Tarım Bakanı Pakdemirli uçan gıda fiyatlarını yorumladı: ‘Geçici bir gıda enflasyonu var mayıs ayı gibi rahatlayacağız’

Konu elbette “gıda fiyatlarındaki aşırı artış”...

Sordum:

- Sayın Bakanım, siz de izliyorsunuz. Gıda fiyatlarındaki aşırı artış... Enflasyon haberleri... Nasıl yorumlayacağız?

Pakdemirli çok net bir cevap veriyor:

“Pandemi nedeniyle global stok başladı.”

- Yani?

“Yani nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:

1) Çin, Rusya, Hindistan gibi ülkeler çok ciddi şekilde gıda siparişi verip stoklamaya başladı.

2) İhracat ve ithalatta tarife dışı engellemeler başladı. Yani söz verilen ihracat yapılmasın diye fon koyuldu. Fiyat artışlarıyla suni engellemeler yaşanmaya başladı.

3) Başta Güney Amerika olmak üzere çok ciddi bir kuraklık durumu var. Bu nedenle de ayrıca stoklamalar var.”

GEÇİCİ ENFLASYONİST BASKI

- Peki bu fiyat artışları böyle sürecek mi? Dünya pandemi ve kuraklık nedeniyle gıda fiyatlarında aşırı bir döneme mi giriyor?

“Evet, şu anda pandemi ve kuraklık nedeniyle ‘global stoklamalar’ var. Dünya çapında bir durum bu. Mesela Çin gibi ülkeler hiç almadıkları kadar ayçiçeği yağı sipariş ettiler. Tabii bu durum geçicidir. Bakıyorsunuz, çoğu ülke gelecekteki korku nedeniyle bu stoklara gidiyor.

- Ne zaman bir rahatlama olabilir?

“Tabii şu anda yalnızca tahmini konuşuyoruz. Mayıs ayı gibi bir rahatlama olacağını söyleyebilirim. Elbette pandemi koşullarında da bir paralel rahatlamayla birlikte.”

Görünen odur ki...

Pandemi koşulları normale dönene kadar, bu “global stok” nedeniyle fiyat artışı olacak.

Tabii buna bir de “küresel ısınma” ve “kuraklık tehlikesi” eklenince, bizim gibi tarım ülkelerinde bile ciddi sıkıntılar çıkıyor...

SEVGİLİ HYUNDAI YÖNETİMİ
LÜTFEN… LÜTFEN… LÜTFEN…

EMİNİM hepinizin başındadır. Cep telefonuna gelen “kampanya tacizi”...

İnsanı çileden çıkaran, o bitmek tükenmek bilmeyen telefonlar...

Kimi kime şikâyet edeceksiniz? Aramaya kalktığınızda da karşıda kimse yok.

Ses bandı olduğu için “Yeter kardeşim!” diye bağırsanız da fayda etmiyor.

Zaten aramak isteseniz, “1’e basınız... 3’e basınız... 2’ye basınız...” diyerek insanı çıldırtıyorlar.

Şimdi bir de şöyle bir telefon dadandı:

“Hyundai su arıtma sistemleri...”

Açıyorsunuz telefonu, “Hyundai su” diye başlayan, sonrasını anlayamayacağınız hızda bir konuşma... 

İlk defasında “Hayırdır, Hyundai suyla çalışan araba mı yaptı?” diye güldüm.

Ama hayır...

- Efendim Hyundai su arıtma sistemlerinden arıyorum.

- Kardeşim size daha önce de söyledim. İstemiyorum.

- Ama efendim, 15 gün bedava, bir deneyin.

- Hayır, istemiyorum. Aramayın...

- Tamam, adınızı siliyorum. Artık aranmazsınız.

Ne gezer... İki gün sonra yine telefon...

- Su arıtma sistemlerinden...

- Yahu arkadaşım rahatsız etme...

Daha cümlemi bitirmeden karşıdaki telefonu kapatıyor.

Ertesi gün yine aynı telefon... Günlerdir sürüyor bu taciz...

Küfür etsem, kendime yakıştıramıyorum. Bağırsam olmaz... Çıldırmamak elde değil...

Merak ettim, acaba bu durumda olan başkaları da var mı?

Hem nasıl... Yakın çevremde kısa bir araştırma gösterdi ki... Telefon kampanyaları tacizinden isyan halinde olanlar var. Bunun gibi “taciz kampanyaları” yüzünden çıldırma noktasında olanlar...

Aramak istediği telefon operatörüne ulaşamayanlar. Abone olacaksanız, hemen. Bir sorun varsa 3’e basın ve bekleyin...

Hepimiz adına söylüyorum...

“Yeter kardeşim. Lütfeeeeeeen...”

Telefondan kampanya yapmayın...

Hyundai yönetimi, bu sistemin sizinle bir ilgisi var mı bilmiyorum. Varsa da mutlaka iyi bir teknolojidir, kutlarım..

Ama bilin ki bu “taciz telefonları” markanıza çok büyük zarar veriyor.

Ve sayın ilgili bakanlar...

Sayın tüketici hakları genel müdürlüğü...

Lütfen telefondan kampanya yapılmasını yasaklayın...

İsteyen internetten bulur ve kendisi arar...