Paylaş
Bir büyük araştırma ekibi bu...
9 akademisyen...
Birisi 12 dil biliyor... Bir başkası 9 dil.
Kimisi ABD’den gelmiş. Kimisi eğitimini burada tamamlamış.
Ama bir tek ortak noktaları var:
Anadolu’nun insan tarihi...
Başlarında da yeni tanıdığım bir bilim insanı.
Daha da önemlisi...
Gerçek bir Anadolu kadını.
Sevgi Hanım...
Evet arkadaşlar...
Bu pazar size önemli bir belgeseli tanıştırmak istiyorum.
“Anadolu’nun sözlü tarihi...”
Bunu nereden mi öğrendim?
Turizm ve Kültür Bakanı Numan Kurtulmuş Bey’le birlikte gittiğim Londra Turizm Fuarı’nda öğrendim...
Numan Bey’in eşi Sevgi Kurtulmuş Hanım’la tanıştım.
Sevgi Hanım, adı gibi, o kadar cana yakın ve sıcakkanlı bir entelektüel ki...
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nde rektör yardımcısı...
Tam bir Anadolu insanı.
Neden gerçek bir Anadolu kadını dedim?
Çünkü eğitiminin ötesinde.
Masada herkese öyle güzel yemek yediriyor ki...
Bir masada böreği ve zeytini bu kadar ısrarla sunan insan ancak bir Anadolu annesidir...
Konuya dönersem...
Muhteşem bir proje geliştirmiş.
Anadolu’nun “sözlü tarihi”ni çıkartıyorlar.
Anadolu’yu karış karış geziyorlar.
Gittikleri yörenin yaşlılarının hikâyelerini dinliyorlar.
Akil insanlarının hikâyelerini alıyorlar.
Bu hikâyeleri, tarihi olaylar halinde Meclis’in arşiviyle karşılaştırıyorlar.
Sonra bir belgesele dönüştürüyorlar.
Sevgi Hanımbu projenin başlığını şöyle özetliyor:
“Hızlı modernleşmenin Cumhuriyet’in ilk yıllarına olan etkileri...”
Çok çarpıcı hikâyeler var.
Son olarak Van’ın Özalp ilçesinde bir köye gitmişler.
Erzurum... Tunceli...
Dağ dağ, köy köy geziyorlar. Anadolu’nun sözlü tarihini topluyorlar.
Tıpkı bir “kültürel kâşif” gibi...
Yaşayan Macellan.
Belki de Anadolu’nun sözlü tarihini bir haritaya döken Piri Reis...
Mesela Ferruh Bozbeyli ile uzun çekimler yapmışlar...
Hepsi arşivleniyor...
Soru şu:
“Bize anlatılanların dışında Cumhuriyet’in modernleşmesi insan boyutunda nasıl bir tarihe oturuyor.”
Bu bir “resmi tarih” değil...
Bu bir “insan tarihi”...
O yüzden çok önemsiyorum.
Hatta birkaç çalışmaya ben de katılmak istedim.
Çünkü tarih yalnızca savaşların galibi ve mağlubundan ibaret değildir.
Asıl soru insandır...
Özetle Sevgi Hanım’ın bu projesi beni iki nedenle etkiledi.
Birincisi...
Sevgi Kurtulmuş, benim yıllardır düşündüğüm belgeseli yapıyor.
İkincisi...
Bir rektör yardımcısı olarak, mesai saatlerinde makamında oturup yeri gelince ahkâm kesmek yerine...
Bilim insanlarının asıl yapması gerekeni yapıyor.
Yani?
Araştırıyor arkadaşım.
Uzak dağ köylerine gidip dinliyor...
Her kültürün ölçeğinde Anadolu’da Cumhuriyet’in sözlü tarihi için uğraşıyor...
Yani...
Makamda değil...
Sahada duruyor hocam...
Paylaş