Türk denizciler... Okyanuslardaki korona mahkûmları

Dünya seyahati yaparken korona yasaklarına yakalanan İngiliz çift Marianne ve Chris’in İstanbul Fatih’teki yaşamlarını yazmıştım.

Haberin Devamı

Bir parkta geçen yasaklı günler...

Ve Fatih Belediyesi başta olmak üzere çevredeki komşuların onlara yiyecek içecek, bazlama börek nasıl yardım ettiklerini anlatmıştım.

Peki bunu niye hatırlatıyorum.

Türk denizciler... Okyanuslardaki korona mahkûmları

Çünkü bir süredir yaşadığı feci sıkıntıları, yasakları izlediğim denizci Barış Ersemiz’den sonra okyanuslarda mahsur kalan diğer Türk denizcilerin zorlu hikâyelerini okudum...

Türk denizciler... Okyanuslardaki korona mahkûmları
Türk denizciler... Okyanuslardaki korona mahkûmları

Naviga’dan Şule Kaya çok güzel derlemiş.

O haberleri okuyunca, Barış kaptana yapılanları okudukça, Fatih’te mahsur kalan İngiliz çifti hatırladım.

Haberin Devamı

Ve “Bir de bize bakın yahu” dedim. “Şu bizdeki yardımseverliğe bakın” dedim.

Kim ne derse desin arkadaş... Bu millet kalbi sımsıcak, Mevlânâ âşığı bir millettir.

Gerçi deniz zorlu bir maceradır. Her şeye hazırlıklı olacaksın.  Ama en önemli özelliği de “denizde yardım” diye bir kural vardır.

Ama şu yaşananlara bir bakın...

Türk denizciler... Okyanuslardaki korona mahkûmları

- LİMANA YANAŞAMAZSIN...

- YİYECEK BİTTİ...

Katamaranla Biskay Körfezi’nde Laroshal’den çıkan Zafer Evkuran’dan uzun süre haber alınamadı. Evkuran çok iyi denizcidir. Zorlu bir yolculuğu aşıp, teknesini Yunanistan’da bırakmak zorunda kaldı......

İşte Atlantik kıyısı zorlu Biskay Körfezi’ni geçip Portekiz açıklarına gelen Barış Ersemiz’in anlattıkları:

“İlk günler limana yanaşmaya çalışarak, bitmek tükenmek bilmeyen konuşmalarla geçti. 

Limana yaklaşırken, bir otobüs dolusu silahlı polis bizi karşıladı ve ‘Yasak, derhal uzaklaşın’ dedi.

Gidin dedikleri yer koca gemilerin bekletildiği 30-40 metre derinlikteki yerlerdi. Bizim oraya ne çapamız ne zincirimiz yeterdi. Yalvar yakar biraz daha yakına geldik. 

Mümkün değil. Yiyecek alsak, yakıt alsak...  

Haberin Devamı

Yiyecek bitince, başlarda patates, soğan, sarmısak ve zeytinyağı ile kaç çeşit yemek yapılır onunla geçti. 

Aküler düşünce ısınma derdi çıktı. Şeyda kamarasının içinde uyku tulumunda ipek kozasına dönüşmeye başladı... Düşük voltaj yüzünden sigortalar sürekli atıyordu, eski kabloların tellerinden japon yapıştırıcısıyla lehimleyip sigortalar yaptım. Karantinada 14 gün dolarken polislerden bir fısıltı geldi ‘Bir 14 gün daha...’ Sinirlerimiz fena halde bozuldu.

Bu sırada konsolosumuz bizi fahri konsolos Diego Rocho ile iletişime soktu. Böylece kısmen limana bağlanabildik. Ama karaya çıkış kesinlikle yasak... Öylece bekliyoruz...”

Tecrübeli denizci Ekber Levent’le birlikte Karayipler Sint Maarten’de mahsur kalan Cem Akdeniz’den gelen son notlar:

Haberin Devamı

“Alkadraz hapishanesinde (pardon PDM Marina) 9 personelde korona tespit edilmiş. O yüzden tecrit halindeyiz. Her şey yasak. Karaya çıksanız 5 metre uzağa yürümek yasak. Marketler kapalı. Diğer teknelerle sosyal mesafeyi bozanlar marinadan atılıyor. Marinaya dışarıdan gelen tekneler kesinlikle alınmıyor. Karadan, havadan, denizden ulaşım yasak. Vaka sayısı her gün artıyor. İşin kötüsü kasırga mevsimi geliyor.”

