Paylaş
Bir defasında Göcek’e yüzen bir ev konduran bir işinsanının yarattığı kirliliği yazmıştım.
Sonra çevrecilerden gelen şikâyetleri...
Göcek Körfezi ve benzer körfezlerin kurtuluşu için yardım istemiştim.
Anında oradaydı.
Bir inceleme yapıldı ve o “deniz kondu” oradan kaldırıldı.
Bunun gibi onlarca örnek verebilirim.
Ama benim asıl anlatmak istediğim başka bir değer; başka bir “vefa kültürü”...
Uzun yıllar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la birlikte çalışmış bir isim.
İTÜ İnşaat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra bir de edebiyat fakültesini bitiriyor.
Sonra İTÜ Çevre Mühendisliği Fakültesi’nin kuruluşunda bulunuyor. Akademik çalışmaları sonrasında profesör unvanını alıyor.
Ve sonra hayatına “su” giriyor.
İSKİ Genel Müdürlüğü...
Ardından Su Vakfı kurucusu ve Mütevelli Heyeti Üyesi... Dünya Su Konseyi guvernörlüğü.
2013 yılında Birleşmiş Milletler Dünya Ormancılık Zirvesi Başkanlığı. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın 2016 yılında kurulan Su Konseyi Başkanlığı.
Tayyip Erdoğan başkanlığında tam 6 dönem Çevre Bakanlığı ile Orman Su İşleri Bakanlığı yapıyor..
9 BİN TESİSTE İMZASI
İSKİ, DSİ ve bakanlıkları döneminde yaklaşık 9 bin tesise imza atıyor. Tesis deyince de yanlış anlaşılmasın; dev barajlar, ıslah projeleri, su projeleri...
Evet arkadaşlar...
Belki unutmuş olabilirsiniz. Televizyonlarda, gazetelerde pek gözükmüyor.
Ben de önceki gün yeni çıkardığı bir kitabını görünce hatırladım...
Prof. Veysel Eroğlu.
Aslında onlarca kitabı var. 45’i yabancı dile çevrilmiş yüzlerce makale.
DÜNYA ÇAPINDAKİ BİLİMADAMINI NEDEN GİZLİCE DAVET ETMİŞ
Veysel Bey’in yazdıklarını okurken bir hatırası çok dikkatimi çekiyor.
Evimizde musluğumuzdan akan suyun, sulanan tarlaların, dev barajların her birinin üzerindeki alın ve akıl terinden onlarca hikâye çıktığını bildiğim için;
Bu hatırayı özellikle seçtim...
ERMENEK BARAJI’NIN SIRRI
Veysel Bey’in kaleminden aynen aktarıyorum:
“Barajın daha önce projeleri hazırlanarak ihale edilmişti. İhaleyi kazanan müteahhit, tatbikat projeleri hazırlarken barajın tipini ince kemer barajdan beton ağırlıklı baraja çevirmek istiyor ve değişiklik için bazı sebepler öne sürüyordu. Bu durum da baraj inşaat süresinin uzamasına, ülkemiz elektrik üretimi için çok mühim olan bir projenin gecikmesine ve baraj maliyetinin çok yüksek değerlere çıkmasına yol açıyordu. Biz de kemer barajlar konusunda dünyaca tanınan bir uzman olan Prof. Dr. Paul Morinos’u gizlice davet ederek bir turist gibi inşaat sahasına götürdük. Projeyi yerinde tetkik ederek hazırladığı raporu sunan Prof. Dr. Paul Morinos, barajın tipinin değiştirilmesine gerek olmadığını söyledi. Daha sonra müteahhit firma ile yaptığımız toplantı esnasında raporu önlerine koyarak değişikliğe ihtiyaç olmadığını gösterdik. Raporu gören firma yetkilileri bir kelime dahi edemediler. Böylece Ermenek Barajı, keşif artışı olmadan biten ilk iş olarak tarihe geçti. Tip değişikliğini onaylamış olsaydık tenzilatlar kalkacak, yeni fiyatlar da maliyeti artıracaktı. Ayrıca barajın inşa süresi de uzayacaktı.”
61 SAAT 1 DAKİKA GECİKMEYLE AÇILAN YÜZYILIN RÜYASI: MAVİ TÜNEL
“Vefa kültürü”nden gelen bir anı daha:
“Bağbaşı Barajı ve Mavi Tünel, yatırım programına nasıl alındı?
