Ve nihayet o boşluk bulundu

Her meselenin nedeni.
Sistemin arızası. İçimizdeki ihanet bulundu.
Ben bilirkişinin yalancısıyım.
Tarif bile ediyor:
“Mavi renkli kot pantolon ve haki renkli kapüşonlu kaban giyen...”
Ve yakalıyor:
“Burun ile dudak arasındaki boşluk o kişiyi işaret etmektedir...”
Hâkim ne yapsın o boşluğa...
Cezası 4 yıl 2 ay.
Öylesine bir boşluk ki bu...
Polis kayıtlarına bakan bilirkişi şöyle diyor:
“Slogan atmadan, zafer işareti yapmadan ve bölücü içerikli herhangi bir şey taşımadan, güvenlik güçlerine taş atan, yüzleri bez ve maske ile gizlenmiş grubun içindeki mavi renkli kot pantolon ve haki renkli kapüşonlu kaban giyen kişinin iki kez güvenlik güçlerine taş attığı, kaşlar, gözün üst kısımları, burun, burun ile dudak arasındaki boşluk, dudak ve elmacık kemik yapıları çok benzer bulunmuştur.”
İşte böyle kardeşim...
Sözünü ettiğim boşluk budur.
Dudakla burun arasındaki boşluk. Elmacık kemiğinden parmak izi.
O boşluktan yakalanan 25 yaşındaki Rezan kim biliyor musunuz?
Türkiye’nin en genç belediye başkanı...
Diyarbakır Lice Belediye Başkanı Rezan Zuğurli... Okuduğu ilçenin halkı onu seçmiş.
Ama bilirkişi yazıyor:
“İki kez taş atan kişi ona benziyor.”
Polis nasıl yapıyorsa, yıllar önceki olayların kamera kayıtlarını bulup mahkemeye getiriyor...
Tam iki kez polise taş atmaktan ihanet...
Kimdir o?
Suçüstü mü oldu?
Hayır, ağzıyla burnu arasındaki boşluktan tanındı.
Rezan, Dicle Üniversitesi Diyarbakır Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Radyo Televizyon Programcılığı Bölümü’nde okudu. Belki de öğrencilik yıllarında gösterilere katıldı.
Ve sonra okuduğu ilçenin halkı onu kendisine başkan seçti...
Peki daha ne istiyorsunuz arkadaş?
“Dağa çıkma siyaset yap!”
“Ama siyaseti de benim istediğim gibi yap!”
Bu mudur demokratik Türkiye?

GÖZLERİ VAR OYSA

Bir tarafta demokratik Türkiye için muazzam bir çalışma var. İyi niyet var.
Devlet bir çıkış arıyor.
KCK sanıkları tahliye oluyor. Kandil’le görüşülüyor.
Onlarca yıl sonra, Türkiye’de ilk kez sivil siyaset bir çözüm arıyor.
İlk kez, demokratik Türkiye için sivil bir cesaret doğuyor.
HDP Genel Başkanı, “Cumhurbaşkanı adaylığımız bu ülkede bir arada yaşamak istediğimizin kanıtıdır” diyor.
Ama devletin başka bir yeri...
Bilirkişi aracılığıyla burunla dudak arasındaki boşluğa ihanet suçunu yapıştırıveriyor.
Hâkim ne yapsın?
Boşluğun ta kendisi işte budur.
Budur içine düştüğümüz boşluk!
O bilirkişi Rezan’ın ağzıyla burnu arasındaki boşluğa bakıp karar veriyor.
Oysa gözleri de var Rezan’ın... İri siyah gözleri...
Ama o bilirkişi bir türlü gözlerine bakamıyor Rezan’ın.
Çünkü göze bakmak zordur.
Kaybettiğin saflığına bakar gibi olursun.