Türkiye için şimdi tam zamanı

Başbakan Binali Yıldırım ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘el sıkışması’ bu gelişmenin en belirgin işaretidir.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’den de olumlu yaklaşımlar geliyor.

Keşke HDP de Kandil’e karşı bir tavır alıp demokrasi ile el sıkışsa.

İşte bu nedenle diyorum ki...

Türkiye için...

Şimdi tam zamanıdır.

Türkiye’yi dünyaya, darbelerle, savaşlarla, terörle ve ihanetle göstermek isteyenlere karşı...

Gerçek ve demokratik Türkiye’nin ne olduğunu göstermenin tam zamanıdır.

Yabancı ajanslara, gazeteler bakıyorum.

Sanki birilerinin eline fırsat geçmiş gibi bir durum var.

Birileri ‘Türkiye düşmanlığı modası’ yaratmaya çalışıyor.

Ne yazık ki...

Kendi içimizden de bu modaya manken olmak için çok aday var.

İşte o yüzden diyorum ki...

Bunca olumsuzluğa ve ihanete karşı...

Bu millet yeni ve sivil bir anayasayı hak ediyor...

Bu millet demokratik bir anayasayı, tankların önüne dikildiği için hak ediyor.

PKK tuzaklarına göğsünü siper ettiği için hak ediyor...

Askerin içine yerleşmiş ihanet çetelerini alnından vurduğu için hak ediyor...

Millet bunu hak ediyorsa...

Milletin Meclisi bu yeni anayasayı yapmak zorundadır.

Hangi siyasi parti, hangi lider yokuşa sürerse kaybeder.

Türkiye’yi ‘kaotik bir ülke’ gibi göstermeye çalışanlara karşı verilecek en güzel cevap yeni ve sivil bir anayasadır...

Eğer o Meclis’in vekilleri...

Darbeci çetelerin bombalarına karşı ‘Milletin Meclisi’ni terk etmedilerse...

Eminim, bu anayasayı da yapacak iradeyi bulacaklardır.

Terk etmediler.

Milletin vekili olduklarını ispat ettiler.

Anayasayı da yaparlarsa...

‘Milletin Meclisi’ni...

Ve çocuklarımızın geleceğini taçlandırırlar...

İşte benden yeni anayasa için bir isim önerisi:

Anadolu’daki 1000 yıllık kardeşliğin anayasası...

Biz Kurtuluş Savaşı’yla bu coğrafyaya bir kahramanlık ve demokrasi örneği olduk.

Şimdi bir de demokratik anayasa örneği olsak...

Ne güzel olur...

ANTİ PERSONEL KİMDİR?

PKK’nın elinde yakalanan ‘anti personel’ mayını İtalyan malıdır.

‘Anti personel’ diyerek olayı ucuzlatmayalım.

‘Personel’ dediği benim gencecik Mehmetçiğimdir...

Yozgat’tan Edirne’ye, İzmir’den Afyon’a oğullarımızdır.

‘Anti’ dediği de oğullarımızı düşman belleyen o çetenin ihanetidir.

‘Anti personel’ diyerek geçmeyelim.

Personel dediği evlatlarımızdır.

İşte o yüzden soruyorum:

Bu İtalyan mayınları PKK terör örgütüne nasıl ulaşıyor?

Eğer uluslararası terörü takip eden bir dünya organizasyonu varsa bunun peşine düşmelidir.

İtalyan devleti peşine düşmelidir.

Avrupa Birliği peşine düşmelidir.

Peki hangi Avrupa Birliği!

Frankfurt’ta Kandil’deki örgüt liderinin mesajını meydanda yayınlayan Almanya mı?

Belçika’da PKK çadırı kurduran yönetim mi? Kim araştıracak bu İtalyan mayınlarının nereden geldiğini?

İşte bunlar içimize bir türlü sinmeyen acı gerçeklerdir.