarca yazdım...

Yangınların en büyük nedenlerinden ikisi şu:

1) PATLAYAN TRAFOLAR

Patlayan trafolar, bakımsız enerji nakil hatları... Dallara sürtünen elektrik telleri... Bir önceki Marmaris yangınının enerji nakil hatlarından çıktığı bilirkişi raporuyla belgelendi...

Yangına karşı iki örnek işinsanı... - Ben pompa sistemi kurdum - Ben de 10 tane tanker aldım abi

İşte Avcılar’da, Şanlıurfa’da patlayan trafoları vatandaş videoya çekmiş. DHA bütün görüntüleri yayınladı. Bir esnaf diyor ki: “Gelen ekip bu trafonun artık burayı kaldırmadığını itiraf etti. Yapıyorlar ertesi gece yine patlıyor...”

Haberin Devamı

2) ŞİŞEDEN YANGIN BOMBASI:

Ormana bırakılan, cam ve pet şişeler 40 derece sıcakta mercek görevi görüyor...

Adam çekiyor arabayı ormanın kıyısına... Yiyor, içiyor; cam şişeleri, pet su şişelerini bırakıp gidiyor...

Ertesi sabah o şişelerin her biri birer mercek oluyor. Birer yangın bombası yani...

İçimiz dışımız yanarken...

Cehennemi yaşarken...

Aklına güvendiğim isimlere, “Ne yapmalıyız?” diye sordum...

Öneriler biraz keskin de olsa... Düşünmeye değer. Kendi değerlendirmemi de katarak sıralıyorum:

1) Yapılaşma Yasağı: Başta Bodrum olmak üzere aşırı yapılaşma alarmı veren turizm beldelerine yapılaşma yasağı getirilse... Evet yapılaşma yasağı. Artık falanca günden sonra imar izni verilmese. “Efendim taş ev aldım. Köy evi aldım düzenleyeceğim...” türünden taleplere izin verilmese. “Köy evi aldıysan o evde otur kardeşim” dense... Turizm Bakanlığı, Çevre Bakanlığı bütün otel, motel, yapılaşma taleplerini bu bölgelerde askıya alsa.

Ne zamana kadar?

Haberin Devamı

Altyapı çalışmaları tamamlanana kadar.

2) Su Sorunu: Önüne gelen artezyeni dayayıp yeraltı sularını çekince. Önüne gelen otel fıskiyelerle gösteri yaparsa... Bodrum gibi bir kasabada su kalır mı... Yeraltı suları eriyince, toprak altı kurudu.

İşte o nedenle diyorum ki:

Enerji hatları, su, yol, kanalizasyon, arıtma altyapıları tamamlana kadar duralım...

Ben kavga edip birbirini suçlamaktansa...

Elbirliği ile çözüm diyenlerdenim.

Bunlar benim önerilerim.

Başkası varsa elbette dinlerim...

Bu yangını söndürmek için canını dişine takan, bir damla su alıp koşan, şehit düşen kim varsa alınlarından öpüyorum.

Yazarın Tüm Yazıları