Ona ambargo... Buna ambargo... Ben... Ben... Ben... En büyük ben...

Amerika Kıtası dahil, dünyanın bütün kıtalarında bu soruyu sorsanız...

Acaba nasıl bir cevap alırsınız..

Trump’ın “ölçüsüz Kudüs” kararından Avrupa ülkelerine kadar...

“Yan bakana ambargo... Önünde eğilene silah satışı... Menfaatine uymayana gümrük vergisi” çizgisindeki “Sezar Roması”nı hatırlatan üslubunu şöyle özetleyebilirim:

“Ona ambargo... Buna ambargo... Ben... Ben... Ben... En büyük ben...” 

Trump’la birlikte patlayan bu “ego özetlemesi”ni dünyanın bütün kıtalarında oylamaya açsak...

Sanıyorum “benzer cümleleri” duyarız...

S-400 füzeleri üzerinden Türkiye’ye gönderdiği tehditlerin dışında...

Son olarak...

Rus doğalgazını Baltık Denizi’nin altından Almanya’ya taşıyacak olan “Kuzey Akım 2” boru hattı için yaptırım ihtimalini devreye soktu. Üstelik o inşaatı yapan şirketlere yaptırım...

Yani diyelim ki bu inşaatı bir Türk firması yapıyor. Ona yaptırım gelecek...

Böyle bir çılgınlık nasıl olabilir?

Daha da ötesinde Avrupa halklarının yaşam standardı önemli değil...

Göreve geldiği gün söylediği “Benim için önemli olan ABD çıkarıdır” sözünün tam karşılığıdır bu...

Ama “Dünyaya demokrasi getiriyorum” diye Latin Amerika’dan Ortadoğu’ya, oradan Asya’ya uçak gemileriyle, füzelerle uzanan böyle bir gücün “Yalnızca ben” demesi nasıl bir dünya düzeni olabilir ki...

Latin Amerika’da “devlet başkanları” değiştiren...

İran’a... Rusya’ya... Çin’e ambargo yağdıran...

Kudüs oldubittisini BM yönetimine yutturmaya çalışan...

Emirlikleri, krallıkları kendisinden silah aldığı için birer “köle sarayı” gibi ayakta tutan...

Böyle bir zihniyeti dünya nasıl taşıyacaktır...

Asıl soru budur...

BAYRAK MESELESİ

ÖNCEKİ yazımda Yunanistan’ın Skopelos Adası’nda bir Türk teknesindeki bayrağımızın bazı ırkçılar tarafından yırtılmasını yazmıştım.

Çok sayıda yorum geldi.

Dün de tecrübeli denizcilerimizden Meriç Köyatası bir mesaj göndermiş.

Özetle, Türk Dışişleri’nin bu konunun takipçisi olması gerektiğini söylüyor.

Ve soruyor:

“Yunan devleti acaba bu saldırganların izini sürüyor mu?”

Meriç haklı...

Ben, iki ülke halkları arasında bir düşmanlık olmadığına inanıyorum.

Ama Avrupa’da yükselen ırkçılığa karşı Yunan devletinin bu saldırıyı yapanları yakalayarak cezalandırması gerektiğini de düşünüyorum.

Irkçılığa geçit vermemek adına Yunan polisi bu ırkçıları mutlak bulup ortaya çıkarmalıdır...

Bekliyoruz...

NETFLİX’TE SANAL EŞCİNSELLİK VE ‘YAŞ SINIRI’ TARTIŞMASI

NETFLIX hayranlarından bir dostum aktarıyor:

“Arkadaşlar farkında mısınız, Neflix’te birden eşcinsel içerikli dizi katsayısı ciddi şekilde yükseldi...”

Sonradan anladım ki...

Netflix izleyenler arasında bu tartışma ciddi bir boyuta yükselmiş.

Hemen her dizide bir “Eşcinsel aşkı var” diye başlayan tartışma yayılıyor.

Son olarak Black Mirror dizisinde, bir video oyunu içinde eşcinsel ilişki “sanal gerçeklik” halinde verilince olayın tarafları oluşmuş.

Söz konusu olan dizide iki yakın çocukluk arkadaşı yıllar sonra bir video oyununa bağlanıyorlar. Ve bu video oyunu içinde eşlerinden habersiz “ateşli sevişme sahneleri”ne kapılıyorlar...

Video oyunu içinde “karısını aldatan” gencin “sanal eşcinsellik” tartışması neredeyse paradoksa dönüşüyor. 

Dikkat çeken bir başka nokta...

15-16 yaş grubu video oyunları ve diziler çevresinde yoğunlaşıyor bu tür senaryolar...

İnsanların cinsel tercihleri beni ilgilendirmez.

Ama “yaş sınırı” konusu ciddi bir tartışmaya dönüşüyor.

Umarım Netflix Türkiye yönetimi bu tartışmanın farkındadır...