Bizden önce pek çok hükümet Mavi Tünel için harekete geçmiş, hatta Bağbaşı Barajı ve Mavi Tünel’in keşif ve metrajları hazırlanmak suretiyle 400 milyon dolara ihale edilmiş, ancak projenin o zamanki kabul şartları ve projedeki birtakım sıkıntılar sebebiyle yapılamayacağı anlaşıldığından iptal edilmişti. 1994 yılında yatırım programına alınan ancak daha sonra bir ilerleme kaydedilmeyerek programdan çıkarılan Bağbaşı Barajı ve Mavi Tünel’in, 2005 yılı Bütçe Görüşmeleri esnasında özellikle Plan Bütçe Komisyonu’nda yatırım programına konulması hususu gündeme geldi. Ancak o yıllarda DSİ’nin elinde toplam yatırım bedeli 82 katrilyon yani 82 milyar TL olan 1.600 proje vardı. O yıllarda 2 katrilyon yani 2 milyar TL’lik yatırım ödeneği ile bu projelerin bitirilmesinin 41 yılı bulacağı dikkate alınınca;
41 YILDA BİTER Mİ?
KOP’un yatırım programına alınması kabul görmemişti. Ancak Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu projenin en kısa zamanda bitirilmesi için bizzat talimat verdiler. Neticede proje yatırım programına alındı. Ancak geçmişteki ihaleye esas olan projeleri incelediğimizde gördük ki, metotlar iptidai ve mevcut haliyle uygulanması halinde tüneli 15-20 yıldan önce bitirmek mümkün değil.
Burada İstanbul’da edindiğimiz tecrübeleri devreye soktuk. Şartnameyi yeniden ele alarak metodu değiştirdik. Tüneli, ‘köstebek’ diye tabir edilen Tünel Delme Makinesi (TDM) vasıtasıyla bir taraftan açarken bir taraftan da kaplamasını yaptık. Böylece 6 Temmuz 2007’de temelini attığımız 17.034 m uzunluğunda, 4.2 m çapındaki dev tüneli 36 ayda tamamladık. Neticede seçilen sistemin ekonomik ve çevre açısından ne kadar isabetli olduğu da görüldü.
Aslında Mavi Tünel’in 31.12.2012 tarihinde bitirilmesi planlanmıştı. Ancak Sayın Başbakanımızın 4 Haziran 2010 tarihinde Konya’daki Çevre Günü münasebetiyle yaptığı açılışlar vesilesiyle düzenlenen merasimde yaptığım konuşmada, tünelin delme işleminin bitiş tarihi olarak 17 Aralık 2011 saat 13.59 olarak ilan etmiştik. Kazıyı planlanandan bir yıl önce çektiğimiz bu tarihe yetiştirmek için büyük bir gayret gösterdik. Fakat tünelin bir kesiminde çöküntü olduğu için 17 Aralık tarihine maalesef yetiştiremedik. 61 saat 1 dakika gecikmeyle 23 Aralık 2011 tarihinde bitirdik. 23 Aralık 2011 tarihinde, Konya’ya giderek bu gecikmeden dolayı özür diledim ve ayrıca düzenlediğimiz merasimle tünel delme makinesinin çıkışını yani tünelin ucunun göründüğünü basına ve vatandaşlarımıza gösterdik. Bir sözümüzü daha gerçekleştirdik ve yüzyılın rüyasını gerçeğe dönüştürdük.”
Veysel Eroğlu’nun kitapları bana göre yeni nesil projeciler, mühendisler ve yatırımcılar için hayattan örnekleri verilerek işlenmiş birer ders kitabı gibi...
Bütün yatırımcılar ve mühendislere öneriyorum.
Arkadaşlar burada bir noktanın da altını çizmek istiyorum.
Profesör Veysel Eroğlu başarılarla bezenmiş hayatındaki önemli olayları anlatırken Recep Tayyip Erdoğan’dan nasıl da saygı ve vefayla bahsediyor.
Bugün bakan da değil.
“Vefa kültürü” dediğim de işte budur.
Önümüzdeki hafta yükselen kuraklık tehdidine karşı neler yapabiliriz sorusunun cevabını arayacağız..
Paylaş