Paylaş
Tıkandım. Dilim kurudu.
Gözyaşlarımın ucunda bir daha okudum.
Bir daha...
Ah benim canım evladım...
Nasıl da güzel anlatmışsın.
Küçücük yaşında kaybettiğin babanı. Onun yokluğunu...
Ve şu sözlerin:
“Bu köpeği istememin sebebi ise iki kişilik ailemize üçüncü bir canlı girsin.”
Bir köpeğin ailenin bir parçası olduğunu anlatman...
Bir babaya olan özlemi bu derece kalpten anlatman...
Ailene üçüncü bir canlı olarak kabul etmen...
Canım yavrum...
Dünyanın en sade, en tertemiz duygularını bana yeniden hatırlattın.
Ömrün gönlünce olsun...
VE SAYIN VALİM ‘TUNCAY AMCA’
Evet arkadaşlar tertemiz duygularla yazılan bu mektup Ordu’da bir evden geliyor...
Kime mi?
Ordu Valisi Tuncay Sonel’e.
Çünkü Vali Sonel, Ordu’ya gelir gelmez bir araştırma yaptırmış.
“Bu kentte ne kadar yetim çocuk var? Bu çocukları tespit edelim ve hayallerini soralım.”
Araştırma sonucunda 2 bin 112 yetim ve öksüz çocuk tespit edilmiş.
Bunun üzerine Vali Sonel her bir çocuğa tek tek mektup yazmış.
Önce kendini anlatmış. Ve “Tuncay Amca” olarak mektubun sonunda, “Yavrucuğum, eğer baban hayatta olsaydı, ondan ne isterdin” diye sormuş.
İşte bu soru üzerine çocuklar kendi elyazılarıyla isteklerini yazmışlar.
TUNCELİ GÜNLERİ
Tuncay Sonel’i Tunceli Valisi olduğu günlerden biliyorum. Orada da muhteşem şeyler yaptı.
Uluslararası rafting yarışlarından su kayağına ve daha birçok spor dalına kadar sportif faaliyetler... Ve kent hayatına renkler... Sonuçta insana dokunan çok güzel işler yaptı...
(Burada elbette hizmetler açısından Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun da hakkını yememek lazım. Uyum içinde çalışmayı da başardılar...)
HER ÇOCUĞUN HAYALİ BİZİM İÇİN BİR ÜLKEDİR
Vali Sonel’in mektubu üzerine istekler gelmeye başladı.
Bir çocuk ders çalışacağı bir masa istiyor...
Diğeri bisiklet... Bir başkası online ders takibi için IPad...
Gelen mektuplar tek tek ayrıldı. Her bir istek takvime alındı.
Ve sırayla hediyeler hazırlandı.
Aslında bütün bu istekleri, sevinen çocukları burada tek tek yazmak isterdim.
Ama içlerinden ikisini seçtim.
İŞTE BİR KIZIMIZ…
- Kapadokya’yı gezmek istemiş.
Onu da o kadar güzel anlatmış ki... Kapadokya’nın tanıtım fotoğraflarında gördüğü o rengârenk balonlarla yapılan gökyüzü gezileri...
Nevşehir Valisi ve Avanos Kaymakamı “Hemen” demişler..
O çocuğumuzu o kadar güzel ağırlamışlar ki.
Bir masal gibi...
(Demek ki bir çocuğu sevindirmek için öyle büyük paralara, zenginliklere ihtiyaç yokmuş. Yeter ki isteyelim.)
ŞU SEVİNCE BAKAR MISINIZ ARKADAŞLAR
- Dünyada bundan daha güzel bir “mutluluk resmi” olabilir mi?.
Tuncay Amcası’ndan bisiklet isteyen o çocuğun bu sevinci bize bir mesaj olmalı.
Dünyayı bir kaos ve gerilim ortamı haline getiren, rekabetten gözü dönmüş o vahşi ortamda...
Bizlere nasıl bir mesajdır bu...
“Mutlu olmayı unutmayın” mesajı...
“Bir çocuğu sevindirmek, bütün rekabetleri aşar” mesajı...
İŞTE BİR BAŞKA ÇOCUĞUMUZ
“Tuncay Amca ben Güldür Güldür’ü izlemek istiyorum” demiş.
Ve işte BKM’deler...
Koltuklara oturmuş hayallerindeki sahneyi bekliyorlar.
Biliyorum. Güldür Güldür’e yer bulmak öyle kolay değil...
BKM’ye de çooook teşekkürler...
VE SEVGİLİ HAYVANSEVER DOSTLARIM
- En başta “hayvanlara fısıldayan kadın” Nihan Demirel.
Umarım bu yazıyı okursun.
Ve bana her gün mesaj gönderen tüm hayvanseverler...
Gelin bu çocuğumuzun ailesine üçüncü bir üye olarak almak istediği terrier köpeği biz bulalım.
Babasının verdiği sözü biz yerine getirelim.
Hatta geçen gün bir haber okudum.
Terrier yavrular ortada kalmış.
Ne dersiniz?
Paylaş