Paylaş
Yani 15 ilimizi vuran o feci depremden 6 gün sonra...
İçimizi yakan acıların hemen ardından sormuştum:
“Beyoğlu Belediye Başkanı bir sabah çıksa... Yalnız İstiklal Caddesi’nde acaba kaç binanın altı vitrin için genişletilmiştir? Ya binanın altındaki kolonları ve kirişleri traşlayacaksınız ya da bir kaç tanesini keseceksiniz... Vitrini genişletmek için dolgu duvarları da kırıp açanlar var.
Acaba bu durumda olan bina sayısı ne kadar?”
Niye soruyorum bu soruları?
Çünkü çok katlı binaların altında geniş cepheli vitrinler açılıyor. Bunun için de kolonlar kesilip dükkânlar büyütülüyor...
Böylece daha çok kira. Daha fazla kâr...
FURKAN APARTMANI
İşte 51 insanımızı kaybettiğimiz Furkan apartmanında ortaya çıkan feci iddia...
Biliyorsunuz, önce binayı yapan müteahhit suçlanmıştı.
Binayı taşıyacak olan bazı kolonların yapılmadığı iddia edilmişti.
ODTÜ inşaat mezunu bilirkişiler getirmişlerdi.
O bilirkişiler “Evet, kolon yok burada” diye raporlar yazmışlardı.
Bu raporlar yüzünden yapım firması yetkilileri 20 yılla yargılanıyordu.
MAHKEME TESPİT ETTİ
Ama şimdi bambaşka bir durum ortaya çıktı.
Bu defa müteahhit firma Gazi Üniversitesi’nden mahkeme nezaretinde bilirkişiler istedi.
Çünkü firma kolonları yaptığını söylüyordu.
Ve hâkim nezaretinde molozlar kaldırıldı. İnşaat mühendisleri, bilirkişiler kazılar yaptı.
Ve görüldü ki kolonlar yapılmış.
Peki ne olacak şimdi?
Furkan apartmanını yapan müteahhit bilirkişi desteğiyle linç edilmişti. 20 yılla yargılanıyordu.
Ama görüldü ki kolonlar yapılmış.
HANGİ BİLİRKİŞİ
İnsan böyle bir durumda şaşkına dönüyor.
ODTÜ’lü bilirkişi “Kolon yok” diye rapor yazıyor...
Ama Gazi Üniversitesi’nden gelen bilirkişiler olmadığı iddia edilen kolonları kazı yapıp buluyor.
Merak ettim, mahkemeyle tespit edilen belgeleri istedim.
Baktım ki kolonların demir filizleri yerinde gözüküyor. Tespitler yapılmış.
Peki, bu nasıl oluyor kardeşim?
Bakalım şimdi kazıda bulunan o kolonlar nasıl yok olmuş?
Kesildiler mi?
7 katlı apartmanın altında geniş cepheli bir dükkân. O dükkânı kiralayan firma da köklü bir firma.
“Siz kiraladığınızda içeride kolon var mıydı?” diye sorsalar bile yetecek.
Yakında gerçek bütün çıplaklığıyla ortaya çıkar nasılsa.
Ben şimdi yazının başına dönüyorum.
Yani, “Kolon Kanseri”ne...
EN YETKİLİ İSİM
ANLATIYOR
İstanbul İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Füsun Saka o kadar net söylüyor ki:
“Özellikle anacaddelerde binaların, konutların alt katlarının, ticari işletmelere verildiğini ve kullanıldığını gözlemliyoruz. Bu ticari işletmeler, binalara yapılmaması gereken bir tadilat, müdahale yaptığı zaman, örneğin; taşıyıcı elemanları sağlam bir binada dahi ‘Dolgu duvarlarını kaldırıp bir vitrin oluşturayım’ dediklerinde ve bunlar kaldırıldığında boşluk oluşmasıyla, binalarda bir zafiyet söz konusu oluyor.”
Açık değil mi?
Bırakın kolonları, binalardaki dolgu duvarların geniş vitrin için açılması bile binayı riske sokuyor.
Bir deprem anında üst katlar sandviç gibi dilim dilim çöküyor...
O yüzden kardeşim...
Ben buna “kolon kanseri” diyorum.
Adam dükkânı büyütüp daha fazla kira almak için kolonları kesiyor. Duvarları yıkıyor.
Bu hastalığın nedeni de şudur:
Aşırı kâr hırsı... Ölçüsüz rant çılgınlığı. Gözü dönmüş bir cehalet. Ve denetimsizlik...
Sonuç:
İşin kötü tarafı, bu hastalık sorumlusunu değil masumları öldürüyor.
Vesselam...
Paylaş