Tanıtım afişi olan sahildeki gölü otoparka çevirdiler

Turistler her geldiklerinde hayran...

Denizciler demir atmadan geçemez.

Turkuaz sularına geceleri yıldızlar iner. Elinizi uzatsanız kayan bir yıldızı yakalayacak gibi olursunuz.

Gecenin yıldızlara karışan ahenginde tutulur kalırsınız.

Çevresindeki endemik bitkileri, kuşları incelemek için dünyanın dört bir yanından gelenler ne hikâyeler yazdılar.

Antalya’nın Kumluca ilçesindeki Adrasan Koyu’dur burası.

İşte böylesine bir koya açılan göl kurudu arkadaşlar.

Evet o göl kurudu. Ya da bilinçli olarak kurutuldu.

Ve ardından otopark haline getirildi.

İnanılır gibi değil.

Çevreciler, Google’dan yıllara göre tarih tarih bu cinayeti belgelediler.

Nasıl kıyıyoruz böyle kendi vatanımıza?

Kendi vatanında, kendi topraklarını işgal etmeye çalışan o kirli zihniyet yapıyor bunu; Rant için.

Haberi okuyunca benim de içim yandı.

Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu çok net anlatıyor:

“Gölün çevresinde yürüyüş parkurları yapmayı hayal etmiştik. Ama insanlar ranta saldırdığı için bir kısmı dolduruldu. Orada bir doğal yaşam vardı, yok edildi. Gölün yatağı doldurulup herkes kendine bir arsa çıkarma peşinde.”

Nerede bir göl kurusa...
Nerede bir nehir yatağını kaybetse, ben de kuruyorum arkadaşlar.

Çok üzgünüm.

2- EĞİRDİR GÖLÜ GİDİYOR KOVADA GÖLÜ ÖLÜYOR

İşte bir acılı ölüm duyurusu daha. Doğaya olan aşkımı bildikleri için okurlar gönderiyor.

Bolu’da ünlü tavuk markalarının atıklarıyla zehirledikleri nehirleri gönderiyorlar.

Köylülerin, çiftçilerin isyanını gönderiyorlar.

3- ÇEVRE BAKANLIĞI BÜROKRATLARI RESMEN BİR SAVAŞ VERİYORLAR

Yazıyorum. Haykırıyorum. Çevre Bakanlığı’nın bürokratları tam bir savaş veriyor.

Mühürlüyorlar, ceza kesiyorlar. Ama nafile. Adamlarda yüz yok. Cezayı ödeyip zehirli atıkları nehire bırakmaya devam ediyorlar. Yine yakalanıyorlar.

Aylardır uyarıyorum; Eğirdir Gölü elden gidiyor. Ve Kovada Gölü... Kovada Gölü’nü bir görseniz.

İnsanlar binlerce Euro verip İsviçre’de, İtalya’da göllere tatile gidiyor. Ama Kovada Gölü’nü bir kere görmemişler. Ne yazık...

4- KOVADA GÖLÜ

Daha geçen hafta Beydağları Doğa Sporları Kulübü üyeleri Eğirdir ve Kovada Gölü’ne gittiler.

Kulüp Başkanı Nusret Yakışıklı bakın ne diyor: “20 yıldır Kovada Gölü’ne gidiyoruz ve yürüyüş yapıyoruz. İlk defa böyle bir manzara gördük. Yaklaşık 150 metre su çekilmiş, kuşların yaşadığı üreme yeri olan sazlıkların susuz kaldığını gördük. Kuşların yuva yaptığı, kuluçkaya yattığı yerler kuruyunca kuşlar da terk etmiş. Vahşi tarımsal sulama sebebiyle göl tamamen yok olma tehlikesi yaşıyor. Kovada Gölü de hastalanmış.”

Bir doğa sever daha ne desin? Bir vatansever daha nasıl uyarsın? Defalarca yazıyorum: “Vatansever olmak, ‘bir çakıl taşını bile vermem’ demekle olmuyor.”

Bırakın çakıl taşını göllerin, nehirlerin, ormanların gidiyor arkadaş, sen önce onları koru.

5- YERYÜZÜNDEN İNSANOĞLUNA GELEN İMDAT MESAJI

Peki bunlar nasıl oluyor? Bu göller, nehirler neden kuruyor? Bir, ‘iklim değişikliği’ diyorlar. Bu tamam... Ama ya o vahşi sulama... Yeraltı sularını tüketen ölçüsüz sulama ne olacak?

Neden Konya’da devasa obruklar oluşuyor?

Arkadaşlar, bu obrukların anlamı nedir biliyor musunuz?

Yeryüzü insanoğluna bir şey söylemek için ağzını açıyor.

O obruklar yeryüzünün insana ‘yeter’ dediği bir haykırıştır. Çünkü öylesine bir vahşi sulama var ki; ölçüsüz, kayıtsız, hoyrat bir sulama...

İşte budur yeryüzü sularını tüketen gerçek...

Şimdilik bu acılı yazıyı burada kesiyorum. Ama ömrümün sonuna kadar bu memleketin ağaçları, toprağı, nehirleri, kuşları için mücadeleye devam edeceğim.