Paylaş
Bir Atatürk anıtı...
Her görenin içini burkan bir görüntü...
Düşünsenize...
Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel tarafından yapılmış.
Ve 3 Ekim 1926’da açılmış.
Yani daha Atatürk yaşıyor.
Bu yüzden insanın içi daha da acıyor.
Sanki Atatürk’ün bıraktığı bir vasiyetin, bir hediyenin sahipsiz kalması gibi...
Evet... Anıt ve çevresi temizlik ve onarım istiyor.
Önünden geçen vatandaşları isyan ettiren bu “ilgisizlik” yıllardır çözülmüyor.
Sayın İstanbul Valisi Yerlikaya...
Sayın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu...
Sayın ilçe yönetimi...
Ne olur, Türkiye’nin ilk Atatürk anıtını onarın...
Ata’nın yaşadığı günlerden kalan bu tarihi yapıyı kurtarın...
BU ALÇAĞA NE YAPMAK LAZIM
KATİL yaratık şöyle diyor:
“Onlar infaz edileceklerini bilmiyordu.”
Bu alçak, Bursa İnegöl’de yakalandı.
İğrenç, pis, pejmürde bir halde ele geçirildi.
DEAŞ’ın infazcısı...
Bakar mısınız şu alçağa?
İlk ifadesinde polise şöyle dedi:
“Biz onlara ‘Sizi öldürmeyeceğiz, sadece video provası yapıyoruz’ dedik. Provalarda bana etkili konuşma ve beden dili eğitimi de verdiler. Örgütün medya sorumluları tarafından Avrupa’dan kamera ve teknik cihazlar getirildi. Videoları da bu merkez montajlıyordu. Deyrizor’da 2016’da çekilen infaz videosunda esirler oynadı. Esirler öleceklerini bilmiyordu, her şeyi mizansen sanıyorlardı.”
Bu sözleri okuduğumda kanım dondu.
YouTube kanallarında izlediğimiz o “kafa kesme” görüntüleri geldi gözümün önüne...
Kendinizi diz çökmüş, arkanızda bu aşağılık infazcıyla düşünsenize...
Hatırlayın, o “vahşet günleri”nde, izleyemediğimiz o görüntüler karşısında...
“Bir insan bunu nasıl yapabilir!” diyorduk.
İşte İnegöl’de o alçak yakalandı.
Ulan alçak... Sen şimdi cezaevinde korkudan titre... Sana bir mahkûm biraz yaklaşsa kalbin dursun...
Paylaş