Turizm Bakanı Ersoy: 'Her şeye rağmen hedefleri zorluyoruz'

2 yıllık kapanmalar...

AB’nin, İngiltere’nin “kırmızı listeleri” derken...

Dün, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’la “yangın sonrasını” konuştum...

- Sayın Bakan, bunca sıkıntı, badire, kapanmalar. Bir de üstüne yangınlar... Hiç böylesini görmemiştik. Bu kadar badirenin arasında turizm gelirlerimiz ne oldu?

- Evet zorlu bir dönemden geçtik ve geçiyoruz. Siz de saydınız. Dünya çapında bir olay. Sıkıntılar yok değil elbette.

- Yani zararda mıyız?

(Bakan Ersoy gülerek)

- Yok... Yok... Biz zaten her türlü sıkıntıya göre bir planlama yapmıştık.

- Peki hedef değişti mi?

- Hayır hedefleri zorluyoruz. Elimizden geleni yapıyoruz. Hedeflerimizi tutturmak için sürekli önlem alıyoruz.

Biz tam bu konuşmayı yaparken bir kötü haber daha geliyor:

“Almanya Türkiye’yi kırmızı listeye aldı...”

Ersoy’a hatırlatıyorum:

- Almanya Türkiye’yi de kırmızı listeye almış...

- Evet. Bize de geldi haber...

Alın size beklenmeyen bir sorun daha...

Almanya Türkiye turizmi için çok önemli bir potansiyel.

Şimdi bu karar üzerine yeni gelir gider simülasyonları yapılacak.

Eksiler, artılar, hesaplar...

Belli ki bu krizler kolay bitmeyecek...

Bakan Ersoy’a tekrar soruyorum:

- Peki şimdi ve bu yangınlardan sonra...

- Evet. Yangınla inanılmaz bir mücadele oldu. İnşallah hedefleri tutturmak için zorlayacağız... Dahası ciddi şekilde zorluyoruz. Yani yangınlar sonrasında hızlı bir toparlanma oldu. Bunun verilerini alıyoruz. Toparlanmanın hızlanacağını düşünüyorum.

Bakan Bey’in sözlerinden anlıyorum ki...

Pandemi üstüne yangına rağmen Türkiye turizm hedeflerini tutturmak için elinden geleni yapıyor...

Ama bela da bir türlü defolmuyor.

YUNANİSTAN’IN EGE ADALARINI AÇMASI

Dün Yunanistan, Ege adalarına deniz kapılarını açtı... Ancak PCR testi istiyor... Tabii biz de gelenlerden istiyoruz.

Peki kararın Türkiye’ye faydası var mı?

Aslında cevap belli:

- Çok iyi biliyoruz ki yakın adalara genellikle Türkler gider. Rodos, Simi, Leros, Kalimnos, Patmos... Bu adalar Türk yatlarıyla dolar. O adaların esnafı da zaten Türkleri bekliyor. O nedenle bizden çok Ege adalarındaki esnaf sevindi...

PATRİK’İN EN MUTLU OLDUĞU AN

GEÇTİĞİMİZ gün Çanakkale’deki Troya Müzesi’nde sessiz sedasız bir tören vardı...

İstanbul Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos o kadar mutluydu ki...

Yüzü gülüyordu. İçi ışımıştı.

Çünkü 15 yıl önce Gökçeada’daki tarihi kiliselerden çalınan ikonalar şimdi önündeydi...

Bartholomeos gerçek bir vatanseverdir. En önemlisi insanseverdir.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan arandığı gün gözleri dolmuştu.

Demişlerdi ki:

“Sayın Patrik, Gökçeada’dan çalınan ikonalar kiliselerinize iade edilecek. Bakan Bey de bunu bir törenle yapalım istedi...”

İşte Troya Müzesi’ndeki tören buydu.

İsa, Meryem ve azizlerden oluşan ikonaları Turizm Bakanı Ersoy, Patrik’e kendisi iade etti.

Bakan Ersoy’a o törendeki duygularını da sordum:

- Rum Ortodoks cemaati için çok değerli bir şey yaptınız. O sırada ne hissettiniz?

- Tabii çok güzel bir olay. Ben hep bir tarihi eserin orijinal yerinde sergilenmesini savundum. Bugün dünyanın birçok yerinden bu şekilde tarihi eserleri getirtip, orijinal yerinde tutuyoruz. Bizde varsa, onları asıl yerine gönderiyoruz. Bu bir insanlık kültürü. O törende 12 ikonayı teslim ettik. Teslim anında yüzlerdeki o mutluluk bize yetti...

ÇANAKKALELİ HEMŞERİLERİM

Patrik Bartholomeos’un törendeki şu memleket vurgusunu da çok sevdim:

“Bütün Çanakkalelilere, hemşerilerime en samimi duygularımı ifade ediyorum.”

Ve bir din adamı olarak şu sözleri:

“İkonalar dinimizce kutsal emanetler sayılır. Tabii ki tahtaya veya boyalara tapmıyoruz. İkonaların üzerindeki şahısların, azizlerin, azizelerin, özellikle Mesih İsa ve Meryem ananın önünde dualarımızı yapıyoruz. Bu kiliselerde dualarımız için kullandığımız tasvirlere, ikonalara büyük bir önem veriyoruz. Elimizden herhangi bir şekilde alındığı, çalındığı zaman büyük üzüntü duyuyoruz. Sayın Bakanımıza, emniyet mensuplarına patrikhanemiz, Gökçeada ve Bozcaada metropolitliğimiz ve cemaatimiz, şahsım adına en samimi şükranlarımızı ifade ediyorum.”

İşte ben bu teşekkürü çok önemsiyorum.

Hangi dinden, hangi ırktan, hangi inançtan olursa olsun, birlikte yaşamanın teşekkürüdür bu...

Birlikte yaşama kültürüdür...

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy’u da bu güzel kararı için bütün kalbimle tebrik ediyorum...