Eşi Markus’la Karayipler Antigua Barbuda’da kalan Tuba Orhun anlatıyor:

Antigua’da Jolly Harbour’da demirde bekliyoruz. 7 gün sokağa çıkma yasağı verdi. 14 gün de karantina. Teknede 10 gün yetecek erzak stokumuz var. Ne kadar bu halde kalacağımız belli değil. Kasırga mevsiminde Guatemala’ya gitmek istiyorduk. Ama burada kaldık...”

Haberin Devamı

Tekneleri Blue Note ile dünyayı dolaşan Oya ve Atacan Ergenci çifti ise Büyük Okyanus’taki Tahiti Adası’nda karantinaya yakalandılar... Anlatıyorlar:

“Şu anda Taina Marina’dayız. Burada 40 vaka görüldü. Adaya olan uçuşlar, limanlara giriş-çıkışlar durduruldu. Çok katı yasaklar var. Bilinmezlik tedirgin ediyor. Buradan Avustralya’ya gitmeyi planlıyorduk. Ancak bekliyoruz...”

Türk denizciler... Okyanuslardaki korona mahkûmları

Blue Horizon’la Karayipler’de kalan Fatih Aksu anlatıyor:

“200 litre suyum ve 10 günlük yiyeceğim kaldı. Balık avlıyorum. Güvertede kitap okuyarak bekliyorum.”

CİBUTİ BÜYÜKELÇİMİZE ALKIŞ

Selim Ekmekçioğlu, İbrahim Iğnak ve Lütfi Atümer’le birlikte dünya seyahatinden dönerken salgına yakalandı. Açık denizde olduğu için kendisine ulaşılamıyor. Eşi Şeyda Hanım anlatıyor:

Haberin Devamı

“Selim mart ayının ortalarında son durağı olan Maldivler’den ayrıldığında henüz COVID-19 salgını bu ka dar yaygın değildi. Maldivler’den 18 günlük seyirle Cibuti’ye ulaştılar. Ancak bu arada salgın patlayınca marina alınmadılar. Dört tekneyle birlikte çok uzakta beklemeye başladılar. Ben de Selim’den 20 gün sonra haber alabildim. Karadan hiçbir yardım alamadıklarını söyledi. Benden Cibuti’deki Türk Büyükelçiliği’ni aramamı istedi. Büyükelçi Levent Şahinkaya’ya ulaştım. Levent Bey hemen marinaya gidip bizzat botla tekneye ulaştı. Onları ziyaret etti. Yakıt ve yiyecek ikmali yaptırttı. Teknedeki onarımları yaptırttı. Selim’ler şimdi Mısır yolundalar. Ama haber alamıyoruz...”

Türk denizciler... Okyanuslardaki korona mahkûmları

Evet arkadaşlar...

Dünya denizlerinde, okyanuslarda mahsur kalan Türk amatör denizcilerinden haberler böyle. Elbette denizcilik maceraya açıktır. Ama yardımlaşma bir o kadar önemlidir.

Bu arada başta Cibuti Büyükelçimiz Levent Bey olmak üzere denizlerde mahrum kalan Türk denizcilere yardımcı olan tüm diplomatlarımıza yürekten teşekkür ediyorum.

Öyle bir durumda kendinizi düşünün. İnsan devletini, bayrağını yanında ister.

Böyle düşününce, dünyanın dört bir tarafından yurtlarına getirilen Türk vatandaşlarının ne hissettikleri daha iyi anlaşılır. 

Büyük devlet olmak bunu gerektirir. İşte o diplomatlar bunu sağladılar.

Denizcilerimize gelince...

Umarım kısa sürede o mahrumiyetlerden kurtulurlar.

Rüzgârınız kolayınıza olsun kaptanlar...

Yazarın Tüm Yazıları