Paylaş
Pekin’de Çinli seyircilerin hayranlıkla izleyip ayakta alkışladığı Anadolu Ateşi’nin “Troya” gösterisini izlerken...
Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş Çinli meslektaşına Troya’yı anlatıyor, ben içimden soruyordum:
- Troya Yılı nasıl ilan edildi?
- Kimin aklına gelmişti?
Bu soruların hikâyesini Muğla’da bir sohbet sırasında buldum.
Muğla Valisi Orhan Tavlı sohbet arasında tevazu ile anlatıyordu...
Biraz gerilere gidelim...
Tavlı Çanakkale valisiyken iki genç turizmci kapısını çalıyor...
- Sayın Valim, elimizde Troya gibi bir hazine var. Biz Troya’yı tanıtmak istiyoruz.
Vali soruyor:
- Peki şimdi nereden geldi aklınıza bu proje... Hedefiniz ne?
Cevap çok sadeydi:
- Vallahi işler iyi gitmiyor. Oteller boş...
Gerçekten de o sene Çanakkale’de turizm sektörü ve elbette ondan geçinen esnafın işi zordu...
Vali:
- Peki siz bir hazırlık yapın bakalım...
O iki genç öylesine sahipleniyorlar ki projeyi... Gece gündüz çalışıyorlar... Troya hikâyesi tanıtım kitabı olarak Çince dahil birçok yabancı dilde bastırılıyor.
Tesadüf tam bu sırada Ankara’dan bir haber geliyor:
“Çin Turizm Bakanı kısa süreliğine Çanakkale’ye gelecek.”
Çinli bakan muhtemelen Çanakkale Şehitliği’ni merak ediyor.
Vali Tavlı bu fırsatı hemen değerlendiriyor. Sabah erken bir kahvaltı. Çinli bakanla tanışıyor. Ve bakandan kalış süresini uzatmasını rica edip Troya’ya davet ediyor.
Bakan da dünyanın en eski hikâyelerinden birisinin burada olduğunu duyunca kabul ediyor.
Girişte bir de Çince tanıtım kitabı verilince bakan çok etkileniyor...
Günler geçiyor. Bir gün Çin Konsolosu ziyarete geliyor. Sonra Türkiye’ye gelen Çin heyetleri Troya’yı ziyarete başlıyor...
Böylece Çin’de bir “Troya kapısı” açılıyor...
İki gencin müthiş çabası ve Vali Tavlı’nın ön açması üzerine olay gelişiyor.
Sonunda Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, dönemin Turizm Bakanı Nabi Avcı ile görüşüyor.
Uzun uzun anlatıp teklifini yapıyor:
“Sayın bakanım, turizmi hep deniz, sahil turizmi olarak görüyoruz. Bir de kültür turizmi var. Bu yılı Troya Yılı ilan etsek...”
Bakan Avcı bu fikri çok seviyor...
“Tamamdır.”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da onayı verince, resmen “Troya Yılı” ilan ediliyor.
Türkiye bütün fuarlarda Troya ile temsil ediliyor.
Ve böylece Pekin’de Anadolu Ateşi’nin o muazzam “Troya Gösterisi”ni gururla izliyoruz...
SIRADA LİKYA YILI OLABİLİR Mİ
Evet, işte iki genç yatırımcı. Ve onlara destek olan kültüre değer veren bir vali.
Bir şehrin tarihi ve kültürüyle ayağa kalkması. Ve bir ülkenin markalaşması...
Vali Orhan Tavlı bana göre Muğla yöresi için bir fırsattır.
Deniz turizmi tamam ama, binlerce yıllık tarihin dekorunu düşünsenize...
5 bin yıllık Likya tarihi. Kaya mezarları, antik şehirler...
Gladyatörlerin savaştığı arenalar...
Ve Xanthos gibi efsanelerle dolu bir şehir...
Perslerin ve Romalı Kumandan Brütüs’ün kuşatmaları...
İki kuşatmada da bütün şehir ahalisinin topluca intihar ettiği bir şehir...
İnanılır gibi değil.
Evet Xhantos halkı, dünya tarihinde iki kuşatmada da topluca intihar eden tek halk...
Anadolu Ateşi kim bilir ne gösteriler yaratır bu kültür zenginliğinden...
O nedenle diyorum;
“Vali Orhan Tavlı’dan, Troya benzeri bir projeyi bu defa da Muğla’da bekliyoruz...”
KRİPTO ATASÖZÜ: ‘GÖZÜM DOYMADI, ALLAH BELAMI VERDİ’
EĞİTİMİ: Belli değil...
Oturduğu yer: Belli değil...
Geçmişi: Belli değil...
Mal varlığı: Belli değil...
Ama yine gidip paraları ona yatırdılar...
En açık sözü de bir kripto para mağduru söyledi:
“Biraz daha kazanayım diye paramı çekmedim. Gözüm doymadı, Allah belamı verdi...”
MANKENLERE NİYE KIZIYORSUN, ASIL SEN KONU MANKENİ OLDUN
Kripto para vurgununda reklamlarda oynayan mankenlere kızma...
Onlar manken ve işlerini yapmışlar.
Peki parayı yatıran sen...
Bak şimdi milletin ağzına “konu mankeni” oldun...
Paylaş