Ruhban Okulu neden açılmalı?

ÜSTÜNDE kocaman bir “Gizli!” damgası var.

Haberin Devamı

Buyurgan, emir kipinde, “Hazır ooool” diye bağıran bir damga...
Tarih, sayı, numara verilmiş.
Zamanın süzgecinden geçirilip bugüne tercüme edildiğinde...
Ortaya bir tek anlam çıkıyor:
“Yasakçılığın utanç verici gizli belgesi!”
İl Milli Eğitim Müdürü göndermiş:
“Falanca yasa nedeniyle siz de o kapsama girdiğinizden okulunuz kapatılmıştır.”
Yıl 1971...
Kapatılan okulun adı Heybeliada Ruhban Okulu.
Pazar günü orada Patrik Bartholomeos’u dinledik.
Dün onun sözlerini aktardım.
“Artık nefesimiz kesiliyor” demişti.
11 yıl hizmet ettiği okulun 40 yıldır kapalı kalması sabırları çatlatmış belli ki...
Tavuklarını, eşeğini, kuşlarını, muazzam kitaplığını bize anlatırken dedim ki...
“Ruhban okulu açılmalı.”
İki değerli hukukçu, Hüseyin ve Kezban Hatemi’ler bütün yasal gerekçelerini detaylarıyla en ince ayrıntısına kadar anlattılar.
Oradan da anlaşılıyor ki...
Okul yasal olarak açık.
Ama siyasi olarak kapalı.
Peki neden açılmalı diyorum:
BİRİNCİ GEREKÇE: Dünyanın birçok ülkesindeki metropolitler, başpiskoposlar yaş nedeniyle değişiyor. Birçoğu Heybeliada Ruhban Okulu’ndan mezun. Ancak yerlerine yeni mezunlar gelmediği için başka başka ülkelerden özellikle Yunanistan’dan çıkacak yeni metropolitler acaba Türkiye ile ilgili ne düşünecekler?
Kimin o göreve geleceğini ise Fener Patrikhanesi belirleyecek.
Oysa Ruhban Okulu açık olsa ve Heybeliada’dan mezun olanlar o görevlere gelse, Türkiye’yi tanıyan, bu ülkeyi bilen, seven insanlar oralarda olacak. Bir anlamda Türkiye’nin temsilcileri olacak o metropolitler.
İKİNCİ GEREKÇE:
İnsan haklarında mütekabiliyet şartı olmaz. Yani bir yerde insan haklarının gözetilmesi ya da sağlanması, bir başka yerdeki şarta bağlanamaz. Bu durumda “Atina’da cami açılırsa ya da Batı Trakya’da şu sağlanırsa. Ruhban Okulu açılır” demek, böyle bir şart koymak yanlıştır.
ÜÇÜNCÜ GEREKÇE: Dinimizde dayatma yoktur.
DÖRDÜNCÜ GEREKÇE:
Her türlü inanç ve aidiyet, dil, farklı kültür, bu toprakların zenginliğidir. Türkiye böyle bir zenginliğin adıdır. Ruhban Okulu’nun kapalı kalması bu zenginliğe aykırıdır.
BEŞİNCİ GEREKÇE: Büyük devletler, baskıyla, yasakla, korkuyla, endişe ve şüpheyle değil, özgüvenle, özgürlükle, farklı olana, azınlıkta kalana saygı duyarak dünya devleti olurlar.
ALTINCI GEREKÇE: Türkiye’de yaşayan Rum Ortodoks cemaati, Türkiye’nin öz ve köklü bir kurumudur. Her biri Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşıdır.
ELİNİZİ
VİCDANINIZA KOYUN
Dün bu konuda yazdığım yazı için bazı okurlardan tepkiler geldi. Ama genel olarak gördüm ki kamuoyu da okulun açılmasından yana. Yani özgürlükten yana.
Tepki verenler ise...
Kuşkularından, korkularından, ırkçı bakışlarından kurtulamamış dar bir çevre.
Bu nedenle diyorum ki...
Mesele din farkı ve korkuların çok ötesindedir.
Mesele kalp mesafesinde, vicdan mertebesindedir.

Yazarın Tüm Yazıları